Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Bütçe üzerine

    Fatih Özatay, Dr.22 Mart 2011 - Okunma Sayısı: 1197

     

    Bütçeyi biraz daha sıkarak hem kötü günler için biraz cephane biriktirebilir hem de cari açığı azaltabilirdik. Hâlâ da yapabiliriz.

    Bütçe dengesinin aldığı değerler ekonominin içinde bulunduğu durumdan belirgin biçimde etkileniyorlar. Mesela yetkililer bütçe gelirlerini arttırıcı herhangi bir karar almamış olsalar da ekonomiler hızla büyürken vergi gelirleri de normalin üzerinde artıyor.

    Buna karşılık, ekonomiler daralırken devletin sosyal politikalarının ne denli yaygın olduğuna bağlı olarak, bütçeden yapılan transferler yükseliyor. Mesela işsizlik ödemelerine bağlı olarak harcamalar artıyor. Bu tür transfer harcamalarının yasalarda hangi koşullar altında ve ne miktarda yapılacakları belli olduğundan, harcamalardaki azalışlar ya da artışlar da yeni ekonomik kararlar sonucu değil, otomatik olarak devreye giriyorlar.

    Rakamlarda düzeltme

    Bu nedenle bütçe dengesindeki değişikliklerin ekonominin içinde bulunduğu duruma bağlı olarak mı ortaya çıktığını yoksa ekonomi politikasındaki bir değişiklik sonucunda mı gerçekleştiğini anlamak için bütçe rakamlarında bazı düzeltmeler yapılıyor. Sözgelimi, ekonomi o yılki yüksek büyüme hızıyla büyümeseydi de normal büyüme hızıyla büyüseydi ortaya çıkacak vergi geliri dikkate alınıyor. Çoğu gelişmiş ülkede düzeltilmiş bütçe dengesi verileri de yayımlanıyor.

    Düzeltilmiş rakamların yayımlanmasının asıl nedeni bazı 'akademik merakları' tatmin etmek için değil. Akademik çalışmalar için bu tür veriler önemli elbette. Ama düzeltilmiş rakamların farklı önemli işlevleri de var. Mesela 'mali kural' uygulamalarında, normal bir büyüme hızının ötesinde büyüyen bir ekonomi bütçe gelirlerinin bir kısmını 'kötü' günler için tasarruf ediyor, harcamıyor ya da mevcut borcunu azaltmak için kullanıyor.

    'Hormonlu' denge

    Düzeltilmiş verinin ama daha önemlisi bu tür bir veri yayımlanmasının arkasındaki gerekçenin bir başka önemi daha var. Cari işlemler açığının yüksek bir düzeyde olduğu ülkeler için geçerli bu önem. Son zamanlarda Türkiye'nin ekonomi politikasından ve uygulamasından sorumlu yetkilileri bu durumdan sıkça şikâyetçi oldular. Özellikle yüksek cari açığın kısa vadeli sermaye girişleri ile finanse edilmesi bu şikâyetleri arttırdı.

    Öte yandan cari işlemler açığının iki bileşeni olduğunu biliyoruz. Birincisi, özel kesimin yatırımları ile tasarrufları arasındaki fark. İkincisi ise kamu kesiminin yatırımları ile tasarrufları arasındaki fark -ki bu farka bütçe açığı diyebiliriz. Ekonomi politikası yoluyla kısa dönemde birinci bileşende bir değişiklik yapmayı beklememek gerekir. Ama ikinci bileşeni, yani bütçe açığını değiştirebiliriz, bizim elimizde.

    Kıssadan hisse şu: Mevcut rakamlarımız tatmin edici bir bütçe dengesine işaret ediyor olabilirler. Ancak 2010 yılında çok yüksek bir büyüme hızı ile büyüdüğümüz dikkate alındığında, o dengenin o kadar da tatmin edici olmadığı, deyimi mazur görün, az biraz 'hormonlu' olduğu ortaya çıkar. Bütçeyi biraz daha sıkarak, hem kötü günler için biraz cephane biriktirebilir hem de cari işlemler açığını azaltabilirdik. Hâlâ yapabiliriz.


    Bu köşe yazısı 22.03.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır