Arşiv

  • Mayıs 2024 (3)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Gondolsuz bir Venedik ne demektir?

    Güven Sak, Dr.16 Kasım 2010 - Okunma Sayısı: 975

     

    The New York Times gazetesinde çıkan bir habere göre 2100'da yerkürede su seviyesi bir metre daha yükselecek.

    İyi bayramlar, efendim. Bayram sabahı, tefekkür zamanıdır. Buyurun size, insanlık durumu hakkında bir yazı: Gondolsuz bir Venedik ne demektir, hiç düşündünüz mü?
    Ben Venedik'e, daha yakınlarda, bu kez, gemi ile yaklaştım. Ekim ayında. Çok güzeldi. Dümdüzdü, suyla bütünleşmişti. Sonsuz bir uyum içindeydi. Son derece sakin ve güzel görünüyordu. Henning Mankell'in Komiser Wallander'e söylettiği gibi, "Yalnızca zenginlere özgü bir ayrıcalık olan o haslete", yani sükûnete sahipti.

    Gondol konusu ayrı. Ekim ayı, suların med/cezir nedeniyle yükselmeye başladığı bir zamandı. Köprülerin altından geçebilmek için, daha ekim ayında, kayığı hafif yana yatırmak gerekiyordu. Kasım-mart arasında sular yaklaşık iki metre yükselince, kent içindeki 150 kanalın üzerini süsleyen 409 köprünün altından gondolla geçmek zorlaşıyordu. Şehir, 117 adanın birbirine bağlanması ile su üzerine kurulu olunca, bu tür zorlukları normal görmek gerekiyor elbette.

    Ekimde gondol

    Her köprünün altında, gondol hafif yana yatınca, ben, biraz daha sıkı kayığın kenarına sarılmak zorunda kaldım. Bir de "Acaba kafam bu köprünün altına çarpar mı?" endişesi vardı. Ekim ayında bir daha o kentte gondola binmemeye işte böyle karar verdim. Ama bakın pazar günü Amerikan The New York Times gazetesinde çıkan bir haber "Galiba Venedik tümden gondolsuz kalacak" dedirtti.

    Habere göre, 2100'e kadar güzelim mavi yer küremizde su seviyesi yaklaşık bir metre daha yüksek olacak. Bu hesap, Grönland civarında, buzlarla ilgili olarak yapılan araştırmalara dayanıyor. Buzların erime hızında bir artış varmış. Dünya üzerinde su seviyesi ilk olarak 19. yüzyılda yükselmeye başlamış. Türümüz, Sanayi Devrimi ile birlikte kömür ve petrol kullanmaya başladığından beri yani. O zamandan beri su seviyesi yaklaşık 1.5 metre yükselmiş. Ama şimdi buzların erimeye başlaması ile birlikte, bu sürecin daha hızlanmasından korkuluyor. Akdeniz üzerine yapılan şu araştırma pek ilginç. Siz de bir bakın isterseniz: (http://giotto.casaccia.enea.it/staff/antonioli/Articoli/29.pdf)

    Herkesi etkiler

    Su seviyesinin 2100'e kadar bir metre daha yükselmesi ne demektir? Venedik gondolsuz kalacaktır. Bunun ABD'den, bu günlerde Sayın Başbakanımızın ziyaret etmekte olduğu Bangladeş'e kadar milyarlarca insanın yaşam biçimine etkisi olacaktır. Sizi bilmem ama ben gondolsuz Venedik'in uyarı olduğunu düşünüyorum. Sayımız 9 milyara doğru giderken, Çinliler zenginleşir ve deodoran kullanmaya başlarken, yaşama biçimimizi süratle gözden geçirmeliyiz. Ben, bu meselede, konu ile ilgilenen her yüz bilim adamından 98'inin söylediğine inanmanın akıllıca olduğu kanısındayım. Elbette bunların 2 tanesi başka türlü konuşuyor. Artık kararı siz verin.

    Bu arada, Türkiye'nin hidroelektrik santral sayısını, 2023'e kadar, 145'ten 500'e çıkarmayı amaçlayan enerji politikasının farkında mısınız? Bu çerçevede, nehirlerin yüzde 90 oranında yatakları dışında akıtılması hedefleniyor. Biyolojik çeşitliliği, enerji için tehlikeye atıyoruz. OECD öyle diyor. Bunu bir amaç için de yapmıyoruz. Malum, sanayi politikası olmayanın enerji politikası, enerji politikası olmayanın da çevre politikası olamaz. Sanayi politikası olmayanın dış politikası da olamaz. Nitekim Türkiye'nin de yoktur. Bir oyundur oynuyoruz. Hayrolsun.


    Bu köşe yazısı 16.11.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır