Arşiv

  • Mayıs 2024 (10)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    İşsizlik oranları ve para poltikası

    Fatih Özatay, Dr.22 Ocak 2011 - Okunma Sayısı: 1612

     

    Son yazımda, enflasyon hedeflemesinde, enflasyonun hedeften işsizliğin de 'normal' bir işsizlik oranından sapmamasının amaçlandığını söylemiştim. Bu iki amaçtan hangisine daha fazla ağırlık verildiği ekonominin içinde bulunduğu duruma göre değişiyor elbette.

    Kriz ortamında, enflasyon alıp başını gitmemişse, işsizlik oranı amacı daha ağır basıyor. Geçmişiniz hep yüksek enflasyonla boğuşmakla geçtiyse ve bunun arkasında da ekonomide her türlü dengesizliği çıkarmaya aday bozuk maliye politikası varsa bir süreliğine enflasyonu ön planda tutuyorsunuz. Arka plandaki o nedenlerle mücadele edilsin diye. Bir ara Türkiye'de olduğu gibi.

    Kısacası enflasyon hedeflemesi uygulayan merkez bankaları, çok uç örnekler dışında, "Ben sadece enflasyona bakarım" demiyorlar. İşsizlik ve işsizliğe paralel olarak üretim düzeyi ile de ilgililer.

    Bu konularla ilgilenen ama iktisat eğitimi almamış okuyucuların aklına şu soru gelebilir: Neden bir 'normal' işsizlik düzeyi var. İşsizlik neden yüzde 0'a indirilmek istenmiyor? Uzun uzun neden böyle bir şey olamayacağını açıklamak yerine bir tablo vereyim.

    Tabloda, G-7'den seçilmiş ülkelerde, Türkiye ve benzeri bazı ülkelerde ve AB'nin sorunlu ülkelerinde 1980-2007, 1990-2007 ve 2000-2007 dönemlerinde gerçekleşen ortalama işsizlik oranları var. 2007 sonrasını kriz dönemi olduğu için hesaba katmadım (Türkiye'nin 2005 öncesiyle karşılaştırılabilir tutarlılıkta işsizlik verisi yok).

    Para politikası tek problem mi?

    Önemli olan şu: Birincisi, en düşük işsizlik oranına sahip olan Japonya'da bile yirmi yedi yıl gibi uzun sayılabilecek bir dönemin ortalama işsizlik oranı yüzde 3.3. Bu kadar uzun bir sürenin ortalama işsizlik oranını 'normal' işsizlik oranı olarak almak mümkün. Dolayısıyla normal işsizlik oranı sıfırdan yüksek, üstelik oldukça da yüksek bir değer alıyor.

    İkincisi, üç dönemin ortalamaları karşılaştırıldığında görülüyor: Bazı ülkeler bu 'normali' azaltabilmişler. Özellikle İrlanda, İspanya, İngiltere ve Kanada dikkat çekiyor. Bazı ülkelerde ise artmış işsizlik oranı. Üçüncüsü, aynı para politikasına sahip euro bölgesi ülkeleri çok farklı işsizlik oranlarına sahipler. (Euronun geçerli olduğu 2002-2007 ortalaması, tabloda yok.) Dördüncüsü, Japonya dışındaki gelişmiş ülkelerin para politikaları çok farklı değil.

    Beşincisi, İngiltere ve Kanada 1990'ların başlarından beri enflasyon hedeflemesi uyguluyorlar; işsizlik oranını düşürmüşler. Ters örnekler de bulunabilir elbette.

    Kıssadan hisse: Her musibetin arkasında para politikasını aramanın bir âlemi yok.


    Bu köşe yazısı 22.01.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır