Arşiv

  • Mayıs 2024 (7)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Mısır, Türkiye'ye model olacak

    Güven Sak, Dr.15 Şubat 2011 - Okunma Sayısı: 1262


    Daha işin başındayız. Ben Mısır'da olup bitenlerin Türkiye'yi de etkileyeceğini düşünüyorum.

    Hem Tunus hem de Mısır'da daha önceden alışmadığımız işler oluyor. Ben en çok, Mısır'da olup bitenlere bakıp, "bundan böyle, model ülke, Türkiye" mealinde yazıları görünce eğleniyorum. Ben aynı kanaatte değilim, bence Mısır Türkiye de dahil herkese model olacak. Gelin bakın neden?

    Son 20 yılı belirleyen faktör ne oldu?

    Bana "Dünyada son yirmi yılı belirleyen en önemli trend nedir?"diye sorsanız, hiç bekletmeden "teknolojik değişimdir" diye cevap veririm. Teknolojik değişimin iktisadi, sosyal ve siyasi sonuçları eskiden uzun vadeli olarak ortaya çıkardı. Bunun bence üç adet önemli nedeni vardı. Bunlardan ilki, teknolojinin yayılmasının zamana bağlı olmasıydı. İkincisi ise yayılan yeni teknolojiye önce ebeveynlerin intibak etmesiydi. Üçüncüsü ise yayılan yeni teknolojiye bir elit grubun intibakının yeterli olmasıydı.

    Halbuki bugün, bilgi-işlem teknolojisi, öyle değildir. Birincisi, bu teknoloji, buhar gücü teknolojisine kıyas kabul etmez bir hızla yayılma kapasitesine sahiptir. Hindistan'ın hızla bir yazılım üssü haline gelebilmesi, Çin'in ay-fon donanımının üretiminde oynadığı rol bu durumla yakından alakalıdır. İkincisi, yine bu yeni teknoloji, çocukların, ana ve babalarından daha hızlı uyum sağlayabildikleri ilk teknolojidir. Çocukların, ebeveynlerinden daha hızlı yetkinleşebildikleri bir teknoloji demek, dünyada değişim kapıları ardına kadar açılacak demektir. Üçüncüsü, teknolojiye erişim ve dünyadan haberdar olma, bu yeni teknolojiler sayesinde, artık bir grup elitin ayrıcalığı olmaktan çıkmaktadır. Bugün hayatımızı belirleyen ana trend işte budur. Şimdi buradan üç güncel sonuç çıkarayım, müsaadenizle.

    Geldiğimiz noktada uygarlığımız, küreselleşme sürecine entegrasyonda model değiştirmektedir. Değişimin özü, küreselleşme sürecinde gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan kapasitedir. Bu ortamda, "model ülke Türkiye" filan diye sayıklamak, olmakta olanın farkında olmamak demektir. İkincisi, değişimin liderliğinin artık elitlerin güdümünden çıkmasıdır. Örneğin eskiden Güney Afrika'yı değiştiren lider, Nelson Mandela, seçkin bir geçmişe sahipti. Güney Afrika'da Fort Hare Üniversitesi'nden mezun. Mandela'nın sınıf arkadaşlarını daha yeni öğrendim, size de sayayım: Zimbabwe'den Robert Mugabe, Tanzanya'dan Julius Nyerere, Botswana'dan Seretse Khama, Zambiya'dan Kenneth Kaunda. Bu insanların tümü kendi halklarının liderleri oldular. Özgürlük savaşlarını yönlendirdiler. Eskiden dünyanın nasıl bir yer olduğunu görmek, normalin ne olduğunu öğrenmek elitlere ait bir ayrıcalıktı. Şimdi artık dünyanın nasıl bir yer olduğunu öğrenmek çok daha geniş kitlelere açık bir ayrıcalık haline geldi. Tunus ve Kahire'de süreci yönlendirenler, küreselleşmenin nimetlerinden yararlananlardır.

    Mübarek'in gidişi daha işin başıdır

    Üçüncü tespitim ise şudur: Mısır'da Mübarek'in gidişi daha işin başıdır. Daha ortada olmuş bitmiş bir şey yoktur. İhvan dahil her siyasi hareket geriden gelmektedir. Tunus'a yeni hükümet kurulduktan sonra giden bir heyet, gezi esnasında, Dışişleri Bakanı ile de görüşüp görüşemeyeceklerini sormuş. Heyeti gezdiren, Tunus'un dışişleri yetkilisi "hayır" demiş "geçenlerde abuk sabuk konuştuğu için artık bakanlığa sokmuyoruz." O bakan bu hafta sonu istifa etti.

    İran yönetimi, yapılacak gösteriler öncesinde Musavi'yi gözaltına almış. Islık çalmak için lider gerekmiyor ki? Olacak olan daha odur.

    Yanılmayalım. İşler daha ıslık çalma aşamasındadır. Yeni normalin oturması zaman alacaktır. Ben Mısır'da olup bitenin Türkiye'yi de etkilemesini bekliyorum. Yine tekrarlayayım: "Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alırlar."


    Bu köşe yazısı 15.02.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır