Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Karl Marx şirketlerin toplantı odalarında

    Güven Sak, Dr.03 Eylül 2011 - Okunma Sayısı: 1512

     

    Marx 1852 tarihli "Louis Bonaparte'ın On Sekizinci Brumaire'i"nin girişinde söyledikleri konusunda haklıysa, bugün Marx'ın başı derttedir diyebilir miyiz? Açılış cümlelerini hatırlıyor musunuz? "Hegel, bir yerde, şöyle bir gözlemde bulunur: Bütün tarihsel büyük olaylar ve kişiler, hemen hemen iki kez yinelenir." Ve devam eder: ""Hegel eklemeyi unutmuş: Birinci kez trajedi olarak, ikinci kez komedi olarak." Buyurun şimdi gelinen noktaya bakın. "Karl Marx haklı çıktı" başlıklı bir yazı görmeden bir günümüz geçmiyor. Bu büyük bir filozofun ve aktivistin ikinci kez dünyaya gelişi adeta. Che Guevera son yıllarda diskolarda dans müziği melodisine dönüştü. Peki ya Marx? Onun için de endişelenmeli miyiz? Sanmam.

    Ancak, bana kalırsa bu defa durum biraz farklı. Bu defa, Marx'ın öğretileri şirketlerin toplantı odalarında tartışılmaktadır. Bir özel banka olan USB'de üst düzey iktisatçı olarak çalışan George Magnus geçen gün Marx'tan alıntı yaptı. Söz konusu alıntı bir yatırım tavsiyesi notunda yer aldı. Karl Marx 2008'in Büyük Durgunluğu'na çözüm bulmak için şirketlerin toplantı salonlarına girmektedir. Peki, bu garip midir? Aslında hiç de değildir.

    Marx medeniyetimizin ayrılmaz bir parçasıdır

    Birincisi, kapitalizm kapitalistlerin ellerine bırakılsaydı çoktan çökmüş olurdu. Solun eleştirileri olmasaydı kapitalizm Victor Hugo'nun Sanayi Devrimi krizlerinin ötesine geçemeyecekti. Bu anlamda, Karl Marx öğretileri medeniyetimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Olan bitende bir gariplik yoktur.

    İşin ilginç tarafı bu ilginin neden son zamanlarda geliştiğiyle ilgilidir. Benim gözüme çarpan birkaç sebep var: Birincisi gelir eşitsizliği, artan borçlar ve 2008 Krizi arasındaki ilişki hakkındaki yazındır. Bu yazın New York Times'da Paul Krugman'ın sözleriyle başlamıştır. Daha sonra 2010 yılında Robert Reich'in "Aftershock"u (Şok Sonrası) yayımlanmıştır. Kasım 2010'da ise "Inequality, Leverage and Crises"(Eşitsizlik, Kaldıraç Faktörü ve Krizler) başlıklı IMF araştırması açıklanmıştır. Her iki durumda da artan gelir eşitsizliği görece daha mülksüz olanların tüketim düzeylerini korumalarını güçleştirmiştir. Yazarlara göre bu da finans piyasalarında toksik varlıkların ortaya çıkmasına yol açmıştır. IMF raporu bu bağlamda geliri yeniden dağıtmaya yönelik mekanizmaların krizlerin önlenmesindeki önemine değinmiştir. Dünya tersine dönüyor gibi görünmüyor mu? Bunu söyleyen modern kapitalizmin kalesi IMF'dir. Altı çizilmesi gereken ilk neden budur.

    Kapitalizm istikrarsızlıkları beslemektedir

    Tamam, sorunun temel kaynağı gelir eşitsizliğinin tırmanmasıdır. Ancak hikaye burada bitmemektedir. Bugün çok da zengin olmayanların sayısı oldukça yüksektir ve bunların büyük çoğunluğu işsizdir. Fakat bu grubun imkanlarının el verdiğinden daha fazlasını tüketmesine yardımcı olacak mekanizmalar yoktur. Rüya artık bitmiştir. Hepimizin bildiği gibi sistem özünde istikrarsızdır. Kapitalizm istikrarsızlıkları beslemektedir. Bu da ikinci nedendir.

    Son olarak, Komünist Manifesto'nun da dediği gibi "Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi sınıf savaşları tarihidir."

    Bu defa çarkı nispeten daha az mülkü olan ve dünyayla tamamen bağlantı içerisinde olan orta sınıf döndürmektedir. Büyük Durgunluk ile birlikte nispeten daha az mülkü olanlar merkezde kendilerini aldatılmış hissetmiş hükümetlerinin krizi çözme becerisini felç etmiştir. "Sorun borç değil işsizliktir." Bu gruplar ayrıca artık merkeze taşınmanın eskisinden daha zor olduğunu fark ederek sistemin çevresinde kaldığını hissetmeye başlamış ve bu nedenle kendi ülkelerini yeniden inşa etmeye çabalamaktadır. Ben Arap Baharı'nı, Şili Kışı'nı, Londra'daki yağmalamaları ve Berlin'deki araba yakma eylemlerini böyle görüyorum.

    Che Guevera diskolarda dans müziği melodisine dönüşmüştür. Ancak Karl Marx için endişelenmemize gerek yoktur. Bakalım Obama sonraki seçimlerde Marx'tan neler çıkaracak.

     

    Bu köşe yazısı 03.09.2011 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır