Arşiv

  • Mayıs 2024 (6)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Lefkoşa da “Tahrir’e çıkmalı”

    Güven Sak, Dr.23 Temmuz 2011 - Okunma Sayısı: 1270

     

    Bir süre önce söyle demiştim: "Ortadoğu'daki ülkeleri ikiye ayırmak mümkündür: Değişimi başlatmak için kendi Tahrir meydanlarında protesto gösterileri yapması gerekenler ve değişimi sandıkta sağlayabilenler". Mısır, Tahrir Meydanı modelini icat etmiştir. Kuzey Kıbrıs ise ikinci gruptadır. Öte yandan, hem Lefkoşa'da hem de Kahire'de bir hoşnutsuzluk hâkimdir. Her iki örnekte de sorunları doğrudan çözmek için kültürel değişime gerek vardır. Mısır bunu nasıl başaracağını bulmuş gibi görünüyor. Ancak Kıbrıs'ın daha fazla yol alması gerekiyor. Peki, Kıbrıs örneği seçim sandığının bir dönüşüm aracı olarak limitlerine ulaştığının göstergesi midir? Hiç sanmıyorum.

    Mısır Başbakanı İsam Şeref birkaç gün önce hastaneye kaldırıldı ve yeni hükümetin yemin töreni ertelendi. Mısır'da "Tahrir'e çıkma" mantığı hala canlıdır. Devrimci ortam evrimleşmeye devam etmektedir. 8 Temmuz'da Tahrir'de bir büyük gösteri daha başladı. Bu kez hoşnutsuzluk reformların hızıyla ilgiliydi. On binler polis, Mübarek'e yönelik dava sürecinin yavaş ilerlemesi ve ayrıca ekonominin durumu konusundaki memnuniyetsizliğini ortaya serdi. Protestocular protestolarına devam etti. Artık hoşnutsuzluklarını göstermek için yeni bir aracı olan halk bu aracı her fırsatta kullanmaya hazır. Genel müdürünüzün sabah toplantısındaki görünüşünden hoşnut değilseniz siz de bakanlığınızda "Tahrir'e çıkma" çağrısı yapabilirsiniz. Bu açıkça asiliktir. Ancak Mısır için iyi bir şeydir.

    Peki, bu hareketle Kuzey Kıbrıs'ın hissiyatının ortak noktası nedir? Hoşnutsuzluktur. Kıbrıslı Türkler'in serbestçe seçtikleri bir hükümeti var. Kıbrıslı Türkler Annan Planı'na ilişkin referandumdan hemen önce seçim sandığını bir dönüşüm aracı olarak kullanmayı öğrendi. Kendi Tahrir meydanlarında kendi "Evet be annem" kampanyalarını sürdürdüler. Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şeklindeki mevcut ayrım yerine adada yaşayan iki etnik kimliğin Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında bir araya gelmesine ezici bir çoğunlukla evet dediler. Ancak iki etnik kimlik arasındaki siyasi açmaz sona ermedi. Avrupa Birliği'nin etnik kimliklerden birini temsil eden Güney Kıbrıs'ı üyeliğe kabul ederek yaptığı hata adada işleri daha da karıştırdı. Kıbrıslı Türkler kendi hayatlarından memnundur. Ancak Ada'nın kuzey bölgesindeki yatırım ekosistemi için uzun yıllardır süregelen siyasi sorunların çözülmesi gerekmektedir.

    Peki, Kıbrıslı Türkler'in Tahrir Meydanı'ndaki Mısırlı göstericilerden öğrenebilecekleri nedir? Azimdir. Geçen hafta boyunca Kahire'de süren gösteriler Tahrir Meydanı'nın gerçekten de değişim için bir model olduğunu doğrulamıştır. "Mısır'da seçmenlerin çok azının Internet erişimi olmasından" ve kısa sürede İslamcıların yönetimi ele geçirmesinden korkanların bakması gereken nokta göstericilerin simgelediği kültürel devrimdir. Kıbrıslı Türkler'in Mısırlı yoldaşlarından öğrenecekleri şudur: Kıbrıs'taki siyasi açmazı, Kıbrıslı Türkler'in gidişatı değiştirmek için sergiledikleri açık demokratik isteğe rağmen çözülmeyen açmazı, ortadan kaldırmak için sebat etmek. Bu bağlamda adanın kuzeyinde hali hazırda başlatılmış olan devlet inşa etme sürecinin de güçlendirilmesi gerekmektedir. Tam da bu nedenle Kıbrıslı Türkler'in yapısal önlemler içeren bir ekonomik programa ihtiyacı vardır. Bu örnekte azim Kıbrıslı Türkler'in kaderlerini tamamıyla kendi ellerine almasını temsil etmektedir. Birkaç hafta evvel, Başbakan Erdoğan'ın tarihi Ada ziyaretinden önce, Kuzey Kıbrıslılar'ın gözlerinde bu kararlılığı gördüm.

    Mısır kendi sorunlarını çözmek için demokratik bir yöntem bulmuştur. Şimdi sıra Kıbrıslı Türkler'dedir. Arap baharı Kıbrıs'a da gelmeli, Lefkoşa da "Tahrir'e çıkmalıdır".

     

    Bu köşe yazısı 23.07.2011 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır