Arşiv

  • Mayıs 2024 (3)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Nihayet net dış kaynak girişi oldu

    Fatih Özatay, Dr.15 Temmuz 2010 - Okunma Sayısı: 831

    Bugün yine yeni açıklanan verilere bakma günü. Birkaç gün önce mayıs ayı ödemeler dengesi verileri yayınlandı. Küresel kriz bizi en çok iki kanaldan etkilemişti. Birincisi, şirketlerimiz ve bankalarımız kriz öncesinde alıştıkları gibi yurtdışına ödedikleri borçlarının üzerinde yeni borç bulamamaya başlamışlardı. Bunun doğal sonucu olarak yurtdışına net kaynak transferi gerçekleşiyordu. İkincisi, ihracatımız küresel küçülmeden çok kötü biçimde etkilenmişti.
    Bir süredir ihracattan olumlu haberler geliyordu. Oysa şu anda ihracat açısından ileriye yönelik görünümün biraz karışık olduğunu belirtmek gerekiyor. Bunun temel nedeni, elbette ihracatımızın yarıya yakın bir kısmını yaptığımız Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin durumu. Bu ülkelerin büyüme hızının oldukça düşük olması bekleniyor.
    Mesela Uluslararası Para Fonu'nun (IMF'nin) yakınlarda güncellediği tahminlere göre, 2010 ve 2011'de dünyanın en yavaş büyüyecek olan bölgesi AB. 2010 için yüzde 1, 2011 için ise yüzde 1.6 olarak tahmin ediliyor AB'nin büyüme hızı. Üstelik 2011 büyüme tahminini 0.2 puan aşağıya çekti IMF. Uzun bir süredir büyüyememe derdinden muzdarip olan Japonya için beklenen büyüme hızı bile daha yüksek.
    Peki, ihracat açısından güncel durum ne? TÜİK'in en son açıkladığı veriler mayıs ayına ait. Dolar karşılığı yaptığımız ihracat artmaya devam ediyor. Buna karşın avro karşılığı yaptığımız ihracatın artış hızı son üç ayda düşmeye başladı. Mevsim etkisinden arındırılmış rakamlara göre son üç aydaki aylık artış hızları şöyle: Yüzde 3.8, 2 ve 0.9. Elbette üç aylık gelişmeden hemen 'büyük' sonuçlar çıkarmamak gerekiyor. Ama yukarıda AB için verilen büyüme tahminleri de dikkate alındığında, AB bölgesine yaptığımız ihracat açısından alarm zilleri çalmasa da uyarı ışıklarının yandığını söylemek mümkün.
    Daha güncel veriler ise Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın internet sayfasında var. Ancak o verilerden toplam ihracatımızın dolar karşılığını öğreniyoruz.
    Dolar karşılığı ve avro karşılığı yapılan ihracat ayrımı hakkında bir bilgi edinemiyoruz.
    Bu durumda avro-dolar kurunda son zamanlarda gerçekleşen büyük oynamaların etkisinden arındırıp bakamıyoruz ihracata.
    Bu verilere göre, dolar cinsinden mevsim etkilerinden arındırılmış ihracatımızın, haziran ayında mayıs ayına kıyasla azaldığı anlaşılıyor. Temmuz ayının ilk on üç gününde de ise haziran ayının aynı dönemine kıyasla ihracatta bir değişme olmamış. Yine bir uyarı: Bu son rakama dün baktığımda, on iki günlük karşılaştırma temmuz için azalma gösteriyordu. Dolayısıyla, bu kadar kısa dönemlik veriden bir sonuç çıkarmamak gerekiyor. Ancak haziran-mayıs karşılaştırma sonucu ile aynı gelişmeye işaret ediyor on iki günlük değerler. Üstelik temmuz ayının ilk yarısında avro dolar karşısında değer kazandı. Farklı bir ifadeyle, avro karşılığı yapılan ihracatın avronun değer kaybetmesi nedeniyle dolar ederinin düşük çıkması değil bu gelişmenin arkasındaki neden.
    Bankalarımızın ve şirketlerimizin yurtdışından sağladıkları net kredi miktarının toplamının gelişimine daha önce sık sık bu köşede yer verdim.  Mayıs ayı ödemeler dengesi verilerine göre bu kesimler nihayet net dış borç geri ödeyicisi olma konumundan kurtuldular. Şirketler kesimi için 2008'in aralık ayından bu yana bu bir ilk. Kısacası, sürmesi koşuluyla büyüme hızımız açısından olumlu bir gelişme bu.

    Bu yazı 15.07.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır