Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Suriye kavşağında Rusya ve PKK

    Nihat Ali Özcan, Dr.27 Ekim 2015 - Okunma Sayısı: 1637

    Rusya’nın Suriye’de varlığını artırması sadece politik ve askeri dengeleri değiştirmedi. Aynı zamanda istihbarat örgütlerinin geçmişin “örtülü operasyon” defterlerini de açtı.

    Konu Suriye olunca, 36 yıllık “misafir” terör örgütü PKK’yı göz ardı etmek elbette mümkün değildi. Esad ve Rusya da böyle yaptı. Soğuk Savaş mirası, kadim dostları PKK’yı asla unutmadılar. İç savaş boyunca dirsek temasında kaldılar. Savaş piyasasının paylaşılmayan aktörü haline gelen PKK/PYD ise ödülünü almak için sabırsızlanıyor.

    Putin, Moskova’da sadece Esad’ı kırmızı halıyla karşılamakla kalmadı, Türkiye’yi yakından ilgilendiren yeni hamlelere de başladı. Özellikle PKK/PYD ile ilişkiler konusunda. Nitekim birkaç gün önce Soçi’de yaptığı konuşmada bu konuya vurgu yaparak ‘Suriye ordusu ile Kürt güçlerinin birlik olması gerektiğini’ belirtti. Tıpkı Soğuk Savaş günlerinde baba Esad ile Öcalan gibi.

    Her ne kadar ABD’de, Suriye’deki yeni müttefiki PKK/PYD ile askeri işbirliğini derinleştirip genişletiyor olsa da Rusya’nın konumu daha farklı. Ne de olsa PKK ile Soğuk Savaş’tan kalma, oldukça geniş bir “örtülü operasyon” külliyatına sahipler.

    Baba Esad ve müttefiki SSCB, PKK’nın ideolojik çerçevesine, kuruluşuna ve askeri gelişimine müstesna katkılar sundu. PKK, dönemin “en sadık pro-Sovyetik örgütü” unvanını hiç kimseye kaptırmadı. Öyle ki Suriye’ye ve SSCB’ye “sosyal faşist” diyenleri bile ölümle cezalandırdı. Örgütün Sovyetler’e sadakat ve bağlılığı o kadar yüksekti ki Afganistan’ın işgalini, “meşru ve sosyalist dayanışmanın gereği” olarak gördü. Buna karşılık Öcalan’ın ödülü Şam’da uzun süreli ikamet ve Lübnan’da “gerilla kampı” kurmak oldu.

    Rusya ve Esad rejiminin PKK ile ilişkisi Soğuk Savaş’tan sonra da devam etti. Sovyet istihbaratı KGB’nin örgüt üzerindeki gizemli etkisi her zaman hissedildi. PKK, Rusya’da bürolar açtı ve rahatça çalıştı. Rusya’nın terör örgütleri listesinde yer almadı. PKK bu iyiliklerin bedelini 1993’te saldırılarını kuzey/doğu Anadolu’ya taşıyarak ödedi. Rusya’nın Kafkasya ve enerji politikalarına “taş koyma ihtimali olan Türkiye’yi eylemleriyle meşgul etmeyi başardı. Tıpkı bugünkü gibi. Rusya’nın istediklerini almasıyla eylemler son buldu.

    Öcalan, 1998’de, Suriye’den çıktıktan sonra “güvenli bir yer” bulmak için uzun süre dolaştı. Bu arada Moskova’ya da gitti. Rus istihbaratı onu bir ay eski Sovyet cumhuriyetlerinde “zorunlu misafir” etti. Yunanistan, İtalya, Kenya bilinir ama nedense Öcalan’ın o “kaçak günlerinde” Rusya hiç dile getirilmez. Sonuç olarak, Rusya eski defterleri karıştırmaya başlamışsa, bunun hayra alamet olmadığını söyleyebiliriz.

    Bu köşe yazısı 27.10.2015 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler: Rusya, PKK, Suriye, PYD,
    Yazdır