Arşiv

  • Mayıs 2024 (5)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Bilmece gerçekten çözüldü mü?

    Fatih Özatay, Dr.28 Ekim 2010 - Okunma Sayısı: 1317


    Betam'ın istihdamın artmasını açıklamadaki faktörleri istihdam azaldığı bölgelerde de var.

    Tarım istihdamındaki artış tartışmaları üzerine Sayın Seyfettin Gürsel salı günü Radikal'de bir yazı yayımladı. Bu artışı bir bilmece olarak tanımladı ve bu bilmeceyi çözmek üzere yaptıkları bir çalışmanın sonuçlarını özetledi (S. Gürsel, Z. İmamoğlu ve T. Zeydanlı, 'Tarımda İstihdam Bilmecesi', Betam, 21 Ekim 2010).

    Bu çalışmanın yayımlandığı gün bu köşede tarım istihdamındaki artışa dikkat çeken bir yazı yayımlamıştım. Bu nedenle Sayın Gürsel'in yazısı ilgimi çekti ve bilmecenin nasıl çözüldüğünü öğrenmek için Betam notunu dikkatle okudum.

    Çalışmada birbirlerini dışlamayan iki nedenle tarımda istihdamın artabileceği söyleniyor. Birincisi, (beklenen) tarımsal gelir arttığı için. Kriz nedeniyle diğer sektörler zordayken, mesela bu gelir artışı bir çekim merkezi yaratıyor. İkincisi, diğer sektörlerde iş olanağı azalıyorsa genç nüfus şehre göç etmeyi erteliyor.

    18 bölgenin 6'sında gelir düşüşü var

    Bu durumda çalışmada üç faktöre bakılıyor: Tarımsal gelir artıyor mu? Diğer sektörlerde iş olanakları (tarım dışı istihdam) artıyor mu? Genç nüfus artıyor mu? Türkiye'deki 26 bölgeden 18'inde tarım istihdamı artıyor. 18'in 12'sinde gelir artışı var. Kalan 6'sında gelir düşüşü var. Ama bunların 2'sinde genç nüfusta artış var. Dolayısıyla 18 gözlemden 14'ü ileri sürdükleri nedenlerle uyum gösteriyor (gibi).

    Tarım istihdamı azalan 8 bölgenin 6'sında gelir artmış, buna karşın istihdam azalmış. 8 bölgenin 7'sinde ise diğer sektörlerde istihdam arttığını, dolayısıyla tarımdan bu sektörlere geçilmiş olunabileceğini ileri sürüyorlar. Bunu da diğer sektörlerde elde edilmesi beklenen gelir artışının daha fazla olmasına bağlıyorlar.

    Bu bulgularla ortadaki bilmecenin çözüldüğü kanısında değilim. Çalışmadan çeşitli örnekler verebilirim, ama çarpıcı olması için Türkiye'nin tarımsal katma değerinde ezici bir ağırlığa sahip olan tahılların en büyük üreticisi durumundaki bölgelere bakayım. Tablo 1'de 1 ve 2 numaralı bölgelerde tarım istihdamı artıyor. Gürsel ve arkadaşları bu artışı tarımsal gelirdeki artışa bağlıyorlar.

    3, 4 ve 5 numaralı gruplarda ise tarım geliri artmasına karşın istihdam düşüyor. Bu çelişkili durumu açıklamak üzere bu sefer ikinci faktöre başvuruluyor: Demek ki diğer sektörlerde istihdam olanakları artmış; oralar tercih edilmiş deniliyor. Ama ilk iki bölgede de diğer sektörlerde istihdam artışı var. Üstelik en çok artış Konya, Karaman bölgesinde. Dahası var. Tarımda istihdamın artıp gelirin artmadığı bölgelerdeki istihdam artışını açıklamak için genç nüfustaki artışa başvuruluyordu. İlk iki bölgede genç nüfus azalıyor. Son üç bölgede artıyor.

    Kısacası, çalışmada tarım istihdamının artmasını açıklamak için kullanılan faktörler fazlasıyla Tablo 1'de tarım istihdamının azaldığı bölgelerde var. Üstelik bu bölgeler tarım katma değerinin önemli bir kısmını yaratıyorlar. Yazarların ileri sürdükleri faktörler gerçekten önemli olabilir; ama aktarılan sonuçlar bu önemi göstermiyor. Belki yazarların daha ayrıntıya girmeleri gerekiyor.

    Adı geçen üç iktisatçıya böyle bir çalışma yapıp dikkatimize sundukları ve bize tartışma fırsatı yarattıkları için teşekkür etmek isterim. Sonuçta insan merak ettiği her şeyi araştıracak vakti bulamıyor; sözünü ettiğim yazımda olduğu gibi konuyu ortaya atmakla yetiniyor. İyi ki bu tür kuruluşlar var.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Bu köşe yazısı 28.10.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır