Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Arap Baharı’nın öncüsü Mübarek

    Güven Sak, Dr.08 Ekim 2011 - Okunma Sayısı: 1147

    Hüsnü Mübarek yargılanıyor. Ülkesi geçiş sürecinde, Tahrir Meydanı’ndaki Mısırlı gençler ise hayal kırıklığına boğulmuş durumda. Mübarek’in hasta yatağında yargılanmasını gösteren fotoğraflara bakıyorum. Trajik olmasına trajik, ama sanırım rüzgar eken fırtına biçiyor. Ulusal Ekonomi Araştırmaları Bürosu (National Bureau of Economic Research - NBER)’nun web sitesinde (www.nber.org) Fabrice Murtin ve Romain Wacziarg’ın son çalışması “Demokratik Geçiş” yayımlandı. Herkesin bu çalışmaya bir göz atmasını öneririm. Çalışmayı okuduktan sonra, Mısır’daki Arap Baharı dönüşümünü başlatanın bizzat Hüsnü Mübarek olduğu sonucuna vardım. Mısır’ın son 30 yılda İnsani Gelişme Raporu (IGR)’nda gösterdiği ilerleme bile başlı başına akıllara durgunluk vermektedir.

    Çalışmanın temel bulgularından biri kişi başına düşen gelir ve eğitim düzeyi ile ölçülen modernleşmenin demokrasiyi etkilediği idi (tabi ki hepimizin ölmüş olacağı uzun dönemde). Veri seti 1870 ile 2000 yılları arasını kapsıyor. İlköğretimin uzun vadede demokrasinin sağlam belirleyicilerinden biri olduğu düşünülmüş. Söz konusu çalışma bana 2010 IGR’nin bulgularını anımsattı. Raporda Arap ülkeleriyle ilgili bir kutu vardı. Tabloya göre son kırk yılda insani gelişme konusunda en iyi durumda olan 10 ülkeden altısı nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelerdi (Amman, Endonezya, Suudi Arabistan, Tunus, Fas ve Cezayir). Mübarek’in yönetimde olduğu otuz yıl boyunca Mısır çalışmaya konu olan 135 ülke arasında sekizinci sıradaydı. Mübarek iktidardaki 30 yılı boyunca pek çok kargaşa yaratmış olabilir. Ancak söz konusu dönemde Mısır Türkiye’den daha iyi bir performans sergilemiştir. Tunus da öyle. Türkiye toplam 135 ülke arasında 25. sırada yer almaktadır. Çalışma tüm insani kalkınma göstergelerini içermektedir.

    IGR Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından 1990’dan bu yana her yıl yayımlanmaktadır. Rapora göre, “insanca bir yaşam”  belirli bir hayat beklentisi olan, yeterli miktarda kişi başı gelire sahip ve küresel eğitim standartları çerçevesinde becerilerini geliştirilebilen bireylerin oluşturduğu bir toplumda yaşamak anlamına gelmektedir. Bu alandaki yarışa son dönemde Arap ülkeler ve nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkeler liderlik etmiş. Bu gerçek beni Mübarek’in trajedisini düşünmeye itiyor. Belki de Mısırlı arkadaşlarımdan yardım istemeliyim.

    Eğer beşeri sermayeye büyük yatırımlar yaparsanız insanlar demokrasi gibi eksik halkaları kendileri inşa edebilirler. Bu yeni küresel köyümüz için amaçlanmayan bir sonuç olabilir. Rahmetli Steve Jobs sayesinde bilgisayar okuryazarlığı tavan yapmış, dijital açık oradan kalkmıştır. Bu yeni çağda “bilenlerin” sayısı artmaktadır. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Olmaz. Bilenler, kendi ülkelerinde polisten gördükleri muameleyi ve yaşam koşullarını sorgulamaya başlamıştır.

    Bugünlerde bazıları Kürt Baharı’nın olası olduğundan bahsediyor. Başlangıç olarak son 30 yılda Arapların ve Kürtlerin IGR’ndaki sıralamalarını karşılaştırmak faydalı olabilir.

    İran için önerilerime gelince; okul inşa etmeyi bırakın, interneti yasaklayın ve tüm iPad’lere el koyun.

     

    Bu köşe yazısı 08.10.2011 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır