Arşiv

  • Mayıs 2024 (6)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Türkiye rol modeli yerine ilham kaynağı olabilir

    Güven Sak, Dr.18 Haziran 2011 - Okunma Sayısı: 1559

     

    Orta Doğu'daki ülkeleri ikiye ayırmak mümkündür: Değişimi başlatmak için kendi Tahrir Meydanlarında protesto gösterileri yapması gerekenler ve değişimi sandıkta sağlayabilenler. Türkiye ikinci gruptadır. Öte yandan, Mısır bölgede değişim için Tahrir Meydanı modelini icat etmiştir. Bence Türkiye'nin de Mısır'a tam teşekküllü bir değişim modeli olarak değilse de bir ilham kaynağı olarak sunabileceği şeyler vardır. Bir ülkenin deneyimini geçmişte yapılan politika hatalarının toplamı olarak düşünürsek, Türkiye'nin dönüşüm konusunda paylaşabileceği pek çok deneyimi vardır. Geçtiğimiz 30 yılda Türkiye sayısız politika hatası yapmıştır. Türkiye'nin dönüşümü 2002 yılında başlamadı. Oy sandığı 1950'lerin başından beri bir dönüşüm aracı olarak kullanılmaktadır. Ancak bir araç olarak oy sandığı mükemmeliyet seviyesinde şimdilerde ulaşmıştır. Ekonomik serbestleşme 1980'lerin başından beri sürüyor ve hala alınacak yol var. Türkiye bir rol modeli değildir ama incelenmesi ve ders çıkarılması gereken bir Türkiye deneyimi vardır. Gelin bakın neden böyledir...

    Son zamanlarda haftalık El Ahram gazetesini okuyorum. Devrim sonrası Mısır yoğun tartışmalara konu olan bir ülke konumundadır. Mevzu bahis olan devrimin kazanımlarını bir araya getirmek ve bundan sonra hangi adımın atılacağına karar vermektir. Bu tartışmalar sırasında sürekli olarak "Türkiye modeline" ilişkin atıflar gündeme gelmektedir. Örneğin Gazete'nin son sayısında tüm cumhurbaşkanı adayları "Türkiye'nin ekonomik ve siyasi modeline olan hayranlıklarını" ifade etmiştir. Pazartesi günü Kahire'de yapılan Arap Birliği Genel Sekreterliği toplantısında da "Türkiye modeline" yönelik ilgi söz konusuydu. Toplantının amacı Türkiye'de politika deneyimi anlamında neler yaşandığıydı. Bu sağlıklıdır. Pazartesi günü yapılan toplantının detayları TEPAV web sitesinden okunabilir.

    Peki, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal dönüşümünün belirgin özellikleri nelerdir? İlk olarak, dönüşüm süreci 2002 yılında Başbakan Erdoğan'la değil, 24 Ocak 1980'de zamanın Başbakanı Demirel'in döneminde başlamıştır. Reformun mimarı o zamanlar Başbakanlık Müsteşarı olan ve daha sonra Cumhurbaşkanı seçilecek Turgut Özal idi. Değişim zamanla olur ve ilerleme her zaman birikimseldir. İkincisi, Türkiye'de dönüşüm süreci ekonomik serbestleşmeyi amaçlayan bir dizi politika reformu ile başlamıştır. Türkiye bugün İsrail ile birlikte bölgenin sanayileşmiş iki ülkesinden biridir. Üçüncüsü, Türk sanayisi yeni sanayi kentlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte coğrafi olarak tüm Anadolu'ya yayılmıştır. Dördüncüsü, Anadolu'da ortaya çıkan yeni sanayi merkezleri merkezde muhafazakâr bir siyasi dönüşümle birlikte dünyaya mümkün olduğunca açılmayı amaçlayan bir yaklaşım doğurmuştur. Türkiye'nin insanları zenginliğin perdelerin arkasına saklanarak değil küresel pazarlara açılarak elde edilebileceğinin farkına varmıştır. Dönüşümün beşinci belirgin özelliği kentleşmedir.1960'ta nüfusun yalnızca %30'u kentlerde yaşıyordu. 2010 itibariyle bu oran %75'e çıkmıştır. Evet, İstanbul'un trafiği şimdilik Kahire'ninki kadar tıkanık değil; ama bir de Kanalİstanbul projesi gerçekleştirildikten sonra görün. Tüm mesele politika hatalarıyla ilgilidir.

    Türk deneyimi hala gelişiyor. Türkiye Asya ile Avrupa arasında bir köprü gibi suni bir yapı değil. Türkiye sürekli değişen bir ülke; iç göçle birlikte sürekli değişim gösteren bir ülke. Türkiye sayısız talihsizliklerle bezeli bir politika deneyimi.  Türkiye "modelinin" güzelliği tam da burada, modelin canlılığında yatıyor. Bu tartışmaya devam edeceğim.

     

    Bu köşe yazısı 18.06.2011 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır