Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Bursa tekstili neden kaybediyor?

    Güven Sak, Dr.03 Nisan 2012 - Okunma Sayısı: 1127

     

    Eski sanayi merkezleri, eski sektörleri kaybediyor. Yeni sanayi merkezleri, eski sektörleri devralıyor.

    Geçen hafta sonu Bursa’daydım. Baharlar açmıştı. Dolaşırken, biri, “Bursa artık tekstili kaybetti” dedi, “Tekstil artık Gaziantep’e gitti.” Hiç Türkiye’nin ihracat rakamlarına bakıyor musunuz? Daha tam öyle değil. Bursa tekstili kaybetmedi. Ama ortada bir eğilim var. Buna göre, eski sanayi merkezleri, eski sektörleri kaybediyor. Yeni sanayi merkezleri, eski sektörleri devralıyor. Sanayi böylece ülkenin batısından doğusuna doğru yürüyor. Gelin bakın neden böyle oluyor? Son benzin zammı bu eğilimi nasıl etkiler? Merak edenleri aşağıya beklerim, efendim.

    Rakamlarla başlayalım. 2005’te Türkiye’nin tekstil ihracatının yüzde 71’ini İstanbul ve Bursa yapıyormuş. 2011’de bu oran yüzde 61’e gerilemiş. Bursa’nın tekstil ihracatındaki payı 2005’te yüzde 16’ymış. 2011 yılında yüzde 13’e gerilemiş. Bu arada, aynı dönemde Antep’in payı yüzde 7‘den yüzde 12’ye yükselmiş. Maraş’ın payı ise, yüzde 3’ten yüzde 7‘ye çıkmış. Gümrüklemenin esasen İstanbul’dan yapılıyor olması bu rakamları mutlaka bozuyordur. Daha yakından bakmak elbette faydalıdır. Ancak İstanbul-Bursa’nın payı 10 puan inerken, Gaziantep-Kahramanmaraş’ın payının dokuz puan artması anlatılan anekdotlarla son derece uyumludur. Eski sanayiler söz konusu olduğunda, sanayimiz batıdan doğuya doğru kaymaktadır. Şimdi bu iyi midir? Kesinlikle kötü değildir. Daha önce yalnızca Bursa-İstanbul’da olan bazı beceriler artık Gaziantep-Kahramanmaraş’ta da vardır. Genel olarak, memleketin becerikli illerinin sayısı yükselmektedir. Antep ve Maraş’ın imkânlar setinin tekstilde çalışan firmalarla zenginleşmesi iyidir. Bu ilk noktadır. İkinci nokta, bir süredir kafamı meşgul eden “pazara yakınlık” meselesi ile alakalıdır. Türkiye’de hangi ilin, hangi malı, hangi ülkeye sattığını gösteren bir veri tabanı yoktur. Ama hangi malların hangi ülkeye satıldığını ve hangi ilin hangi ülkelere mal sattığını görebilmek mümkündür. Bu iki veri setini yan yana koyduğunuzda, görünen şudur: tekstil ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülkeler listesi, 2005 yılından 2011’e önemli bir değişiklik göstermemektedir. Tekstil sektörünün batıdan doğuya doğru kayışının nedeni, bu yolla daha yakın olan doğu pazarlarına yönelik üretim yapmak değildir. Rakamlardan anladığım ikinci nokta budur. Üçüncüsü, daha önce “Kuzey batıdan, güney doğuya doğru ilerledikçe, Avrupa’ya mal satan illerden Ortadoğu’ya mal satan illere doğru gidilmektedir” demiştim. Buna göre pazara yakınlık illerin imkânlar setinin gelişiminde önemli rol oynuyordu. Ancak tekstil söz konusuyken, sanki başka bir dinamik vardır.

    Peki, bu durumda, tekstil özelinde, neden böyle olmaktadır? Müsaadenizle aklıma gelen birkaç noktanın altını çizeyim. İlk olarak, konu Avrupa’daki iktisadi krizle yakından alakalı gibi durmaktadır. Krizle birlikte, Avrupa pazarının, emek yoğun ürünler bölümünde, Türkiye yoğun bir Güney Asya rekabeti ile karşı karşıya kalmıştır. Bu rekabet karşısında, maliyetleri düşürmek için, başvurulabilecek yollardan bir tanesi, sanayinin yerini değiştirmek olabilir. İstanbul ve Bursa’da bir arsanın maliyete katkısı ile Antep ve Maraş’taki bir arsanın maliyete katkısı herhalde birbirinden farklı olacaktır. Son dönemin işçilik bazlı destekleri de bu göçe ayrıca yardımcı olmuş olabilir. O vakit, manalı bir katkıdan da söz edilebilir.

    İkinci olarak, hem Antep hem de Maraş, Türkiye’nin güney-güneydoğu aksındaki tek otoyolunun üzerindedir. Pozantı’dan başlayıp, Mersin, Osmaniye, Maraş ve Antep’i birbirine bağlayan ve de Habur’a doğru uzanan yol, her ne amaçla yapıldıysa, içinde bulunduğu coğrafyaya bereket getirmiştir. Altını çizeyim, aynı otoyol, Antep ve Maraş’ı Mersin Limanı’na da bağlamaktadır. Dolayısıyla ulaştırma maliyetleri için aslında son derece faydalıdır.

    Tekstili Bursa’dan kaçıran maliyet olmalıdır. Avrupa krizi kaynaklı kaliteden kaçış eğilimi Bursa’yı özellikle olumsuz etkilemiş olabilir. Soru şudur: Petrol fiyatlarındaki artış ve Türkiye’nin ilkel maliye altyapısı Antep ve Maraş’ın rekabet avantajını acaba ne zaman tersine çevirir?

    Petrol olmasa Maliye idaremizin bütçesinde oluşacak deliğin boyutuna hiç baktınız mı? Bir bakıverin.

     

    Bu köşe yazısı 03.04.2012 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır