Arşiv

  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Toparlanıyoruz, ama...

    Fatih Özatay, Dr.11 Şubat 2010 - Okunma Sayısı: 1328

    Pazartesi günü önemli bir veri açıklandı. Mevsimsel faktörler ve işgünü sayısındaki farklılıklar gibi bizi ilgilendirmeyen unsurlar dışlandığında sanayi üretimi bir yıl öncesinin aynı ayına göre yüzde 7.5 oranında arttı. Bu oldukça önemli bir artış. Dikkat çeken bir başka olumlu gelişme de geride bıraktığımız yılın başlarından itibaren sanayi üretiminde artış olması.
    Sanayi üretimindeki hareketleri daha önce yaşadığımız iki krizle karşılaştırmak yararlı olacak. İlk grafikte 1994 krizi, ikinci grafikte ise 2001 krizi sırasında sanayi üretimindeki hareketler yer alıyor. Söz konusu sanayi üretimi verileri TÜİK'in eskiden yayınladığı endekse ait veriler. Bunlar da mevsimlik hareketlerinden ve işgünü sayısındaki değişikliklerden (yaklaşık olarak) arındırılmış olarak çizildiler. Son grafikte ise TÜİK'in en yeni sanayi üretimi serisinin küresel kriz dönemindeki hareketleri gösteriliyor.
    İlk iki grafikte yer alan boyalı alan da, sanayi üretiminin krizden önce ulaştığı en yüksek düzeyin gerçekleştiği zaman ile krizden sonra tekrar o düzeye döndüğü zaman arasında kalan dönemi işaretliyor. 1994 krizi sırasında sanayi üretiminin kriz öncesi düzeyine gelmesi yirmi üç ay almış.
    2001 krizinde ise bu süre yirmi beş ay. Farklı bir ifadeyle, her iki kriz döneminde sanayi üretimi açısından yaklaşık iki yıl kaybetmişiz.
    Küresel krize ilişkin grafikte iki tane boyalı alan var. Geniş olanı, sanayi üretiminin krizden önceki tepe noktasına ulaştığı 2008'in mart ayından 2009 sonuna kadar olan dönemi gösteriyor. Dar olan boyalı alanda ise şu anda ulaştığımız üretim düzeyinin bundan önce en son hangi dönemde elde edildiği işaretleniyor.
    Bu çerçevede, küresel krizin sanayi üretimimizde yaptığı tahribat açısından iki saptama yapmak mümkün: Birincisi, krizden önceki zirve noktasından bu yana yirmi ay geçti ve henüz sanayi üretimimiz o zirve düzeyine geri dönemedi.
    İkincisi, sanayi üretiminin geldiği düzey 2006 yılının ağustos-ekim dönemindeki düzeye eşit. Şu anda üç yıl öncesindeyiz kısacası.
    Şüphesiz bu grafikler sanayi üretimimizin kriz öncesindeki zirve noktasına ne zaman ulaşacağını ve sonra hangi hızla büyüyeceğini söylemiyor. Bundan sonrasını asıl şekillendirecek olan küredeki gelişmeler olacak. Birincisi, ihracatımızın artarak sürmesi ve iç üretimimize daha olumlu katkı yapması için AB ülkelerinin toparlanması gerekiyor. İkincisi, küresel finansal sistemin tekrar karışmaması lazım. Yunanistan, Portekiz ve İspanya'da son haftalarda olan bitenlerin bu açıdan ne kadar risk oluşturdukları hakkında şimdilik kesin bir şey söylemek mümkün değil. Ama bir miktar risk olduğu da açık. Bu, ayrı bir yazı konusu.    



    Grafik 1: 1994 krizinde sanayi üretimi (1993-1996)



    Grafik 2: 2001 krizinde sanayi üretimi (2000-2003)



    Grafik 3: Küresel krizde sanayi üretimi (2005-2009)

    Bu yazı 11.02.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır