Arşiv

  • Mayıs 2024 (3)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Haftanın önemli olayları

    Fatih Özatay, Dr.18 Temmuz 2010 - Okunma Sayısı: 1162

     

    Ekonomi açısından geride bıraktığımız hafta önemli ne gelişmeler oldu diye düşününce, çok heyecan verici olmasalar da, iki başlık ön plana çıkıyor: Mali Kural yasa tasarısının Meclis'te görüşülmesinin ileri bir tarihe ertelenmesi ve AB'den sonra ABD ekonomisinin de beklenenden daha yavaş toparlanacağına dair sinyallerin artması. Bir de önemli veri açıklandı: Nisan ayı işsizlik verileri.

    Mali kural yasa tasarısı hakkında bu köşede yer alan yorumun özü, hatırlarsanız, 'olumlu ama önemli eksikleri olan bir adım' şeklindeydi. Önemli eksikler ise rakamlara ilişkin şeffaflık ve 'zamanında' denetim ile ilgiliydi. İdeal bir Mali Kural'ın nasıl olması gerektiğine ilişkin biri Emin Dedeoğlu, diğeri de Ümit Özlale tarafından kaleme alınan iki kısa nottan da söz etmiştim. Bu notlar TEPAV'ın internet sayfasında var.

    Mali Kural yasa tasarısının görüşülmesinin ertelenmesi iyi olmadı. En azından spekülasyonlara kapı açtı bu erteleme. Yine de işe olumlu tarafından bakayım: Yeniden görüşüleceği zamana kadar geçen sürede, tasarının bu önemli eksiklerinin giderilmesi için biraz daha düşünülür ve çalışılır diye temenni edeyim. Belki, TEPAV'ın internet sayfasındaki notlar da dikkate alınır. Erteleme de bir işe yaramış olur böylece. AB ve ABD ekonomilerinin önümüzdeki dönemde nasıl bir performans gösterecekleri nasıl olsa uzunca bir süre gündemimizi meşgul edecek. Bunu geçip, gelin nisan ayı işsizlik verilerine kısaca bakalım yazının geri kalanında. Grafik 1'de mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranının 2005'in başından bu yana gelişimi var. Üstteki yatay çizgi işsizliğin zirve değerini ifade ediyor: Nisan 2009'da yüzde 14.8. Alttaki yatay çizgi ise bu dönemde gerçekleşen en düşük işsizlik oranı için: Mart 2007'de yüzde 9.8. Bir de ikisinin arasında yer alan bir yatay çizgi var. O da en son açıklanan işsizlik oranını gösteriyor: Nisan 2010'da yüzde 12. 



    Grafik 1: Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı: Ocak 2005  nisan 2010 (%)
    Şu saptamalar sanıyorum yeteri kadar açık:
    Birincisi olumlu: İşsizlik oranında son bir yılda önemli bir düşüş gerçekleşti. İkincisi olumsuz: İşsizlik oranımız hala kriz öncesindeki düzeyinin önemli ölçüde üzerinde. Aradaki fark iki puan; oldukça yüksek bir fark bu.
    Hatırlayalım; son kriz öncesindeki bu en düşük düzey de 2001 krizinden önceki düzeyden epeyce yüksekti.

    Tarım dışında işsizliğin artmasıyla bu sektörlerde iş bulma umudunu yitirenlerin bir kısmı tarıma, ailelerin yanına dönüyorlar. Katılımlarıyla üretim artmasa da, onlar çalışıyor görünüyorlar. Tarım dışı işsizlik verileri daha önemli dolayısıyla. Tablo 1'de hem genel işsizlik oranının hem de tarım dışı işsizlik oranının bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla ne miktarda değiştikleri gösteriliyor.
    Hesaplamaya temel oluşturan veriler bu sefer mevsim etkilerinden arındırılmış veriler değil; orijinal veriler.

    Azalma eğilimi tarım dışı işsizlik için de geçerli. Ancak, yüzde 14.9 olarak açıklanan işsizlik oranı 2007 ve 2008 nisan aylarındaki değerlerinden 2.5 puan daha yüksek.

    Tablo 1: İşsizlik oranlarının bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla
    değişimi (puan)

    Bu yazı 18.07.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır