Arşiv

  • Mayıs 2024 (2)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Yeni yıla girerken

    Fatih Özatay, Dr.03 Ocak 2010 - Okunma Sayısı: 1106

    Yılın ilk yazısı... Bilgisayarda 'belgeler' altında yeni bir dosya açıp, isim vermek gerekiyor. Kolay; 'Radikal2010'. Her yıla yeni bir dosya; dosya sayısı artmaya başladı. Oysa eskiden sadece 'yeni bir dosya' idi her yılın başında açılan. Ama artık bu artışın farkında olmak başlı başına bir soru işareti. "Yahu, daha dün 2009 dosyasını açmıştım!" Neyse...

    Okuyacak ne çok şey var! Geride kalan yılın son birkaç gününde üç tane kitaba başladım. İlki 'Modern Ekonomik Büyümeye Giriş' başlığını taşıyor. MIT profesörlerinden Daron Acemoğlu'nun yenilerde çıkan kitabı Princeton Üniversitesi'nce yayımlandı. Yaklaşık bin sayfalık bir kitap. İlk yüz kırk sayfasını bitirdim. Elde kağıt kalem tekrar başa döneceğim. Şimdilik sadece bir matematik kitabıyla idare ettim. Ama kitabı şöyle bir karıştırınca, ilerideki bölümler için iki matematik kitabını daha masamın üzerine koydum; gerekecekler.

    Acemoğlu 1000 yılına kadar gidiyor ve ülkelerarası karşılaştırmalarla işe başlıyor. Bu karşılaştırmalar çok önemli soruların peşine takılmasına yol açıyor. Birincisi şu: "Neden ülkelerin kişi başına gelir düzeyleri ile işçilerin verimlilikleri arasında bu kadar büyük farklılıklar var?" İkincisi: "Neden bazı ülkeler hızla büyürken, bazıları yerlerinde sayıyorlar?". Son soru ise şu: "Uzun yıllar boyunca ekonomik büyümeyi kalıcı kılan nedir ve kalıcı büyüme neden iki yüz yıl önce başladı?"

    Şu ana kadar okuduğum kısımdan çok etkilendiğimi söylemeliyim. Son zamanlarda bir konuyu bu kadar derinlemesine inceleyen başka bir kitaba rastlamadım. Gözlemler var. Ülkelerarası karşılaştırmalar var. Sonra bu gözlemleri açıklamak üzere geliştirilen teorik modeller var. Teoremler, ispatlar, basit modellerden daha karmaşıklara geçiş; sonra incelenen teorilerin yine gözlemlerle karşılaştırılmaları... Uygulamalı çalışmaların tartışılması. Yeni modeller...

    Büyüme modelleri ile biraz uğraşanların, uğraşmasalar bile bu konu hakkında biraz düşünenlerin ülkelerarası gelir farklılıkları söz konusu olduğunda akıllarına ilk gelecekler işgücünün eğitim düzeyi (beşeri sermaye), tasarruf oranları, sermaye stoku, teknoloji düzeyi gibi unsurlardaki farklılıklar olacaktır. Elbette doğru. Ama Daron Acemoğlu bu farklıkların arkasına gidiyor kitabında.

    Bu farklılıklar neden oluşuyor? Neden, mesela, bazı ülkelerde daha ileri teknoloji kullanılamıyor, ya da eğitim düzeyi neden bu kadar geri olabiliyor? Bunların arkasında kültürel farklılıklar mı var? Yoksa coğrafyanın etkisi mi (tropik iklimlerin yarattığı tembellikler-hastalıklar-doğal kaynakların yetersizliği gibi)? Yoksa sadece şans mı? Onun iddiası, sorduğu üç soruyu yanıtlamak için bu üç unsurun önemsiz olmadıkları, ama hiç yeterli de olmadıkları. Asıl önemli olanın kurumsal yapıdaki farklılıklar olduğunu ileri sürüyor. O zaman iş ister istemez ekonomi politiğe geliyor; zaten kitabın son bölümü de buna ayrılmış.

    Elimdeki ikinci kitap iktisatta deprem konusuyla yakından ilgili. Biri Nobel ödüllü iki ünlü ekonomistin 2009'da çıkardıkları 'Animal Spirits' de Princeton Üniversitesi yayını. Akerlof ve Shiller'in kitabının başlığını Türkçeye çevirmek zor. Ama kitabın alt başlığı yeteri kadar fikir veriyor: 'İnsan Psikolojisi Ekonomiyi Nasıl Yönlendiriyor ve Küresel Kapitalizm Açısından Neden Önemli?' Yoğun biçimde eleştirilen modellerde ekonomik birimlerin tüketim ve yatırım kararlarını alırken çıkarlarını en çoğa çıkaracak şekilde (akılcı) davrandıkları varsayılıyor. Oysa Akerlof ve Shiller duygulara dayanan davranışların çok daha önemli olduklarını iddia ediyorlar. Bu ilginç kitabı bitirmek üzereyim; ilerideki yazılarımda tekrar sözünü edeceğim.

    İkinci kitap gibi üçüncü kitabı okumanın da tam zamanı: Hyman Minsky'nin 'Dengesiz Bir Ekonomiyi Dengeye Getirmek' adlı kitabı 1986'da gün yüzüne çıktı. Mc Graw Hill 2008'de tekrar bastı. Minsky finansal sistemlerin neden krizlere açık olduğunu anlatıyor. Son kriz Mynsky'i ve çalışmalarını tekrar popüler kıldı. Daha başındayım bu kitabın; buna da gelecek yazılarımda döneceğim.

    Bir de okumayı bekleyen akademik makaleler var. O makalelerden biri "Bu modeller iktisatta ilgilendiğim ne varsa modelin dışında tutuyorlar!" diye yerleşik iktisat modellerini eleştiren Goodhart ve arkadaşlarınca yazıldı ve Ekim 2009'da ortalığa çıktı. Yazarlar Goodhart'ın ilgilendiği konulardan bir kısmını (farklı davranan ekonomik birimler ve iflas gibi olguları) içerecek şekilde yerleşik modelleri zenginleştirmeyi amaçlıyorlar.  İleride ele alacağım, artık daha fazla uzatmayayım.

    Evet okuyacak çok kitap ve makale var (çizgi romanlar ve polisiyelerden söz etmedim bile). Var da kötü haber de var: Sonbahara parasal iktisat ve finansal piyasalar üzerine bir ders kitabı yazıp bitirmek sözü verdim. Neyse ki üç yazarlı bir kitap olacak, arkadaşlarım eminim çalışıyorlardır şu an ve kitabın bir kısmının taslağı hazır. Bir de bu pazartesi TOBB-ETÜ'de parasal iktisat dersim başlıyor. Kısacası okumaya daha az zaman kalacak.

    Keşke her 'kötü haber' bunlar gibi olsa. Tekrar iyi yıllar dilerim hepinize.

    Bu yazı 03.01.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır