Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Endeks saplantısı-2

    Fatih Özatay, Dr.23 Nisan 2011 - Okunma Sayısı: 997

     

    Bazı üniversitelerde, akademisyenlerin performansları ölçülürken dikkate alınan önemli unsurlardan biri, nitelikli bilimsel yayındır.

    Geçen cumartesi kaldığım yerden devam ediyorum. Kısa özet: Akademisyenler yaptıkları çalışmaları başkalarıyla paylaşmak üzere bilimsel dergilere yollarlar. Bu, kimse zorlamasa da, zaten araştırmacı ruhlu bir akademisyenin severek yaptığı bir iştir. Öte yandan, akademisyenlerin bazı unvanları alabilmeleri için yayın yapmış olmaları gerekir. Bazı üniversitelerde, akademisyenlerin performansları ölçülürken dikkate alınan önemli unsurlardan biri de nitelikli bilimsel yayınlardır.

    Ne yazık ki bu son iki nedenle, azımsanmayacak sayıda akademisyen, 'yayın yap da nasıl olursa olsun' durumuna düşebilir. Bu durumda 'her türlü yayını' basmak üzere bir sürü dergi çıkar ortaya. Dolayısıyla, yayımlanmış çalışmaların bilimsel niteliklerinin ölçülmesi sorunu boy gösterir. Sorunun kestirme 'çözümü', sadece belli kalitedeki dergileri içerdikleri 'düşünülen' 'endeks'lere başvurmaktır. Bu 'çözüm' şudur: Yazarın çalışması böyle bir endeksteki bir dergide yayımlanmışsa belli bir nitelikte olduğu kabul edilir.

    Buraya kadar her şey 'makul' gibi görünüyor. Öyle değil ama. Birincisi, bu endekslerde yer almayan kaliteli dergiler var. İkincisi, bu endekslerde yer alan kalitesiz dergiler var. Üçüncüsü, sadece endekslerde yer alan dergilere gönderilen makalelerin dikkate alınması, endekslere girmeyen, yeni, kaliteli dergiyi çıkarmayı zorlaştırıyor. Bu dergiler kaliteli makale bulmakta zorlanabiliyorlar. Dördüncüsü, sosyal bilim alanlarında bizim gibi ülkelere yönelik kaliteli uygulamalı çalışmaların, bu endekslerde yer alan kaliteli dergilerde yayımlatılmasında güçlük çekildiği için çalışmaların sayısı azalabiliyor. Çok bilinen bir beşinci sorun daha var. Bu endekslerde görece 'rahat' makale kabul eden dergiler aranıp bulunuyor. Bunlara pek de 'incir çekirdeğini doldurmayacak' yayınlar peşi sıra gönderiliyor.

    İşin alabileceği boyut açısından bir örnek vereyim. Bu endekslerde sadece tek bir disiplindeki çalışmaları yayımlayan dergiler de var: Mesela sadece sağlık ekonomisi, enerji ekonomisi, savunma ekonomisi gibi. Bir disiplinden çok az sayıda dergi olduğundan, bu az sayıda dergide yayımlanan çalışmalar ister istemez yine aynı dergilerde yayımlanan çalışmalara gönderme yapıyor. Endeksler içinde dergilerin de bir sıralaması var. Sıralama ölçütlerinden biri de o dergide yayımlanan çalışmaların başka dergilerde yer alan çalışmalarda hangi sıklıkta kullanıldıkları. Bu dergiler, bu nedenle sıralamada önlerde yer alabiliyorlar. Örneğim, enerji ekonomisi ile ilgili yayın yapan iki tanınmış dergiden. 1970'lerin başlarında bu dergilerden birinde bir yayın yapılıyor: Enerji tüketimi ile büyüme arasındaki ilişki basit bir yöntemle araştırılıyor. Bu yöntem, ilgili bilgisayar programlarının gelişmesi ile çok kolaylıkla kullanılır hale geldi. Ek olarak gerekli veriler de rahatlıkla bulunabiliyor. Bu yayın sonrasında bu konuda mantar gibi çalışma türüyor.

    Derin yoruma izin yok

    İşin ilginci şu: Kullanılan yöntemi geliştiren ve Nobel ödülü alan Prof. Granger, bu yöntemi kullanarak ekonomi politikası çıkarsaması yapamazsınız diyor. Yöntem, bir değişkenin, başka bir değişkenin ileride alacağı değerleri öngörmekte ne derece yardımcı olduğunu saptıyor. Bunun ötesine geçip derin yorumlara izin vermiyor.

    Buna karşılık, mesela sadece son yıllarda bu iki dergide çıkan çok sayıda makalede şu satırlara sıkça rastlanıyor: "Falanca ülkede, filanca dönemde, enerji tüketiminin ekonomik büyümenin Granger-nedeni olduğu bulunmuştur. Bu ülkenin enerji tasarrufuna yönelik politikalar uygulaması sakıncalıdır. Oysa filanca ülkede bu iki değişken arasında bir ilişkiye rastlanılmamıştır. Bu ülke enerji tasarrufuna gidebilir." İşin komik tarafı, bazen onlarca ülke bir çalışmada inceleniyor. Sonra ülkeler sıralanıyor: Çad için şöyle, Mozambik için böyle ve fakat Sudan için... Yöntemi bulanın 'sakın ha' dediği ne varsa yapılıyor. Muhtemelen bu çalışmaları yapanların bir kısmı da çalışmalarını pek ciddiye almıyor. Ama kullanımı son derece basit bir teknik, iki-üç veri, yayımlayan dergi de var... O zaman inanılmaz sayıda aynı konuda makale çıkıyor. Yanlış anlaşılmasın. Aynı konuda aynı dergilerde yapılan özenli çalışmalar da var. Ya da bu dergilerde farklı konularda çok saygın yayınlar da yer alıyor. Ama 'endeks saplantısı' böyle bir 'mantar hastalığı'na da yol açabiliyor.

     


    Bu köşe yazısı 23.04.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır