Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    2001'den beri değişen nedir?

    Güven Sak, Dr.19 Ekim 2010 - Okunma Sayısı: 1689

     

    Ben ortada hiç de öyle alternatif, misyon sahibi bir yeni sermaye filan görmüyorum.

    Ben o eski Radikal'den "Haydi bana müsaade" diyerek ayrıldığımda, sene 2001'di. Zaman 2001 krizi zamanıydı. Dokuz yıllık bir aradan sonra, yeni bir Radikal'deyim. Zaman yine kriz zamanı. Madem yeniden başlıyoruz. Önce bir arayı hatırlayalım. 2001'den bugüne değişeni tespit ederek başlayabilir miyim bugün, müsaadenizle?

    İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu serisini yayımlamaya 1979'da başlamıştı. İSO verilerine bakıp aslında Türkiye'nin tarihini bile yazabilirsiniz. Bakın Türkiye'de sanayi firmaları açısından bakıldığında değişen nedir? Merak edenler için bugünkü tespitlerimiz iki tanedir, efendim.

    Üretilen yıllık katma değer açısından bakarsanız, ilk beş yüz şirket içinde, kamu kesiminin ağırlığı 2001 yılında yüzde 40'lar civarında iken, 2009'da yüzde 10'nun altına inmiştir. Kamunun ağırlığı önemli ölçüde azalmıştır. 2002 yılından sonra hızlanan özelleştirmeler bu hızlı azalışta önemli bir rol oynamıştır. 1989 yılında kamunun ağırlığının da yüzde 52 olduğunu düşünürsek, artık ilk 500 içinde büyük bir çoğunluk özel şirketlerden oluşmaktadır. Dolayısıyla "Son dönemde ne değişti?" diye düşünürken ilk göze çarpan, artan bir özel sektör ağırlığıdır. Bu ilk tespittir.

    Yeni merkezler çıktı

    İkinci tespit ise İstanbul-Anadolu ilişkisi üzerinedir. Türkiye'de son dönemde İstanbul, Bursa, Adana ve İzmir gibi geleneksel sanayi üretim merkezlerinin dışında merkezler ortaya çıkmaya başlamıştır. Kayseri'nin ilk 500 içinde 1993'te 7 şirketi varken, 2009'da bu 14'tür. Daha büyük bir başarı Gaziantep'te görülmektedir: Eskiden sıralama içinde 2 Antep şirketi varken bugün 16 tanedir. Eğilim sanayinin Anadolu'ya yayılması biçimindedir. Ama sanırım bu, İstanbul sanayii form değiştirdiği için gerçekleşmektedir. Örneğin İstanbul'da alışveriş merkezi işletmek sanayiden daha kârlı olduğu için sanayi tesisleri Anadolu'ya veya İstanbul'un etrafına yayılmaktadır. Bunun en somut örneği Kocaeli'dir. Esasen Kocaeli, İstanbul'da arsa fiyatlarının yükselmesi sonucu fabrikaların bir yerden ötekine nakli ile oluşmuş bir merkez değil midir? İstanbul'a etrafındaki üretim hinterlandı ile birlikte bakıldığında, aslında payının azalmadığı görülmektedir. Kocaeli'nin İlk 500 içindeki şirket sayısı 1993 yılında 7 iken, 2009'da, krize rağmen 31'e çıkmıştır.

    'Turgut Bey' reformu

    Aslında sanayinin Anadolu'ya yayılması 2001 yılından önce başlamıştır. İşin kaynağı, Turgut Bey reformlarıdır. Beğenseniz de beğenmeseniz de rakamlar böyle söylemektedir. Yeni sanayi merkezlerinden şirketlerin sayısı 1989-2000 yılları arasında yüzde 75 artarken, 2001-2009 arasında yüzde 33 artmıştır. Bir başka deyişle son 10 yıllık dönemde özel sektörün ağırlığı artarken, Anadolu'nun ağırlığı daha fazla artmış filan değildir. Bu da ikinci tespittir.

    Doğrusu ya ben Türkiye'de bir şeylerin değişmekte olduğunu görüyorum ama ortada hiç de öyle alternatif, misyon sahibi bir yeni sermaye filan görmüyorum. Hele sermayenin misyon sahibi olanının ne manaya geldiğini hiç mi hiç anlamıyorum. Kedinin işi fare tutmaksa, kapitalistin işi de para kazanmaktır. Onun da eninde sonunda bir matematiği vardır.

    2008 krizi Anadolu'da herkese "Bak kardeşim, bu işin eninde sonunda bir matematiği vardır" demeyi öğretmiştir. 2001'den beri değişenlerden biri de budur.

     

    Bu köşe yazısı 19.10.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır