Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İttifak, ayrışma, çatışma ve Kürtler

    Nihat Ali Özcan, Dr.20 Ocak 2015 - Okunma Sayısı: 1513

    Küresel ve bölgesel gelişmeler birbirlerini tetikliyor. Her şey hızlı biçimde ve kontrol dışı gelişiyor. Geleneksel yaklaşımlar, yöntemler, kurallar ve tempoyla gelişmeleri izlemek zorlaşıyor.
    Irak ve Suriye’de devam eden iç savaşın tetiklediği, ivme kazandırdığı, karmaşık konulardan birinin Kürtlerle ilgili olduğunu söyleyebiliriz.  
    Türkiye’den başlamak
    Devletle PKK arasında yürütülen “çözüm müzakereleri” masada ve sahada farklı seyir izliyor. Müzakerenin başlangıcında hesaba katılmayan yeni oyuncular, bölgesel gelişmeler, ilişkiler ve dengeler nedeniyle işler daha da karmaşık hale geliyor. Cizre örneğinde olduğu gibi ilişkilerin karakteri de hızla değişiyor.  
    Eldeki veriler, tarihsel tecrübeler, gittikçe baskın olacak yeni karakterin sınır ötesine uzanan, gerilimli ve çatışmanın eşiğinde olabileceğini gösteriyor.    
    Sürünceme sarmalında Kobani
    Başlangıçtaki heyecanını ve kamuoyu ilgisini göreceli olarak yitirmiş olsa da Kobani’de PKK/PYD/peşmerge IŞİD çatışmaları sürüyor. Sürüncemeye dökülen çatışmanın en ilginç yönü, zoraki PKK-KDP ittifakına zemin sağlamış olması. Yanan, yıkılan Kobani ise çoktan fiziki bir hedef olmaktan çıktı.
    Haseki yeni çatışma alanı mı?
    Kobani’nin hemen doğusunda “Cezire Kantonundan” yeni çatışma haberleri geliyor. Esad’ın ordusu/Arap milisler ile PKK/PYD arasındaki rekabetin yeni bir aşamaya geldiği görülüyor.
    Kürtlerin yanı sıra Araplar, Süryaniler, Keldaniler ve Nasturilerin de yaşadığı bölgede çatışmalar sadece sahayı değil komşu Türkiye ve Kürt bölgesini de etkileyecektir.  
    Haseki’de çatışmaların yoğunlaşması, PKK/PYD’nin kendi hedefine odaklanmayı esas alan, “üçüncü yol” stratejisinin değişmesi anlamına geliyor. Bazı kaynaklar İran’ın bölgedeki rolünden ve Arap-Kürt çatışması potansiyelinden de söz etmekteler. Çatışmalardan IŞİD’in fayda sağlayıp sağlayamayacağı farklı bir tartışma konusu olsa da Türkiye’nin yeni bir mülteci dalgasıyla baş etmek zorunda kalabileceği göz ardı edilmemeli.      
    IŞİD’le savaşı fırsata çevirmek
    Barzani, ABD ve Avrupa’nın sağladığı silah ve eğitim yardımıyla askeri kapasitesini artırmaya çalışıyor. Farklı cephelerde PKK/PYD ile beraber IŞİD’e karşı savaşıyor. Çatışmalar, IŞİD’in vahşice saldırdığı Ezidilerin yaşadığı Sincar bölgesinde de sürüyor.  
    PKK, peşmergenin zayıflığı ve dünya medyasının ilgi odağındaki Ezidilerin dramından da yola çıkarak IŞİD’le savaşı politik kazanıma dönüştürme çabasına girişti. Örgütçü alışkanlıkları ile Ezidilere bir kongre toplatıp, son zamanlarda epeyce popüler olan, Sincar’da yeni “kanton” kurmaya girişti.   
    Ezidilerin, Şengal dağındaki toplantısında “cephe örgütü” mantığıyla savunma, diplomasi, örgütleme, ekonomi-maliye, kadın ve gençlik olmak üzere altı temel komitenin örgütlenmesi kararı alındı. Ezidilerin “öz savunma örgütlülüğüne” ihtiyacının olduğuna karar verildi.  
    Gelişmeye en büyük tepkiyi Barzani verdi ve Kürt Bölgesel Yönetiminin egemenliğinin ihlal edildiğini ileri sürdü. “Kanton” sisteminin “Kürt düşmanlarının planlarına hizmet ettiğini” ve buna ihtiyaç olmadığını duyurdu.

    Yukarıdaki kısa liste bile bize gelişmelerin kaotik niteliğini, değişen karakterini, net olmayan sınırlarını gösteriyor. Sonuçta sürprizlerle dolu bir zaman diliminden geçiyoruz.

     

    Bu köşe yazısı 20.01.2015 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır