Arşiv

  • Mayıs 2024 (7)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Cinsel dengesizlik makro dengesizlik getiriyor

    Güven Sak, Dr.22 Şubat 2011 - Okunma Sayısı: 1137

     

    Yapılan araştırmalara göre Çin'de cinsel dengesizlikler makro iktisadi dengesizliklerin biçimlenmesinde önemli rol oynuyor.

    Bu hafta, dünyada galiba dengesizlikleri gözden geçirme haftasıydı. Hem Paris'ten hem de Vaşington'dan dengesizlik üzerine haberler geldi. Biri Çin'le diğeri ise Türkiye ile alakalıydı. Haftanın dengesizliklerini merak edenleri aşağıya beklerim, efendim.

    Paris'teki, G20 Maliye Bakanları Toplantısının konusu küresel makro dengesizliklere karşı alınacak önlemlerdi. Bakanlar yine bilmem kaçıncı kere aynı meseleyi görüştüler. Mesele, Çin'in kronik ve de yüksek cari işlem fazlası ile Amerika'nın kronik ve de yüksek cari işlemler açığıydı. Çin'de yüksek yurtiçi tasarruf fazlası, Amerika'da ise yüksek yurtiçi tasarruf açığı vardı. Şimdi herkes Çin'in yurtiçi tasarrufları azaltmak üzere tedbir almasını, milleti tüketime yönlendirmesini bekliyordu.

    IMF dikkat çekti

    Bu arada IMF, Türkiye ekonomisi ile ilgili bir değerlendirme notu yayımladı. Notun konusu da Türkiye ekonomisinin kısa ve orta vadeli iktisadi dengesizlikleriydi. IMF'ye göre Türkiye ekonomisi hem kısa hem de orta vadeli olarak bakıldığında, sürdürülmesi zor bir dizi dengesizlik taşıyordu. İç talebe bağlı hızlı iktisadi toparlanma, cari işlemler açığını hızla yükseltmişti. Açığın finansman biçimi de yürek hoplatıcıydı. Bu, problemin kısa vadeli tarafıydı. Ayrıca cari işlemler açığını tetikleyen yüksek yurtiçi tasarruf açığı problemi Türkiye ekonomisinin orta vadeli rekabet gücünü de olumsuz bir biçimde etkiliyordu. Açıklama, alıştığımız gibi değildi.

    Bize dair olan dengesiz gidişatın altını bu sütunlarda yeterince çizdim: Bu arabayla, bu yolda, çok süratli gittiğimizi düşünüyorum. Bugün müsaadenizle işin küresel kısmına biraz eğileyim. Çinli iktisatçılar, bir süreden beri, küresel dengesizliklere çözüm bulmanın yapısal engellerini vurguluyorlar. Yapılan çalışmalara göre, Çin'de, cinsel dengesizlikler makro iktisadi dengesizliklerin biçimlenmesinde önemli bir rol oynuyor. Kabul edin; bu, kulağa daha ilginç geliyor.

    Gelin kıtlığı ve cari açık

    Shang-Jin Wei ve arkadaşlarına göre, Çin'in kronik ve yüksek tasarruf oranı, Çin'deki gelin kıtlığından kaynaklanıyor. En azından 1990'dan 2007'ye tasarruf oranındaki artışın yarısı buradan geliyor. Çin'de 1980'lerin tek çocuk politikası, Çinlilerin erkek çocuk sahibi olma azmi ile birleşince ortaya bir erkek fazlası çıkıyor. 2005 sayımında bu fazla 32 milyon civarındaydı. Erkek fazla olunca, evlenme piyasasında rekabet artıyor. Başlık parası artıyor. Tasarruf oranı da bu sebeple yükseliyor. Araştırmacılar benzer bir eğilimin Kore, Hong Kong, Hindistan, Vietnam, Singapur ve diğer Asya ülkelerinde de, fetusun cinsiyetini önceden öğrenme imkânlarının gelişmesi ile yaygınlaşmaya başladığını düşünüyorlar. Aslında kadın veya erkek fazlası sonucu değiştirmiyor. Bir dengesizlik bir başka dengesizlik yaratıyor. Ekonomi zaten bileşik kaplar gibidir.

    Geçen hafta, ay-fon örneğini vererek, üretimin küreselleşmesinin nasıl Amerika'nın cari işlemler açığını arttırdığını söylemiştim. Buyurun bu hafta bir başka yapısal faktör daha ekliyorum: Çin'deki gelin kıtlığı Çin'in cari işlemler fazlasının nedenlerinden biridir. Çözüm için önce 30 milyondan fazla gelin adayı lazım. Türkiye'de evlilik yaşında kaç genç kız var? Şıpın işi çözüm yok yani!


    Bu köşe yazısı 22.02.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

     

     

    Etiketler:
    Yazdır