Arşiv

  • Mart 2024 (10)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)
  • Nisan 2023 (9)

    İşsizlik arttı mı azaldı mı?
    Fatih Özatay, Dr. 14 Şubat 2024
    Aralık 2023 işgücü verileri açıklandı. Aylık veri çok fazla oynaklık gösteriyor. Bu nedenle (mevsim etkilerinden arındırılmış) üçer aylık ortalama değerleri ele alacağım. Önce olumlu taraftan işe başlayayım. İşsizlik oranında belirgin bir düşüş var. Trump’ın tweet mesajlarının tetiklediği ‘Rahip Brunson’ krizinde yüzde 14 (2019’un üçüncü çeyreği) ile zirveye ulaştıktan sonra neredeyse kesintisiz baş aşağıya gitti. 2023 son çeyrek ortalaması yüzde 8,8. Yeni işgücü verileri Ocak 2005’ten bu yana var. Şimdiye kadar gözlenen en düşük çeyreklik işsizlik oranı 2012’nin ikinci çeyreğinde: Yüzde 8,1. Dolayısıyla, son on dokuz yılın en düşük işsizlik oranına yaklaşmış durumdayız. [Devamı]
    Potansiyel işsizlik oranını değiştirmek
    Fatih Özatay, Dr. 13 Eylül 2023
    Dün, Temmuz ayına ait üç önemli veri açıklandı: Ödemeler dengesi, sanayi üretimi ve işgücü. Ödemeler dengesinde dikkat çekici unsur, normal yollardan sermaye girişleri ile -ki toplamı 3,9 milyar dolar- 5,5 milyar dolara yükselen cari işlemler açığının finanse edilememesiydi. Finansman, hem de fazlasıyla, ‘net hata noksan’ kaleminden sağlandı. İlginç olan, seçim öncesindeki üç ayda (Mart-Mayıs) net hata noksan kaleminden 15,2 milyar dolar çıkış varken, seçim sonrasındaki iki ayda (Haziran ve Temmuz) 12,6 milyar dolar giriş olması. Seçimden hemen önce ve hemen sonra bu tür hareketlerin başka seçimlerde de yaşanıp yaşanmadığı -elbette olası nedenleriyle- ilginç bir araştırma konusu olabilir. Takvim ve mevsim etkisinden arındırılınca, sanayi üretiminde ise bir ay öncesine kıyasla yüzde 0,4 ora [Devamı]
    Temmuz işgücü verisinin düşündürdükleri
    Fatih Özatay, Dr. 14 Eylül 2022
    TÜİK Temmuz ayı işgücü verilerini açıkladı. Son zamanlarda işgücü verileri ‘ilginç’ bir şekilde gelişiyor. Toplam istihdam (mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde) bir ay öncesine kıyasla 148 bin düşmüş. Ekonomimiz daha az istihdam yaratmış. Normal koşullarda istihdam düşüşünün işsizlik oranını olumsuz etkilemesi beklenir. Ama bir ay içinde, işsiz olup da ‘pat diye’ iş aramaktan vazgeçen ve dolayısıyla işgücünden çıkan sayısı da yükselmiş. Bu nedenle işgücüne katılım 262 bin kişi azalmış. Bu durumda, işsizlik oranı da düşmüş. Hem de az değil: 0,3 puan. [Devamı]
    Genç işsizlik
    Fatih Özatay, Dr. 24 Ocak 2018
    Genç işsizlik oranımız yüksek. Elimizdeki en son veri Ekim 2017 için ve 15-24 yaş arasında olup da işgücüne dahil olanların (çalışan ya da işsiz) yüzde 19’unun işsiz olduğunu gösteriyor. Geride bıraktığımız yılın ilk on ayının ortalaması daha yüksek: Yüzde 21.3. 2016 yılında ise bu oran yüzde 19.6 düzeyindeydi. Aynı dönemlerde genel işsizlik oranının yukarıdaki sırayla yüzde 10.3, 11.1 ve 10.9 olduğu dikkate alındığında, genç işsizlik oranının genel işsizlik oranının nerdeyse iki katı kadar olduğu ortaya çıkıyor.Peki, başka ülkelerde durum nasıl? Birkaç ülke vereyim ve önce genç, sonra da (parantez içinde) genel işsizlik oranlarını göstereyim (2016 yılı ve %): Güney Afrika: 53.3 (27.6); Yunanistan: 47.3 (21.6); Şili: 15.7 (6.5); Kore: 10.7 (3.8); Meksika: 7.7 (3.9); Almanya: 7.0 (3.9); Jap [Devamı]
    Fransa, Almanya’nın yolunda
    Güven Sak, Dr. 07 Eylül 2017
    Almanya’nın işsizlik oranı 2003 yılından 2016’ya yarı yarıya azaldı. 2003 yılında Almanya’nın işsizlik oranı yüzde 9,8’di, 2016’da 4,3’e indi. Fransa’nın işsizlik oranı ise 2003’ten 2016’ya azalmadı, tersine arttı. 2003 yılında yüzde 8,8 olan işsizlik oranı 2016’da  yüzde 10’a vurdu. Nedir? 2008 küresel finansal krizine rağmen, Almanya’da işsizlik yarı yarıya azalırken, Fransa’da arttı. [Devamı]
    Büyümeye rağmen işsizlik neden böyle
    Fatih Özatay, Dr. 16 Ağustos 2017
    Mayıs dönemi işgücü verileri dün açıklandı. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre hem işsizlik oranı hem de tarım dışı işsizlik oranı sabit kaldı: İlki yüzde 11,3, ikincisi ise yüzde 13,4. Keza işgücüne katılma oranı ile istihdam oranları da değişmedi. Geçen yılın sonunda işsizlik oranı yüzde 11,9, tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 14,1 ile son yedi yılın en yüksek değerlerine ulaşmışlardı. Dolayısıyla yılbaşından bu yana iş gücü piyasasında olumlu bir gelişme yaşandığının altını çizmek gerekiyor.Son aylara değil de 2012 başından bu yana olan bitene bakınca ise işsizlik verileri olumlu bir mesaj vermiyorlar. Ocak 2012 döneminden bu yana işsizlik oranının seyri Grafik 1’de, tarım dışı işsizlik oranın hareketleri ise Grafik 2’de gösteriliyor. Ayrıca her iki serinin kısa dönemli oy [Devamı]
    Yok artık; İspanya’dan ve Yunanistan’dan bile mi düşük?
    Fatih Özatay, Dr. 29 Mart 2017
    Haftanın sonunda 2016 yılının son çeyreğine ilişkin gayri safi yurtiçi hasılayı (GSYH) ve dolayısıyla büyüme oranını öğreneceğiz. Eskiden olsa bayağı bir merakla beklerdim açıklanacak GSYH verilerini. Oysa şimdi yerli yerine oturtamıyorum yeni büyüme oranlarını. Bu, sadece bana özgü değil. Farkındaysanız çoğu analist yorumlarında eski (GSYH) verilerini kullanıyor. Sıkça vurgulanan 2012-2016 döneminde büyüme oranındaki önemli düşüş. Oysa yeni GSYH verilerine göre böyle önemli bir düşüş yok büyüme oranında. Tek başında bu bile yeni GSYH verileri ile hesaplanan büyüme oranlarına kuşkuyla yaklaşıldığını gösteriyor.Bu durumda ekonominin içinde bulunduğu durumu sağlıklı kestirebilmek için başka verilerden medet umuyoruz. Bu verilerin başında işgücü verileri geliyor. Orada işler iyiye gitmiyor. İ [Devamı]
    6 milyar eurodan çok daha değerli
    Fatih Özatay, Dr. 16 Mart 2016
    Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Suriyeli mültecilere ilişkin görüşmeler sürüyor. AB tarafının öncülüğünü Almanya’nın yaptığı görüşmelerin önemli maddelerinden biri Türkiye’de kalacak mültecilere harcanmak üzere AB’den alınacak parasal yardım. Basındaki haberlere göre daha önce sözü edilen üç milyar euroluk yardımın altı milyar euroya yükseltilmesini teklif etmiş Türkiye.Altı milyar euro Türkiye’nin bir yıllık milli gelirinin yüzde 1’i bile değil. Sayısı üç milyona yaklaşan mültecilerin önemli bir kısmının okul yaşındaki çocuklar olduğunu dikkate alın. Bu çocuklara Türkiye’de kalacakları uzunca bir süre için eğitim verilmesi gerektiğini de yazın bir kenara. Altı milyar euronun (AB kabul ederse) birkaç yıla yayılarak ödeneceğini düşünün. Bu çocukların salt eğitim masrafları için bil [Devamı]
    Enflasyonun sorun olarak algılanmamasının maliyetleri
    Fatih Özatay, Dr. 24 Şubat 2016
    Geçen hafta derste sıra enflasyonun nedenlerini tartışmaktaydı. 2001-2006 Merkez Bankası dönemi bir tarafa bırakıldığında, 1995’ten bu yana ders veriyorum ve her dönem birkaç saati bu konuya ayırıyorum. Uzun bir süre, verdiğim makroiktisat ve parasal iktisat derslerinin öğrenciler açısından en eğlendirici konularından biriydi enflasyon ve nedenleri. Oysa birkaç yıldır öğrencilerin enflasyona ilişkin ilgilerinin azaldığını görüyorum.Elbette bunun bir nedeni, o eskinin yüksek enflasyon oranlarının artık gözlenmemesi; hem yurtta hem de cihanda. Hele küresel krizden sonra çoğu gelişmiş ülke için enflasyonun değil de deflasyonun ana tartışma konusu olduğu dikkate alındığında bu ilgisizliğin bir başka nedeni daha ortaya çıkıyor. Merkez Bankası’nın, enflasyonun yıllardır etrafında gezindiği düzey [Devamı]
    Bizdeki iş imkânı AB ülkelerinde yok
    Nihat Ali Özcan, Dr. 01 Aralık 2015
    AB-Türkiye zirvesinde kendisini içeriden biri hissettiğini söyleyen Davutoğlu, “Bütün liderler Türkiye’yi övdü. Psikolojik olarak ortam çok değişmiş görünüyor” dedi. Davutoğlu, “Mülteci sorunu olmasaydı da biz geri kabul anlaşmasını imzalayacaktık” diye konuştu Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel’deki temaslarından duyduğu memnuniyeti, “AB-Türkiye ilişkisi ilk defa ete kemiğe büründü” diye özetledi. Davutoğlu, AB’nin Türk vatandaşlarına vize muafiyeti tarihini öne çekmesi konusunda da “Mülteci konusu olsa da olmasa da vize muafiyeti ön şarttı. Mülteci sorunu olsaydı olmasaydı da biz geri kabul anlaşmasını imzalayacaktık. Onlar da biliyorlar ki Türkiye’den AB’ye gidiş durdu. Kaçak Türk işçi diye bir kavram kalmadı. Türkiye’nin sağladığı iş imkânları AB’de yok” dedi. [Devamı]