Arşiv

  • Mayıs 2024 (5)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    2003-2010, önceki elli yıldan farklı mı?

    Fatih Özatay, Dr.18 Ekim 2010 - Okunma Sayısı: 1611

    2003-2010 dönemindeki ortalama büyüme önceki 42 yıldaki büyüme ile aynı.

    Bu yıl yüzde 6,5 dolaylarında bir büyüme hızı tutturacağımızı düşünelim. Bu durumda 1960-2010 arasındaki elli yıllık dönemde ortalama büyüme hızımız yüzde 4,4 oluyor. Biraz geriye gidip dönemi 1950'den başlatırsam ortalama rakam yüzde 4,5'e çıkıyor.

    ***
    Tek başına bakıldığında fena bir rakam değil. Ama bu düzeyde bir büyüme, gelişmiş ülkelerle aramızdaki gelir farklılığını kapatmaya yetmemiş. Mesela ABD'nin kişi başına gelir düzeyine kıyasla 1969'da ne düzeydeysek, şimdi de benzer bir düzeydeyiz.

    Salt gelişmiş ülkelerle aramızdaki uçurumu kapatmak açısından bakınca, demek ki yüzde 4,5 düzeyinde ortalama bir büyüme yetersiz kalıyor.  "Başkalarından bize ne, biz kendimize bakalım" da denilebilir elbette.

    ***
    O zaman dönüp işsizlik rakamlarını incelemek gerekiyor. Türkiye'de ne yazık ki işsizlik yüksek düzeyde. Karşılaştırılabilir rakamlar 2005'ten bu yana var. Krize kadar yüzde 10'lar dolaylarında gezinen (mevsim etkisinden arındırılmış) işsizlik şu anda yüzde 12 civarında. Yüksek bir oran bu; ama durum göründüğünden en az iki nedenle daha kötü.

    Birincisi, tarım sektöründe yaratılmış gibi görünen, aslında tarımsal üretime pek de katkısı olmayan, dolayısıyla orada çalışanların gelirini arttırmayan istihdamın önemli bir kısmını dikkate almazsanız, bu sorunun göründüğünden daha da ağır olduğu ortaya çıkıyor. İkincisi, işsiz olarak istatistiklere geçenler işgücüne katılıp iş arayanlar. Oysa kadınlarımızın ezici bir çoğunluğu işgücüne katılmıyor; bu da işsizliği düşük gösteriyor.

    Demek ki yüzde 4,5 düzeyinde bir büyüme hızı, işsizlik düzeyini düşürmek için de Türkiye'ye yeterli olmuyor. Elbette sadece büyüme hızı belirleyici değil işsizlik oranında. Mesela verimlilik düzeyi de önemli. Aynı üretimi daha fazla istihdamla da gerçekleştirmek mümkün. Ama bu durumda verimliliğiniz çok düşük oluyor; bu da bir üst lige çıkmak isteyen bir ülke açısından pek de istenen bir şey olmasa gerek.AKP 2003'ten bu yana iş başında. 2003-2010 döneminde ortalama büyüme hızı 1950-2002, ya da 1960-2002 arasındakinden farklı mı? 2003-2010 döneminde gerçekleşen ortalama büyüme hızımız yüzde 4,4. Bu ortalama 1960-2002 arasında yüzde 4,4, 1950-2002 arasında ise yüzde 4,7 idi.

    Demek ki 2003-2010 döneminde gerçekleşen ortalama büyüme hızımız, bu dönemden önceki 42 yılda gerçekleşen ile aynı, 52 yılda gerçekleşenin ise biraz altında. Denilebilir ki 2003-2010 döneminde küresel kriz var. Ama benzeri dış kaynaklı krizler diğer dönemlerde de var. Özellikle 1970-1980 arasında, dünyayı altüst eden iki tane büyük petrol krizi var. 1997 Asya, 1998 Rusya krizi var.

    ***
    Kıssadan hisse şu: 2003 öncesindeki statüko ne ise, 2003-2010 dönemindeki de o. Artık yeni şeyler söylemek ve söylenenleri gerçekleştirmek lazım.


    Bu köşe yazısı 18.10.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır