Arşiv

  • Mayıs 2024 (7)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Yandex'in halka arzından bize ne çıkar?

    Güven Sak, Dr.27 Mayıs 2011 - Okunma Sayısı: 1609

     

    Yandex'in kurucusu Arkadiy Voloj ile birlikte Rusya'da devlete yaslanmadan servet sahibi olmanın yolu açıldı.

    Evvelki gün Arkadiy Voloj için güzel bir gündü. Voloj, Rusya'da yaygın olarak kullanılan internet arama motoru Yandex'in iki kurucusundan biri. Yandex, böyle bakarsanız, Rusya'nın Google'ı oluyor. Evvelki gün Arkadiy Voloj, on dört yıl önce kurduğu şirketin toplam değerinin 8 milyar dolar olduğunu öğrendi. Yandex, hisse senetlerinin NASDAQ piyasasındaki halka arzında 1.3 milyar dolar topladı. Hisse senetleri, 25 dolar gibi primli bir fiyattan kapış kapış gitti. Üstelik işlemler başlayınca, hisse senedi fiyatı 38 dolara, şirketin toplam değeri ise 13 milyar dolara çıktı. Adam sevinmesin mi? Hadiseye bakıp, birkaç ders çıkartmama ne dersiniz? Ben Yandex'in halka arzının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu işten hazırlıklı bütün gelişmekte olan ülkelere ekmek çıkabileceğine de inanıyorum. Türkiye'yi ise sorunlu görüyorum. Gelin bakın neden?

    Buradan çıkarılacak ilk ders şudur: Küresel kriz, gelişmekte olan ülkelerdeki iç talebi önemli bir imkân haline getirmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin hızlı büyüyen pazarlarından nemalanmanın bir yolu da bu tür ülkelerin hızlı büyüyen şirketlerine hisse senetleri vasıtasıyla yatırım yapmaktır. Böyle bakıldığında, gelişmekte olan ülkelerin başarılı şirketleri için bir yeni dönem açılmaktadır. Amerika'da 2011 yılının ikinci çeyreği için bir yeni yavaşlamadan bahsedilirken Avrupa borç krizi batağında siyasi nedenlerle debelenirken gelişmekte olan ülkeler, bu ülkelerdeki şirketler ve piyasalar giderek daha önemli olmaya adaydır. Geçenlerde bir Amerikan şirketi yöneticisinden aktarmıştım, dün ucuz işgücünü takip ederek aktivitelerini küreselleştiriyorlardı, bu günlerde ise 'yağlı' müşterileri takip etmek için aktivitelerini küreselleştirme peşindedirler. Bu aynı zamanda, gelişmekte olan ülke girişimcileri için yeni bir sermaye biriktirme yöntemidir. Arkadiy Voloj ile birlikte ilk kez Rusya'da devlete yaslanmadan, kol gücüne değil, akıl terine dayalı olarak servet sahibi olmanın yolu açılmıştır. Bu son derece iyidir.

    Gelelim ikinci derse.. Peki, Türkiye şekillenen bu fırsattan faydalanmaya hazırlıklı mıdır? İşte orada benim kafamda bir dizi soru işareti vardır. Önce isterseniz, Yandex gibi internet ile alakalı teknoloji şirketlerinden başlayalım. Hatırlayacaksınız daha geçen ay E-Bay 'GittiGidiyor.com'daki hisse oranını yüzde 93'e çıkarmıştı. E-Bay 2007'de azınlık hissedarı olarak gelmişti, şimdi neredeyse hepsini aldı. Bu güzel. Memlekette iyi şeyler olabiliyor yani. Ama GittiGidiyor.com bizim az sayıdaki müjdeli gelişmelerimizdendi. Şimdi bizim memlekette, telekomünikasyon alanında bir altyapı var ama internette Türkçe içerik son derece kısıtlı. Ben meselenin, hatalı özelleştirme süreçleri ve rekabet kısıtı nedeniyle yüksek kalan maliyetlerden başlayarak, üniversite sistemimizin tasarımından YÖK ile TÜBİTAK'a pek çok nedeni olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde yaratıcı genç girişimcileri destekleyecek bir sistem hâlâ yok. Ayrıca kayıtdışılık elektronik ticaret için de engel. İnternete siyasi engeller konusunda da kötü bir dönemdeyiz. Tamam ama ne diyeyim? Rusya'da bile olabilenin Türkiye'de olamaması, olsa olsa ayıptır. İleri demokrasi konusunda olsa olsa yarış ederiz Rusya'yla. Bu da olsun ikinci ders. Gelelim üçüncü derse, peki, teknoloji şirketleri dışında, şirketlerimize bir teveccüh beklemek gerekir mi? Evet. Olur mu? Şarta bağlı. Geçenlerde vurguladığım gibi, Türkiye'de herhangi bir sektördeki, herhangi bir firmayı elden geçirirseniz, onu hızlı büyüyen bir firmaya dönüştürebilirsiniz. Ama ülkemizde bunu gerçekleştirecek, çerini çöpünü ayıklayacak, herhangi bir şirketi hızlı büyüyen bir şirkete dönüştürebilecek, girişim sermayesi alanında faal kurum sayısı pek azdır. Engeli de çoktur. Bu önemli bir handikaptır. Finansal sistemde böyle bir yeniden yapılanma faydalı olur. Ama yoktur.

    Peki, olursa nasıl olur? Fiyattaki iskontoya bağlı olarak olur. Hisse senedi fiyatlarında, hem genel bir mikro hazırlıksızlık hem de 'malum makro durum' iskontosu olursa, neden olmasın? Pek güzel olur.

    Şaibeli makro denge sermaye girişleri için artık bir engel olacaktır.

    Boşuna davul çalmıyoruz.

    Rüzgâr ancak hedefini bilene faydalıdır.


    Bu köşe yazısı 27.05.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır