Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Bankalar kredilerini neden artırdılar?

    Fatih Özatay, Dr.01 Mayıs 2010 - Okunma Sayısı: 928

     

    Bırakın sokaktaki insanları, azımsanmayacak sayıda iktisatçı serbest piyasanın her şeyi çözmeye kadir olduğuna 'inananların' yoğun bombardımanından müthiş derecede etkileniyor. Bu etkilenme öyle boyutlara geliyor ki, kısa zaman aralıklarıyla çok çelişkili görüşler ileri sürülüyor, sorgulanmadan.

    Şu anda yaşadığımız depremin ilk aşamasında, başrolde varlık fiyatlarında oluşan büyük köpüğün yer aldığında herkes hemfikir. ABD'de konut fiyatlarının 2007 yılının başlarına kadar sürekli arttığı biliniyor. Bunun büyük bir köpük olduğuna dair ileri sürülen göstergelerden biri de konut fiyatları endeksinin kira endeksine olan oranının aynı dönemde yukarıya doğru bir eğilim izlemesi.

    Neredeyse sokaktan geçene ipotekli konut kredisi verilmesi bu eğilimin arkasındaki temel neden. Bu krediyi veren bunu başka mali varlıklara dönüştürebiliyor (menkulleştirebiliyor) ve küredeki dolar bolluğunun sürekli artırdığı mali varlık talebine böylelikle yanıt verebiliyordu. Sürekli artan mali varlık talebinin karşılanması, çok riskli kişilere bile kredi verilmesine yol açıyordu.

    Çok yazıldı, çizildi; başlangıç böyle oldu ama süreç içinde bir dolu garip isimli mali varlık piyasaya sürüldü, yeni ve fiyatlanamadığı sonradan anlaşılan riskler etrafa yayıldı, borçlanma oranları arttı, saydamlık ortadan kalktı, kimin 'çürük' kimin 'sağlam' olduğu giderek bulanıklaştı, falan...

    Ama sonuçta bu hata, yani iktisadi temellerden kopuk bir fiyat artışının oluşması piyasada gerçekleşti. Artan fiyatlar çoğunlukla sorgulanmadı. Zira piyasada oluşmuşlardı... Çoğumuz önceden göremedik yaklaşan felaketi. Olabilir... Herkes ABD ekonomisi uzmanı değil, finans uzmanı da.

    Ama şu garip değil mi? Pazartesi ile biten son iki haftayı alın. Bu sürede hisse senedi fiyatları neredeyse sürekli arttı tüm dünyada. Etrafı görece bir iyimserlik kapladı. Kapladı, çünkü piyasada, dikkat; çok değil birkaç çeyrek öncesine kadar köpüğün hüküm sürdüğü piyasada, borsa endeksleri yukarıya gidiyordu. Demek ki 'en kötüyü' geride bırakmıştık, ya da bu olasılık çok artmıştı. Zira piyasa böyle söylüyordu. Oysa aynı gösterge (mesela borsa endeksi) daha önce yanlış sinyal vermişti. İşler iyi demişti bize. Üstelik bu yanlış sinyal sadece bir kez verilmemişti. Yakın gelecekte böyle başka köpükler de vardı. İnternet şirketlerinin hisselerinin değerinde oluşan köpük mesela. Şu anda da emtia fiyatlarında böyle bir eğilim olduğu görüşü yaygınlaşıyor.

    Yanlış anlaşılmasın. Piyasa mekanizması kötüdür falan demek istemiyorum. Ama piyasanın her şeye kadir olduğuna iman edince, ya da iman edenlerin bombardımanına uğrayınca bu tür çelişkiler sık sık yaşanabiliyor.

    Peki, işlerin ne yöne gittiğini nasıl anlayacağız? Hangi göstergeler bize yardımcı olacak? Yanıtı zor sorular.
    Ama iktisadi temellerin düzelmekte olduğuna dair göstergeler (bilançolardan başlayarak) herhalde bize ışık tutacak. Ancak bu ışığın yardımıyla piyasadaki fiyat hareketlerinin verdikleri sinyalleri doğru okumak mümkün olacak.
    Pazartesi günü sorduğum soruya gelmekte yarar var: Nasıl oluyor da bankalarımız son aylarda kredilerini hızla artırdılar? Bu sorunun yanıtı sinyalleri doğru okuyamamakla ilgili olabilir mi? Deşmekte yarar var.

    Bu yazı 01.05.2008 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır