Arşiv

  • Mayıs 2024 (6)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    İrlanda krizi bize yarar mı?

    Güven Sak, Dr.23 Kasım 2010 - Okunma Sayısı: 1369


    İrlanda krizi kısa vadede Türkiye'ye faydalıdır ama uzun vadede işimizi yalnızca zorlaştırır.

    Başlıktaki soru bugünlerde güzelim mavi küremizin temel problemidir. G20'nin işleyişini işte her gelişmede hep akla takılıveren bu meş'um soru zora sokmaktadır. Herkes "Ben bu işten nasıl kazançlı çıkarım" diye düşündükçe çözümün yolu uzamaktadır. Önce başlıktaki soruyu hemen cevaplayayım: İrlanda krizi, kısa vadede bize faydalıdır ama uzun vadede işimizi yalnızca zorlaştırır.

    Önce bir durum tespiti ile başlayayım. Görünen o ki, İrlanda'nın derdi Yunanistan'ınkinden farklı. Yunanistan 2000 yılı Türkiye'sine benziyordu. Yunanistan bankalarında bol miktarda devlet iç borçlanma senedi (DİBS) vardı. Herkes kamu ne kadar kemerini sıkacak diye bakıyordu. Halbuki İrlanda'da problem banka bilançolarındaki DİBS'lerden kaynaklanmıyor. Banka bilançolarındaki sorun bu kez kamunun değil, özel sektörden kaynaklanıyor. İrlanda iki yıldır bankalarına kaynak aktarmak için kemer sıkıyor. Kemer sıktıkça, ekonomi yavaş büyüyor. Yavaş büyüdükçe, özel sektörün işi zorlaşıyor, bankaların likidite problemi daha bir görünür hale geliyor.

    Avrupa tehlikede

    Şimdi üzerinde tartışılan konu İrlanda bankalarının piyasaya erişimindeki aksamalardır. Eğer AB yetkilileri bunu çözemezlerse çok yakında Almanya ve İngiltere'nin de bir bankacılık problemi olacaktır. BIS verilerine göre, İngiliz ve Alman bankalarının İrlanda portföyleri sırasıyla 149 ve 139 milyar dolardır. İrlanda krizi, bu çerçevede, 'artık onların problemi'dir. Fıkra nasıldı? "Borcum 5 bin lira iken benim derdimdi, 5 milyon lira olunca artık borç verenlerin derdidir. Onların uykusu kaçsın." İşin Portekiz ve İspanya boyutunu bir an için unutalım. Olan şudur: İrlanda'daki yangın bir an önce kontrol altına alınmazsa, bilançodan bilançoya sıçrayarak bütün Avrupa'yı sarması işten bile değildir. Avrupa İstikrar Fonu tam da bu amaçla kurulmuştur. Şimdi bunun işleyişi bir kez daha test edilecektir. Asıl üzerinde durulması gereken nokta ise bu geçici likidite sorunu çözüldükten sonra sürdürülebilirliğin sağlanması. Onun temeli ise İrlanda'nın yeniden büyümeye başlamasıdır. İrlanda yapısal reformlar konusunda bir model ülkedir. OECD'nin son raporunda vurguladığı yapısal reformlar yoluyla büyüme yolunun açılması İrlanda için pek söz konusu değildir. Büyüme dostu mali uyum için ne yapmak gerektiği ise halen küresel bir tartışma konusudur.

    Kısa vadede yarar

    Peki, bu iş bize yarar mı? Türkiye, içeriye yönelik, kısa vadeli fon akımları nedeniyle kriz sonrasında hızla toparlanmıştır. AB'deki krizin devamlılığı, burada etkili olmuştur. Fon akımları, onları iten önemli bir neden olduğu için buraya yönelmiştir.

    Bu çerçevede, İrlanda krizi, kısa vadede, Türkiye'ye yarar. Cari açığımızı finanse edecek fon akımları açısından en azından 2011 seçimlerine kadar bir sorunumuz olmayacağı garanti. Bu arada lira biraz daha değerli olur. Ama orta vadede bu işin sürdürülebilirliği yoktur. İhracatımızın toparlanma hızı yavaş kalır. Hem kur nedeniyle hem de Batı'daki pazar probleminden. Doğu'da yeni kazandığımız pazarların Batı'daki kayıplarımızı telafi etmesi ise söz konusu bile olamaz. İsteyen kaybedilen ile kazanılanı miktar olarak karşılaştırabilir. Bu arada, cari işlemler açığımızın ihracata oranı giderek artar. Cari işlemler açığımız artarken, Türkiye ekonomisinin yabancı para kazanma kapasitesinin daralması, fon akımlarının vadesini daha da kısaltır. Ve bu da sürdürülebilir değildir.

    Kısa vadeli bakmak iyi değildir.


    Bu köşe yazısı 23.11.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır