Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Ekonomik küçülmenin boyutu için bir hesaplama

    Fatih Özatay, Dr.08 Nisan 2020 - Okunma Sayısı: 1614

    Covid-19 salgının büyüme ve istihdam üzerine olası ekonomik etkileri çoğu iktisatçı gibi benim de zihnimi meşgul ediyor. Ortada çok büyük belirsizlik var. Böyle bir ortamda etki hesabı yapmak çok zor. Ama yine de oldukça kaba bir hesaplama yapmaya çalışmakta yarar var. Çünkü nasıl bir ekonomik dertle yüz yüze olduğumuza biraz olsun ışık tutabilir bu çaba. Önce şu noktanın altını çizmek gerekiyor. Böyle bir dönemde sadece alışılmış öncü göstergelerden medet ummak nafile bir çaba. ‘Bilindik’ göstergeler elbette işe yararlar ama ‘alışılmadık’ öncü göstergeler çok daha önemli. Alışılmadık önce göstergelerden kastettiğim ne?

    Şu: Alınan kararlar sonucunda mesela, havayolu taşımacılığının neredeyse durduğunu biliyoruz. Şehirlerarası ulaşım ve şehir içi ulaşım da önemli ölçüde azaldı. Eğlence yerleri, lokantalar kapatıldı. Bunlar özel tüketim harcamalarının alt kalemlerinden. Bazıları çok önemli. Mesela, ulaştırma harcamalarının özel tüketim harcamaları içindeki payı yüzde 16, eğlence ve kültür harcamalarının yüzde 5.6, lokanta ve otel harcamalarının ise yüzde 7.9. Öte yandan mal ve hizmet ihracatımızın yaklaşık yüzde 11’i turizm gelirinden oluşuyor. Turizm gelirimiz bıçak gibi kesildi. Dolayısıyla, alınan sosyal mesafe koyma kararlarının her biri GSYH’nin önemli kalemleri için bizatihi öncü gösterge konumuna geldi.Bilindik göstergelerden ise Merkez Bankası’nın yayınladığı haftalık kredi kartı harcamalarının martın son haftası için, reel kesim güven endeksinin ve kapasite kullanım oranının için ise mart ayı için değerler var. Başka göstergeler de mevcut; günlük elektrik tüketimi ya da başka güven endeksleri gibi. TEPAV araştırmacılarının değerlendirmesine göre martın son haftasında bir önceki haftaya kıyasla kredi kartı ile finanse edilen tüketim harcama tutarı yüzde 31 azalmış. Önemli bir düşüş ama sonuçta tek gözlem. Yine de bekleneni teyit etmesi ve 2015-2019 döneminde özel tüketim harcamalarının yaklaşık yüzde 40’nın kredi kartı ile yapılması nedeniyle bir bilgi değeri taşıyor. Bir tablo veriyorum: Tabloda GSYH’nin her alt kalemine ilişkin krizin olası etkisi için bir varsayım var. Bu etki, “kriz öncesi ilgili değişkenin değeri 100 ise, kriz nedeniyle kaç olur?” sorusuna yanıt olacak şekilde ölçülüyor. Mesela turizm gelir ve gideri için ‘0’ değeri var (hiç gelir ve gider olmayacak). Ya da lokanta ve otellere yapılan tüketim harcamalarının 100’den 10’a düşeceği varsayımı var. Buna karşılık kamu harcamalarının yüzde 20 yükseleceği düşünülüyor. Açıklanan 100 milyar liranın yarısından azı kamu harcaması; sonradan açıklanan harcamaları da ekleyerek 100’e tamamladım. Kamu harcamalarının bir yıl önceki değeri dikkate alındığında bu yüzde 20’lik bir artışa karşı geliyor. Diğer alt kalemler için yaptığım varsayımlar da tabloda yer alıyor. Bir kısmı ‘alışılagelmedik’ öncü göstergelere dayanıyor, kalanı ise bazı bilindik göstergeler ışığında ya da 2009 krizinde olana bakarak ya da kör karanlıkta İngilizce konuşanların dedikleri biçimde ‘eğitilmiş tahmin’e dayanıyor. Sonra bu değerleri alıp GSYH içindeki payları ile çarpıyorum. Toplayınca GSYH’ye (stok değişimi hariç) ulaşıyorum. Böyle hesaplandığında, tablodaki kabuller çerçevesinde, yıllık GSYH kaybı kriz olmadığı duruma göre yaklaşık yüzde 40 çıkıyor. Bu, tüm bir yıl için. Krizin etkisi 6 ay sürerse, bu kaybın yarısını (yüzde 20) dikkate almak gerekiyor. Belirttiğim gibi, çok kaba hesap. Ne kadar gerçekçi olduğunu alt kalemlerin alabilecekleri değerlere bakıp değerlendirmek gerekiyor.

     

     

     

    Bu köşe yazısı 07.04.2020 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır