Arşiv

  • Mayıs 2024 (5)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    'Buraları' nasıl 'oraları' yaparız?

    Fatih Özatay, Dr.01 Kasım 2010 - Okunma Sayısı: 1005


    Buralardaki parasal sıkılaştırmanın nedeni oralardaki gevşeme oluyor.

    ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı'na 'Helikopter Ben' diyorlar. 'Ben', FED Başkanı'nın isminin kısaltılmışı. Küresel krizle birlikte FED Başkanı'nın ismine 'helikopter' ön ekinin konmasının nedeni ise şu:

    Merkez bankalarının ekonomiyi canlandırmak için öncelikle yapabilecekleri, kontrol ettikleri çok kısa vadeli faizleri düşürmek. Böylelikle ekonomi açısından asıl önemli olan kredi ve mevduat faizi gibi faizlerin de düşeceğini umuyorlar. Bu yolla da tüketim ve yatırımın kıpırdamasını sağlamayı amaçlıyorlar. Ama kontrol ettikleri faiz haddi, zaten sıfıra yakın düzeydeyse, böyle bir politika izleyemiyorlar. Bu durumda iç talebi arttırmak üzere parasal genişlemeye gitmek alternatifi kalıyor. Merkez bankalarının iç talebi arttırmak üzere ekonomiyi paraya boğmalarının en 'saf' (karşılıksız) yolunun, helikopterle halka bir şehrin (şehirlerin) üzerinden para atmak olduğu benzetmesi var iktisatta. Zira başka biçimlerde sisteme para soktuklarında, karşılığında bir şey 'alıyor' merkez bankaları.

    FED para saçtı

    FED, 2008'in Eylül 'ünden bu yana önemli miktarda para saçtı ortalığa. Bilanço büyüklüğü, o tarihten bu yana 2.5 kat arttı. Elbette bu para helikopterle atılmadı, ama kriz sırasında FED neredeyse evdeki çamaşır mandalını getirene para verdi.

    Son günlerde ortalıkta dolaşan söylentiler, FED'in biraz daha para basacağı şeklinde. İlk beklentiler sisteme bir trilyon doların üzerinde ek para gireceği şeklindeydi. Son tahminler ise daha düşük: 500 milyar dolar düzeyinde. Bu azalmanın piyasalarda karamsarlık yarattığı belirtiliyor. Dikkatinizi çekerim; o beğenilmeyen 500 milyar dolar düzeyinde sisteme ek para çıkarsa, FED'in şu andaki bilanço büyüklüğü yüzde 22 oranında artmış olacak! Çok büyük bir kriz geçirmiş ve finansal sistemi uçuruma yuvarlanmış gelişmekte olan bir ülkede, sisteme iki yılda bu kadar para çıksa ne olurdu? Herhalde o ülke uzunca bir süre belini doğrultamazdı. Risk priminin sıçramasıyla faiz haddi uçuk kaçık düzeylere gelir, döviz kuru da uzaya doğru yönlenirdi.

    TCMB tedbir aldı

    Hayat böyle işte; 'oralarda' yapılanların 'buralarda' yapılması şansı yok. Eğer ek parasal genişlemeye gidecekse, FED'in bunu işsizliği kriz öncesindeki düzeyine yaklaştırmak amacıyla yapacağı ileri sürülüyor. Türkiye'deki işsizlik oranı, 2009 ortalarından bu yana sürekli düştü. Ancak düşüş üç ay önce durdu. Şu anda kriz öncesindeki düzeyinin iki puan üzerinde. Kaldı ki kriz öncesindeki işsizlik oranı da yüksek bir düzeydeydi.

    Bizim Merkez Bankası'nın (TCMB) FED gibi davranma olanağı hiç yok. Tam tersine FED'in bu politikası dün bu köşede tartışıldığı gibi bizim gibi ülkelerin başına bela açıyor. Oralarda bollaşan para, buralara geliyor. FED'in bu politikasının geçici olduğu bilindiğinden de bu para kısa vadeli geliyor. Ama bizim gibi ülkelerde kredi genişlemesine yol açıyor. TCMB, aldığı bir dizi kararla bu kredi genişlemesini yavaşlatmayı amaçladı. Yıl bitmeden bu kararların devamı gelecek; topladıkları lira cinsi mevduatlar karşılığı bankaların TCMB'de tutmak zorunda oldukları karşılıklar artırılacak. 'Oralarda' parasal gevşeme, 'buralarda' parasal sıkılaştırma. Üstelik buralardaki sıkılaştırmanın nedeni oralardaki gevşeme oluyor. Bu hayattan memnun değilsek, o zaman değiştirmeye çalışmamız gerekiyor. Temel soru şu: 'Buraları' nasıl 'oraları' yaparız?


    Bu köşe yazısı 01.11.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır