Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İki krizin enflasyon öyküsü

    Fatih Özatay, Dr.08 Nisan 2010 - Okunma Sayısı: 1079

    Bir çırpıda söyleyeyim: 2001 krizi ile son kriz sırasında gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) açısından yaşananlarla, enflasyon açısından yaşananlar tamamen zıt. Bu zıtlığın arkasındaki olası nedenlerin para politikasının ileride alacağı biçimi belirlemekte önemli rol oynamaları mümkün olabilir. Açmaya çalışayım. Ama önce geçen perşembe günü bu köşede yer alan GSYH grafiğini tekrar vereyim.
    Grafik 1'de, 2001 krizi sırasındaki GSYH verileri ile son kriz sırasındaki GSYH verileri üst üste gelecek şekilde yer alıyor. Her iki krizden önceki zirve GSYH değerleri 100 ile temsil ediliyor. Geriye kalan dönemlerin GSYH değerleri de bununla uyumlu olacak şekilde hesaplanıyor. Zirveden önceki son dört çeyreklik dönemle, krizden sonra tekrar eski zirve değerine ulaşıldığı dönemi kapsayan bir pencereden GSYH verilerine bakılıyor. Yatay eksende '0' işaretli dönem, her iki kriz öncesindeki zirve GSYH değerlerinin gerçekleştiği dönemlere karşı geliyor. Sola doğru gidince kriz öncesinde, sağa doğru gidince de kriz sırasında olan biten resmediliyor. Kesikli ve enlemesine tüm pencereyi kaplayan eğri 2001 krizi sırasındaki GSYH gelişmelerini gösteriyor. GSYH açısından sonuç şu: Her iki krizde oluşan GSYH hareketleri benzer.
    Grafik 2'de enlemesine tüm pencereyi kaplayan eğri, 2001 Şubat ayı ile 2002 Aralık ayı arasında tüketici enflasyonunun gelişimini gösteriyor. Eni daha kısa olan eğri ise 2008 Eylül ayından bu yana enflasyonu temsil ediyor. Enflasyon düzeyleri aynen GSYH değerlerinde olduğu gibi her iki dönemde oldukça farklı değerler alıyorlar. Ancak enflasyon açısından GSYH'de yapılan işlemi yapmanın bir anlamı yok. Bunun yerine, hareketler daha rahat görülsün diye, her iki eksende ayrı ayrı ölçülüyor her iki dönemin enflasyonunu. Yatay eksende yer alan tarihler yanıltmasın; onlar sadece 2001 Şubat  2002 Aralık dönemini gösteriyor. Küresel kriz için, şubat 2001'e karşı gelen dönem 2008 Eylül oluyor.
    Enflasyon açısından sonuç şöyle: Son krizde, kriz derinleştikçe enflasyon süratle düşüyor. En kötü geride kaldıktan ve ekonomi toparlanmaya başladıktan sonra (2009'un son aylarından itibaren) yükseliş var enflasyonda. Oysa 2001 krizinde tam tersi bir hareket söz konusu. Kriz derinleştikçe enflasyon yükseliyor. Ekonomi toparlamaya başladıktan sonra ise enflasyon düşüyor. Kısacası her iki krizde GSYH'de gözlenen aynı yönlü hareket, enflasyonda tamamen ters yönde harekete dönüşüyor. Bu asimetrik davranışın nedenleri ve sonuçları üzerinde biraz düşünmek gerekiyor. Elbette enflasyonun tek belirleyicisi GSYH hareketleri değil. Daha teknik bir ifade biçimiyle, enflasyonun tek belirleyicisi potansiyel üretim düzeyimiz ile mevcut üretim düzeyimiz arasındaki fark, yani salt çıktı açığı olsaydı, enflasyonun her iki dönemde farklı hareket etmesi beklenmezdi; Grafik 2, Grafik 1 gibi olurdu.
    Enflasyonun hareketlerini etkileyen farklı değişkenler de var. Mesela kur hareketleri, yurtdışı koşulların belirlediği enerji ve ana metal ithal fiyatları gibi. Bu unsurların her iki krizde ne yönde değiştiklerine de bakmak gerekir. Zor bir iş değil; ama değinmek istediğim nokta farklı. Sorular halinde şu:
    Para politikası hakkında yorum yaparken salt potansiyel üretim düzeyimiz ile mevcut üretim düzeyimiz arasındaki farka, yani salt çıktı açığına bunca vurgu yapmak, bu durumda ne kadar anlamlı? Daha somut olarak şu: Faiz politikasının gelecekte alacağı değerler açısından çıktı açığının nasıl bir şekil alacağı çok mu önemli? Merkez Bankası'nın yakın geçmişte çıktı açığına fazlaca vurgu yapması, ya da o izlenimi vermesi haklı mıydı?
    Bu sorular yanıt bekliyorlar. Gündem izin verdikçe, bu sorular etrafında dönmekte yarar var. 



    Grafik 1: 2001 krizi ile son krizdeki GSYH hareketleri (mevsimlik hareketlerinden arındırılmış çeyrek yıllık veriler)



    Grafik 2: Yıllık tüketici enflasyonu (%, kesikli çizgiler: 2001 Şubat  2002 Aralık, düz çizgi: 2008 Eylül  2010 Mart)

    Bu yazı 08.04.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır