Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Suriye’nin uyanışının doruk noktası nedir?

    Güven Sak, Dr.19 Kasım 2011 - Okunma Sayısı: 1220

    2011 yılının olayı Arap Uyanışı’dır. Açıktır ki, tek tip Arap Uyanışı yoktur ve yeni gelişmelerle birlikte bu farklı uyanış türleri bir desen ortaya çıkarmaktadır. Uyanış hareketleri iki gruba ayrılmıştır. Bir tarafta Tunus ve Mısır, diğer tarafta ise Yemen ve Libya vardır. Birinci grupta siyasi değişim Internet erişimi, sosyal medya ve toplu gösterilerle sağlanmıştır. İkinci grupta ise değişimi sağlayan, ordudan ayrılıp muhaliflere katılan askerler, bunların operasyonlarını gerçekleştirilebilecekleri güvenli bir bölgenin varlığı ve direniştir. Suriye başta birinci grupta görünmekteydi. Ancak geçen hafta yaşanan gelişmelere bakılırsa Suriye Uyanışı doruk noktasına ulaşmış ve ikinci gruba geçmiştir. Dilerseniz bugün bunun uzun vadede ne anlama geldiğinden bahsedelim.

    Müsaadenizle, Suriye Uyanışı’nın “Libyalaşması”na yol açan gelişmeleri tam liste vermekle başlayayım. İlki Esad Klanı’nın özellikle kırsal kesimlerde sokak gösterilerine zorbalıkla yanıt vermesidir. Bunun anlamı Arap Uyanışı’nın ünlü aktörü olan küreselleşmiş orta sınıfın Suriye’de henüz aynı noktaya gelemediğidir. İkincisi, sınırın Türkiye tarafındaki sığınmacı kamplarında güvenlik içerisinde bulunan merkez üssünden kumanda edildiği söylenen Özgür Suriye Ordusu’dur. Silahlı kuvvetlerin bölünmesinin hükümet devirme literatüründe hayati bir yer tuttuğunu hatırlıyorum sanki. Size de tanıdık geldi mi?

    Üçüncüsü Çarşamba sabahı Şam yakınlarındaki Hava Kuvvetleri istihbarat binasına makineli tüfekler ve el bombalarıyla yapılan saldırıdır. Haberler pek çok kontrol noktasında gerçekleştirilen saldırıların eşgüdüm halinde yapıldığına dikkat çekmektedir. Yani, ordudan ayrılıp muhaliflere katılan askerler yalnızca sınırın Türkiye tarafındaki kamplardaki Özgür Suriye Ordusu’ndan ibaret değildir. Bunlar Şam’da, Esad rejiminin göbeğinde de örgütsel kapasiteye sahiptir. Libya Uyanışı’ndaki bütün unsurlar Suriye’de de mevcuttur.

    Bu son iki hikayeyi ele alan haberler Suriye’nin yeni bir safhaya geçtiğini vurgulamaktadır. Ya da şöyle ifade edeyim: Birileri, Suriyelilerin artık Uyanış’ın doruk noktasında olduğumuzu görmesini istemektedir. Arap Ligi’nin hafta içinde verdiği ültimatom da bu tabloya son derece uygundur. Tüm bunlar dikkate alındığında, çok uzun ve yorucu bir dönüşüm sürecinin başında olabiliriz.

    Arap Uyanışı, örneğin Türkiye’nin dönüşümüne kıyasla daha karışık olmaya mahkumdur.  Arap Uyanışı’nda yelpazenin neresinde olursanız olun, siyasi dönüşüm ekonomik dönüşümden önce gelecektir. Bu ise her koşulda öncülün ekonomik olduğu dönüşümden daha karışık olacaktır. Ekonomik reformların siyasi dönüşümden önce gerçekleştirildiği durumda, siyasi dönüşüm daha düzgün ilerler.

    İranlı bir ekonomist birkaç yıl önce Türkiye’nin ekonomik dönüşümü hakkında bir rapor hazırlıyordu. Ankara’ya gelmiş, bana Türkiye’nin politika reformları, serbestleşme önlemlerinin zamanlaması, başarıları ve başarısızlıkları hakkında sorular yöneltmişti. Burada söz konusu olan Cumhurbaşkanı Özal’ın 1980’lerde gerçekleştirdiği reformlardı. Ayrılmak üzereyken son bir soru daha sormuştu: “Ekonomik dönüşüm sürecinin istenmeyen sonuçları oldu mu?” Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin ilk seçim zaferinden hemen sonraydı. “Bak, bugün iktidarda kim var?” diye yanıtladım. “Çevre merkeze taşındı. Siyasi dönüşüm ekonomik dönüşümden sonra gerçekleşirse böyle olur. Siyasi dönüşüm arızasız biçimde sandıkta gerçekleşir.”

    Müsaadenizle iki kısa yorumla bitireyim: İlk olarak, 1980 Özal reformları aslen askeri dikta altında tasarlanmış ve uygulanmıştır. İkincisi, İran henüz benzer bir serbestleşme sürecine girmemiştir; ancak girmelidir.


    Bu köşe yazısı 19.11.2011 tarihinde Hürriyet Daily News'te yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır