Arşiv

  • Mayıs 2024 (7)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Doğunun sessizliği hayra alamet değildir

    Güven Sak, Dr.24 Aralık 2010 - Okunma Sayısı: 1281

     

    Mesele yalnızca Güneydoğu ile sınırlı değil, sanayileşme ülkenin bir bölümüne uğramamış gibi durmakta.

    Kürt meselesi konusunda karnından konuşma dönemi bir süre önce kapandı. Karnından konuşma dönemini kapatan bizatihi Sayın Başbakan'dı. Radikal'in "Savaşma Konuş" kampanyası da karnından konuşma döneminin kapanması ile alakalıdır. Bugün konu ile ilgili her meselenin, her önerinin adı konularak, açıklıkla tartışıldığı sürecin içindeyiz. Bu kötü değil, iyidir. Herkesin aynı anda konuşmak yerine, birazcık da kendi dışındakilerin ne söylediğini dinlemesi ortadaki durumu daha da iyi yapacaktır. Yoksa doğunun sessizliği hayra alamet değildir, yalnızca insanların susması, karnından konuşması ile de sınırlı değildir. Doğuda makineler de suskundur. Fabrika yoktur. Bu sessizlik nasıl tanımlanabilir ve neden kötüdür? Merak edenleri aşağıya beklerim, efendim.

    İstanbul Sanayi Odası 1000 büyük sanayi şirketi veritabanını alıp, beşten fazla işletmeyi içeren illeri bir harita üzerine işaretlerseniz ortaya aşağıdaki gibi bir resim çıkmaktadır. Resme bakarak, üç sonuç çıkarmak mümkün. Türkiye, Turgut Özal reformları sayesinde, sanayiyi Anadolu'ya yaygınlaştırmıştır. 1980 sonrasında elde edilen kazanımların en önemlilerinden biri budur. Sanayi, İstanbul, İzmir ve Adana dışına kaçmıştır. İstanbul, çevresini sanayileştirirken, mesela İzmir sanayisizleşme sürecinde gibi durmaktadır. Bu arada Orta Anadolu kesin bu sürecin kazananı konumundadır. Bu ilk sonuçtur. Gelelim ikincisine. Sanayi Anadolu'ya yayılırken, Anadolu'nun doğusundan özenle kaçınmıştır. TEPAV iktisatçıları tabloyu yaparken, "beş şirket ve üzerine sahip iller" diye bakmıştı ama bir şirkete bile inseniz, memleketin doğusu şenlenmemektedir. Dikkat edilmesi gereken şudur: Mesele yalnızca Güneydoğu ile sınırlı değildir. Sanayileşme ülkenin bir bölümüne uğramamış gibi durmaktadır.

    Bu neden önemlidir? Sanayinin yaygınlaşması, aynı zamanda, Anadolu'nun sosyal dönüşümüdür. Anadolu'da yaygınlaşan alışveriş merkezleri, mesela, Gaziantep'teki Sankopark sanayileşme sürecinin ürünüdür. Aynı biçimde geçenlerde, gazetelerde ilk kez Gaziantep'e ait bir büyük gayrimenkul projesi ilanı vardı. Sanayi, ancak içinde bulunduğu bölgenin imkânlar seti belli bir minimum düzeye ulaşmışsa oralarda yeşerebilir. Bu çerçevede bakıldığında, doğunun sessizliği doğrudan doğunun sunduğu imkânlar setinin sınırlılığı ile yakından alakalıdır. Burada güvenlik meselesinin hiç mi yeri yoktur? Elbette vardır, sanayi huzur ister. Ama, kesilmeyen, kaliteli elektrik ister. Yol ister. Eğitimli işgücü arar. İşgücü açığı varsa, bölgeye taşınabileceklerin çocuklarını verecekleri okul ister. Sinema ister. Belli kalitede hastane ister. Otel ister, otelde temiz yatak ister. Bunlar için kamu harcaması ister. Bunlar yoksa fabrika olmaz. Sessizlik olur. Sessizlik kötüdür.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    TEPAV iktisatçıları İstanbul Sanayi Odası 1000 büyük sanayi şirketi araştırmasının veri tabanını alıp beş şirket ve üzerine sahip illeri ortaya çıkardı.


    Bu köşe yazısı 24.12.2010 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

     

     

     

     

    Etiketler:
    Yazdır