Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Ezber bozmak, açmaz ve anlatamamak

    Fatih Özatay, Dr.15 Mart 2011 - Okunma Sayısı: 945


    BDDK devreye girip kısa vadeli kaynaklarla kredi açılmasını zorlaştırıcı düzenleme yaparsa MB'nin başarı şansı yükselir.

    Merkez Bankası'nın (MB) son kararları üzerine çok sayıda yazı yazdım. Bir toparlama yapmak istiyorum. Bugün hızlı kredi artışını frenlemek amacıyla aldığı bir dizi zorunlu karşılık oranını arttırma kararına ilişkin üç önemli noktaya değineceğim.

    Birinci nokta: Merkez Bankası'nın bu kararlarla ezber bozdu. 2002 başından bu yana örtük ve açık biçimde uygulanmakta olan enflasyon hedeflemesi rejiminin dışına çıktı. Temel gerekçesi; mevcut koşullar altında, finansal istikrar amacına uygun bir faiz politikasının, fiyat istikrarı amacına uygun bir faiz politikasının gerektirdiğinin ötesinde sıkı olabileceğiydi.

    Bu durumda, hızlı kredi genişlemesinin finansal istikrar açısından tehdit oluşturmaması için faiz arttırımına gitmedi, zorunlu karşılık oranlarını arttırdı. Dolayısıyla temel politika aracı olan kısa vadeli faiz haddinin yanına bir başka politika aracı daha koydu. Dünyada para politikasına ilişkin tartışılan temel konuların başında tam da bu geliyor. Finansal istikrar amacını enflasyon hedeflemesi rejiminin çerçevesine nasıl sokacağız?

    Risk alarak yeni bir uygulamaya gitti

    MB'nin büyüme emareleri gösteren bir sorun karşısında, bir anlamda risk alarak yeni bir uygulama çerçevesi arayışına gitmesinin arkasında başka nedenler aramanın bir anlamı yok. O tür imalara karşı çıkan yazılar, bu nedenle yer aldı bu köşede.

    İkinci nokta: MB çözülebilir bir açmazla karşı karşıya. Enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesindeki temel politika aracı olan repo faizini belirlediği düzeyde tutabilmesi için, bankaların likidite gereksinimlerini gidermek zorunda. Oysa finansal istikrar amacı çerçevesinde, zorunlu karşılık oranlarını yükselterek sistemden likidite çekiyor. "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" durumundan kurtulması üç koşula bağlı.

    MB repo ihaleleri ile haftalık vadede likidite sağlıyor bankalara. Karşılık oranlarını yükselterek çektiği likiditenin ortalama vadesi ise bankaların mevduat ve benzeri borçlarının ortalama vadesi kadar. Bu iki vade çok farklı ise karşılık oranlarını yükselterek çekilen likiditeyi telafi etmek ve eski hızla kredi açmak üzere bankalar haftalık vadede ek borçlanmaya gitmezler. Oysa öyle değil; iki vade arasında büyük fark yok. İlk koşul sağlanmıyor. (Şu ana kadar yayımlanan tüm veriler de bunu gösteriyor.)

    BDDK devreye girip düzenleme yapabilir

    Bu durumda, MB'nin karşılık oranlarını öyle bir noktaya getirmesi gerekir ki, bankalar azalan likiditelerini haftalık vadede telafi etmenin bilançolarını bozucu etkisinden ürksünler ve kredi arzını kıssınlar. Uç(uk) örnek: Karşılık oranını yüzde 100 yaparsanız, kredi arzı falan kalmaz ortada. Dolayısıyla öyle yüksek bir karşılık oranı bulmalısınız ki, bu yolla azalan likiditeyi telafi etmek ve kredi arzını aynı hızla sürdürmek istemesin bankalar.
    Bu ikinci koşulu sağlamaya çalışmak yerine daha kolay bir yol var: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme otoritesi devreye girip, kısa vadeli kaynaklarla kredi açılmasını zorlaştırıcı düzenlemeler yapabilir. İşte bu üçüncü koşul sağlanırsa, MB'nin yeni politika çerçevesinin başarı şansı yükselir.

    Üçüncü nokta: Anlatamayacağını yapma: MB, karşılık oranlarını yükseltirken repo faizini iki kez düşürdü. Enflasyon hedefinin ulaşılabilirliği konusunda şüpheler varken bu, kolay anlatılabilir bir politika değildi. Anlaşılmadı da. İmaların bir kısmı bu nedenle çeşitli köşelerde boy gösterdi.

    Sıra kısa vadeli sermaye girişlerini caydırmak için yaptıklarında ve kararlarının caydırıcılığı hakkında yaptığı açıklamalarda. Gelecek yazıya...


    Bu köşe yazısı 15.03.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır