Arşiv

  • Mayıs 2024 (7)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Deprem, ekonomi için faydalıdır

    Güven Sak, Dr.25 Mart 2011 - Okunma Sayısı: 1220

     

    Ekonomilerde deprem nedeniyle 'piyasada daha fazla para dönmeye' başlıyor. Birdenbire kaynak transferi devreye giriyor.

    Yıllar önce ilk kimden okudum, doğrusu ya şimdi hatırlayamıyorum. Yazar, "Benim bu işten anladığım şudur: Ekonomi için iyi olan benim için kötüdür. Benim için iyi olan ise ekonomi için kötüdür" diyordu. Buyurun yine haklı çıktı. Doğal felaketler biz insanoğulları için kötü mü kötüdür. Peki, felaketlerin ekonomi için faydalı olabileceğini hiç düşündünüz mü? Yapılan çalışmalar öyle diyor.

    Japonya'nın 11 Mart depremi çok kocamandı. Depremin merkez üssünün Tokyo'dan uzak olması ölü sayısının artmasını engelledi. 1923 yılında Tokyo'yu içeren büyük Kanto depreminde 140 bin kişi ölmüştü. Ölü sayısı bu kez 10 bin civarındaydı. 1923 yılında zararın tutarı 1,5 trilyon dolara ulaşmıştı. Şimdi ise 300 milyar civarındaydı. 1923 depremi 7.9 şiddetindeydi. 11 Mart 2011 depremi ise 9,0 şiddetindeydi. Problem deprem bölgesindeki altı adet eski nükleer santral nedeniyle büyüdü. Radyasyon tehdidi işin rengini değiştirdi. Depremler ekonomiyi nasıl etkiler? Büyük deprem denildiğinde en son Kobe'deki depremi biliyorduk. Kobe, dünyanın altıncı en büyük limanı, yine Japonya'da. 1995 Kobe depreminde 6400 kişi ölmüş ve yaklaşık 300 bin kişi evsiz kalmıştı. Ama depremden sonraki iki yıl Japon ekonomisi kaybettiklerini geri kazanmakla kalmadı, ayrıca beklenenden daha hızlı bir biçimde de büyüdü. Çin'deki Sezuan depremi 2008 yılındaydı. Depremden sonra Çin ekonomisi krize rağmen hiç hız kesmeden büyümeye devam etti. Bu örneklere bakarsanız, en azından "deprem ekonomi için kötü değildir" sonucuna varmamız gerekiyor.

    Marmara'da da aynı

    Aynı durum 1999 yılındaki Marmara depremi için de geçerli bana kalırsa. Ateş düştüğü yeri yaktı ama depremin ekonomiye olumsuz etkisi de olmadı. Ben ilk günlerin telaşında, "ülkenin neredeyse tüm üretim kapasitesi orada, üstelik yangınlar da çıktı" diye meseleye bakarken, tecrübeli olanlardan ilk duyduğum "felaketler ekonomiye faydalıdır" ifadesi oldu. Nitekim dedikleri gibi de oldu. Bugün İstanbul'da bu kadar bina yapılıyorsa, beklenen Marmara depreminin bunda hiç mi payı yoktur? Vardır.

    Ama bakın bir de ortada Haiti örneği var. Haiti depremi 2010 yılındaydı. Şiddeti 7 civarındaydı. Yaklaşık 315 bin kişi hayatını kaybederken, 300 bin kişi yaralandı. Toplam 1 milyon kişi evsiz kaldı. Ülke hâlâ yıkıntılar içinde. Ekonomi geçen yıl yüzde 8 civarında küçüldü. Buna bakınca, yukarıdaki ifadeyi, "depremler yoksul ekonomiler için kötüdür" diye düzeltmek gerekiyor. Zaten küresel ölçekte doğal felaket kaynaklı ölümlerin yüzde 95'i yoksul ülkelerde oluyormuş. "Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır" dedikleri bu olsa gerek.

    Verimlilik artışı

    Harcayacak kaynağı olan ekonomilerde deprem nedeniyle "piyasada daha fazla para dönmeye" başlıyor. Birdenbire hızlı bir kaynak transferi mekanizması devreye giriveriyor. Kamu kaynakları inşaat şirketlerine, yapım işlerinde çalışan işçilere doğru akıtılmaya başlanıyor. Ama bilenler tek etkinin bir seferlik kaynak transferi olmadığını söylüyorlar. Buna göre, doğal felaketler, zengin ülkelerde, ekonominin sermaye stokunun hızlı teknolojik yenilenmesine katkıda bulunuyor. Onun için de felaket sonrasında verimlilik artışları ve büyümede hızlanma gözlemleniyor.

    Demek ki neymiş? Hakikaten "benim için kötü olan ekonomi için iyi oluyor"muş. Haydi hayırlısı!

     

    Bu köşe yazısı 25.03.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

     

     

    Etiketler:
    Yazdır