Arşiv

  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İncirlik ve ötesi

    Nihat Ali Özcan, Dr.11 Ağustos 2015 - Okunma Sayısı: 1162

    Türkiye-ABD mutabakatının ardından, İncirlik Hava Üssü koalisyon uçaklarına açıldı. İncirlik’ten ilk hava harekâtı geçen hafta gerçekleştirildi. Bugünlerde ABD yeni filolarını naklediyor. Önümüzdeki günlerde insansız hava araçlarına (İHA) savaş uçakları da katılacak. Hava harekâtı yoğunlaştıkça, Irak ve Suriye’de askeri resim de değişecek. Bu değişikliğin bir dizi politik, güvenlik ve ekonomik çıktıları olacak.

    Üslerin koalisyon güçlerine açılması sadece IŞİD’in geleceğini etkilemekle kalmayacak. Aynı zamanda Esad’dan, PKK/PYD’ye, Özgür Suriye Ordusu’ndan El Nusra’ya kadar savaşan herkes gelişmelerden nasibini alacaktır. Öte yandan, bu gruplara destek veren kişiler, devlet dışı aktörler ve devletler de yeni hesapların içinde olacaktır.

    Hava harekâtının kısa sürede “kesin zafer” getirme ihtimali zayıf. Yine de IŞİD’i zor günlerin beklediğini söyleyebiliriz. Fakat IŞİD, bu saldırılara en iyi bildiği asimetrik yöntemlerle cevap vermeye çalışacaktır. Sadece Suriye ve Irak’ta değil, ulaşabildiği her yerde, beklenmedik zamanlarda.

    Aslında üslerin kullandırılmasının en fazla Türkiye’yi etkileyeceğini ileri sürmek abartılı olmaz. İç ve dış politikadan güvenlik sorunlarına, operasyonun ekonomik maliyetinden kamu diplomasisine kadar bir dizi alanda Türkiye etkilenecektir.

    Üslerin kullanılması, IŞİD politikaları nedeniyle ABD ve AB tarafından çokça eleştirilen hükümetin elini rahatlattı. Ancak anlaşma tüm sorunların çözüldüğü anlamına da gelmiyor.

    Asıl tartışma IŞİD geriledikçe, Suriye’de askeri resim değiştikçe başlayacak. Özellikle, Esad ve sonrasına ilişkin olarak. Şimdilik, tüm taraflar “Kervan yolda dizilir” düsturunu benimsemiş görünüyor.

    Gelişmelerin Türkiye’de önemli güvenlik sorunları üreteceği bir gerçek. Özellikle PKK ve IŞİD dikkate alındığında. Askeri operasyonların maliyeti de göz ardı edilmemeli. Güvenli bölge tartışmalarının uzun vadede güvenlik, ekonomik, ahlaki, siyasi ve bürokratik sonuçları olacaktır.  
    Gelişmelerin en fazla heyecanlandırdığı aktör Barzani olmalı. IŞİD saldırısı ve devam eden çatışmalar Iraklı Kürtlerin siyasi, ekonomik düzenini ve psikolojisini altüst etti. Yeni gelişmeler Barzani’nin elini rahatlatabilir. Birazda bu nedenle Barzani kaderini Türkiye’ye bağlamış görünüyor.

    PKK ile çatışmaların hız kazandığı bir dönemde üslerin kullanılması PKK/PYD’nin kimyasını ve psikolojisini bozmuş görünüyor. Anlaşılan, Türkiye’de PKK markasıyla terörist, Suriye’de PYD markasıyla “özgürlük savaşçısı” muamelesi gören örgüt, yeni “paralel hayatına” ayak uydurmaya çalışacaktır.

    Bu köşe yazısı 11.08.2015 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır