Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Rusya oyunu istikrarsızlıktan yana kullandı!

    Güven Sak, Dr.10 Aralık 2011 - Okunma Sayısı: 1077

    Rusya’da Federal Meclis’in alt kanadı olan 450 sandalyeli DUMA için 4 Aralık 2011 tarihinde sandığa gidildi. 2007 yılındaki seçimlerde oyların yüzde 64’ünü alan Vladimir Putin ve Dmitry Medvedev’in partisi Birleşik Rusya, bu yıl oylarının yalnızca yüzde 49,5’ini kazanabildi. Bu sonuçla, Birleşik Rusya Partisi tek başına Rusya anayasasını değiştirmek için gerekli olan salt çoğunluğu kaybetmiş oldu.

    Parti bunu daha önce Putin ve Medvedev’in görev değişimini sağlamak için yapmıştı. O halde, seçim sonuçlarına bakınca Rusya’nın oyunu bu kez istikrarsızlık yönünde verdiğini söyleyebilir miyiz?

    Açıkçası ben, Putin karşıtı protestolara rağmen sonuçtan kaygılıyım.  Ben de her akademisyen gibi demokrasiyi severim. Fakat bu ülkelerin ne şekilde faaliyet gösterdiğine de bakmak gerekir. Oyların yüzde 49,5’i ortalama bir Avrupa hükümeti için gayet yeterli olabilir, ancak  biraz Doğu’ya gidildiğinde bu oran daha istikrarsız bir gelecek anlamına gelebilir. Peki, neden böyle olmuştur? Olay, ekonomiktir.

    Yakın zamanda birkaç günlüğüne İstanbul’daydım ve bu ziyaret sırasında istikrar ve sürdürülebilirliğin önemi hakkında çokça sohbete tanık oldum. Konu Rusya değil, Türkiye idi ve bu kavramları insanların aklına düşüren Başbakan Erdoğan’ın geçirdiği operasyondu. Belki de son zamanlarda istikrar kavramının kafamı bu kadar meşgul etmesinin nedeni budur. “İstikrar” kelimesini herkes kullanır, ama bahsettikleri aslen ekonomidir.

    Bu hissiyat hem Türkiye’de, hem de Rusya ve Mısır’da hüküm sürmektedir. İnsanlar devrim yapabilir; ancak patırtı sona erdiğinde herkes acıkacaktır. Peki, Nil’in insanlarının donmuş Kuzey’de on yıllar süren ekonomik dönüşümden çıkarabilecekleri dersler var mıdır? Vardır, hem de birkaç tane.

    Beni oldukça şaşırtan iki araştırma bu konuyla özellikle ilgilidir: İlki Amerika merkezli Pew Research’ün Rusya hakkında yaptığı çalışma, diğeri ise yine Amerika merkezli Chatney Research’ün Mısır hakkında yaptığı çalışma. Araştırmalar önemli benzerlikler ortaya koymaktadır. İlki, hem Rusya’da hem de Mısır’da insanların güçlü bir ekonomiyi demokrasiye tercih ettiğidir. Bu, bu iki halkın Türkiye’deki demokrasi aşığı kuzenleri için çok kötü olmuştur. Rusya için güçlü ekonomiyi tercih edenlerin oranı yüzde 73, demokrasiyi tercih edenlerin oranı ise yüzde 71’dir.

    Güçlü bir lideri demokratik bir hükümete tercih edip etmeyecekleri sorulduğunda, Rusların yüzde 72’si güçlü liderleri, yüzde 32’si ise demokratik hükümeti seçmiştir. Steven Levitsky ve Lucan A. Way’in “Demokrasisiz seçimler” isimli kitaplarında ifade ettikleri rekabetçi otoritarizm için iyi bir sonuç. Peki, Rus seçmenlerin vermek istediği mesaj nedir? Zenginlik sağlayamazsanız, bedelini ödersiniz. Ödenecek bedelin tamamı büyük ihtimalle 2012’de gerçekleştirilecek Rusya başkanlık seçimlerinden sonra görünür hale gelecektir.

    Öte yandan, Mısır’da yapılan çalışma insanların Tahrir Meydanı gösterilerinden bıktığına işaret etmektedir. Çalışmaya katılanların yüzde 53’ü gösterilerin gereksiz yere kargaşa yarattığını düşünmekteyken, gösterileri destekleyenlerin oranı yüzde 35’tir. Peki, neden böyledir? Çalışmaya katılan Mısırlılar hükümetin gündeminin ekonomiye odaklanmasını tercih etmektedir. Mısırlılar’ın tamı tamına yüzde 82’si şu anda gelir düzeyinin ve güvenliğinin Mübarek dönemine kıyasla daha az olduğunu ifade etmektedir. Anlaşılan o ki, Bastille’e her gün baskın yapmak mümkün değildir.

    İkinci benzerlik, hem Rusya’da hem de Mısır’da ekonomik konuların sandıktaki öneminin artmasıdır. Ekonomik kaygılar Mısır nüfusunun yüzde 62’si için en önemli sorundur. Katılımcıların yüzde 50’si Mısır’ın geleceği hakkında olumlu düşünmektedir. Altı ay önce bu oran yüzde 70 idi. Rusya’da ise katılımcıların yüzde 60’ı mevcut yaşam koşullarından memnun değilken, yüzde 65’i mevcut ekonomik durumu kötü bulmaktadır.

    Dönüşümü ilk yaşayan Rusya olmuş, Sovyet döneminin antidemokratik seçimleri çok az daha iyi olanların yolunu açmıştır. Son araştırmalar Mısır’da da benzer bir eğilim olduğunu göstermektedir. Ancak, Rusya’da yapılan son seçimler belki de yeni ve bu kez demokratik bir devrimin göstergesi olabilir. Belki de, son yirmi yıldır aynı elitler tarafından yönetilen halk, verdiği sözleri gerçekten tutacak idarecileri bulmak için arayışa geçmiştir.

    Etiketler:
    Yazdır