Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Nihayet

    Fatih Özatay, Dr.17 Mart 2011 - Okunma Sayısı: 1144

     

    Merkez Bankası, salı günü yaptığı açıklamayı bu tartışmalar başlar başlamaz yapsaydı saygınlığını da arttırırdı.

    Son yazımda yer alan iki paragrafı, yazı uzadığı için çıkarmış, bugünkü yazıya bırakmıştım. Salı günkü yazım şöyle bitiyordu: "Sıra, kısa vadeli sermaye girişlerini caydırmak için yaptıklarında ve kararlarının caydırıcılığı hakkında yaptığı açıklamalarda. Gelecek yazıya..." Söz konusu kurum Merkez Bankası (MB) idi. Son yazımdan atmak zorunda kaldığım iki paragrafı da (birincisini kısaltarak) vereyim: "... Kararlarının kalanı ise yüksek cari işlemler açığının finansman biçimini daha sağlıklı hale getirmeye yönelikti. Kısa vadeli sermaye girişlerini caydırıcı olduğunu düşündüğü bir dizi önlem aldı. Mesela bankaların gecelik vadede MB'ye sattıkları para için geçerli olan faizi çok düşük bir düzeye indirdi. Bu ikinci amaca ulaşılıp ulaşılmadığı konusunda çelişkili açıklamalar geldi.

    Son zamanlarda Türkiye'den on milyar dolar kadar sıcak para çıktığı, sonra yaklaşık aynı miktarda yabancı paranın daha uzun vadeli olarak geri döndüğü açıklandı. Tartışma, bu rakamların, kamuoyuna açıklanan tablolardan saptanamamasından doğuyor. MB'nin 'yuvarlak' açıklamalar yapmak yerine, hiç olmazsa yaklaşık rakamlarla (kendisi de tam ölçemez) ilgili verileri açıklamasında yarar var."

    Nihayet salı günü Merkez Bankası beklenen açıklamayı yaptı. Bu açıklamaya göre 12 Kasım'dan bu yana yabancıların özellikle para piyasasında gerçekleştirdikleri işlemlerde gözlenen önemli bir çıkış var. Rakamsal ayrıntılara girmek istemiyorum; dünkü gazetelerde yeteri kadar bilgi yer alıyor. Üzerinde durmak istediğim nokta farklı ve de önemli. MB'nin açıklamasında da belirttiği gibi, yabancıların para piyasasında gerçekleştirdikleri bazı işlem türlerini ödemeler dengesi istatistiklerinde görmek mümkün değil. Yine bu işlemler, MB'nin haftalık vadede yayımladığı 'Yurtdışında Yerleşik Kişilerin Mülkiyetindeki Hisse Senedi ve Devlet İç Borçlanma Senedi' verileri arasında da yok. Açıklamadan öğreniyoruz ki bu verilere Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun yayımladığı 'İnteraktif Haftalık Bülten'den ulaşmak mümkün.

    Açıklamada geç kaldı

    Peki, biz bu kadar teknik ayrıntıyı bilmek durumunda mıyız? MB, salı günü yaptığı açıklamayı bu tartışmalar başlar başlamaz yapsaydı, hatta bu tartışmalar başlamadan bir duyuru yayımlasaydı ne kaybederdi? Açık ki bir şey kaybetmeyeceği gibi saygınlığını da arttırırdı. Şu nokta çok önemli: Herhangi bir merkez bankası müthiş bir kadroya sahip olabilir. Süper modeller kullanarak iktisadi açıdan çok doğru kararlar alabilir. Güzel. Güzel de, o merkez bankası, aldığı kararları neden aldığını açıklayamazsa ve bu kararların etkileri hakkında kamuoyuna doyurucu bilgiler veremezse, o müthiş kadronun aldığı o çok doğru kararlar bir işe yaramaz. Yaramadığı gibi, kararlar hakkında kamuoyundaki bilgi eksikliği nedeniyle yapılan tartışmalar o merkez bankasının saygınlığını törpüler. Çok mu zor, iki tabloyu yan yana getirip birkaç satır karalayarak bir açıklama yapmak?


    Bu köşe yazısı 17.03.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır