Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İşsizlik oranında yeni bir plato?

    Fatih Özatay, Dr.18 Mart 2010 - Okunma Sayısı: 1392

    2009 yılında işsizlik oranı bir yıl öncesine kıyasla 3 puan artarak yüzde 14 oldu. Bu düzey oldukça yüksek bir düzey, ancak daha önce yapılan karamsar tahminlerden daha düşük olduğunu da belirtmek gerekiyor. Mesela eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program'da yüzde 14.6 olarak tahmin ediliyordu. Pazartesi günü açıklanan ve ocak dönemine ait olan işsizlik oranı bir yıl öncesinin aynı dönemine göre 0.5 puanlık bir azalma gösterdi. Bu da uzun bir süredir ilk defa oluyor; elbette olumlu bir gelişme olarak kaydetmek gerekiyor. Daha ılımlı olmakla birlikte, tarım dışı işsizlik oranında da düşüş var.
    Bu gelişme öte yandan işsizlik oranında bir düzey sıçraması olduğu gerçeğini de maskelememeli. Nüfus projeksiyonları değiştiği için işgücü istatistikleri de 2009'da değişti. Bu olgu işgücü piyasasına ilişkin bazı değişkenlerin gelişiminin karşılaştırılmasını zorlaştırıyor. Ancak bir 'oran' olduğundan bu sorun işsizlik oranı için çok daha az. Bunu dikkate alarak geçmiş yılların işsizlik oranlarına kısaca bakmak istiyorum.
    Tabloda bazı dönemler itibariyle işsizlik oranının ortalama değerleri gösteriliyor. İşsizlik oranı 1995-2000 döneminde yüzde 6.5-7.7 aralığında salınmış. 2001 krizi ile birlikte işsizlik oranı bir üst platoya sıçrıyor. 2002-2007 ortalaması yüzde 10.5 oluyor. Üstelik bu dönemde işsizlik oranı nerdeyse oynamıyor. En fazla yüzde 10.8, en düşük yüzde 10.2 düzeyinde gerçekleşmiş. Kriz dönemlerinde tarım dışından tarıma kayış oluyor. Gerçek işsizlik bir ölçüde maskeleniyor. Bu nedenle, tarım dışı işsizlik oranları gelişmeleri daha belirgin ortaya koyuyor. 



    Bu ölçüt de benzer bir hikaye anlatıyor bize: 2001 krizi sonrası tarım dışı işsizlik oranında çok büyük bir sıçrama var. Tarım dışı işsizlik verilerindeki önemli farklılık şu: İkinci dönemdeki katılık azalıyor; 2004'ten sonra 2008'e kadar düşüş var. Bu farklı platoları daha belirgin kılmak için bir de işsizlik oranının yıllara göre gelişimini gösteren iki grafik veriyorum. İlkinde genel işsizlik oranı, ikincisinde ise tarım dışı işsizlik oranı yer alıyor.
    Şimdi soru şu: Küresel krizle birlikte sıçrayan işsizlik oranımız sıçradığı düzeyde ne kadar kalacak? 2001 krizi sonrası deneyimimiz bu açıdan ne yazık ki fazla bir umut vermiyor. Krizle birlikte çaresiz biçimde tarıma kaçan, orada 'istihdam edilmiş' görünen işgücü tekrar sanayi ve hizmetlere dönünce genel işsizlik oranı olduğu yerde kalıyor.
    Elbette bu bir kader değil. 2001 krizinden sonra işsizlik oranı sıçradığı platoda uzun süre çakılı kaldı diye, 2010 ve sonrasında da bir üst platoda çakılı kalması gerekmiyor. Ama yeni üst platonun bir kader olmaması için bizim bir şeyler yapmamız gerekiyor. Yapıyor muyuz?



    Grafik 1: Genel işsizlik oranları (%, 1995-2009)



    Grafik 2: Tarım dışı işsizlik oranları (%, 1995-2009)

    Bu yazı 18.03.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır