Arşiv

  • Nisan 2024 (11)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İyimser büyüme tahminleri

    Fatih Özatay, Dr.12 Ocak 2009 - Okunma Sayısı: 1093

    Küresel büyüme tahminleri sürekli aşağıya çekiliyor. Mesela, IMF bu ay içinde açıklayacağı yeni tahminlerin bir öncekine kıyasla daha düşük büyümeye işaret edeceğini belirtti geçenlerde. Türkiye'nin 2009 büyüme hızına ilişkin yapılan tahminler ilk yarıda küçülme olacağını gösteriyorlar. Üçüncü çeyrek büyümesinin yüzde 0 dolayında kalacağını, son çeyrekte ise hızlı bir toparlanma gerçekleşeceğini vurguluyorlar. Yılın tümü için yapılan tahminlerin orta noktası yüzde 0-0.5 aralığında. Elbette daha düşük, ya da daha yüksek büyüme hızı bekleyenler var. Ancak, bu aralığın altında bir büyüme olma riskinin daha kuvvetli olduğu üzerinde genellikle görüş birliği mevcut.

    Bu tahminler hangi modellere dayanıyor çok açık değil öte yandan. Bir kısmı yargısal; diğer bir ifadeyle, bu tahminleri yapanların tecrübelerine, ellerindeki malumat setini kullanma becerilerine ve kafalarında çizdikleri modellere dayanıyorlar. Bir kısmının ise çok basit modellerden elde edildiği anlaşılıyor.

    Buna karşın, teknik düzeyi yüksek modeller kullanan bazı kamu kurumlarından son gelişmeleri dikkate alan bir tahmin açıklaması duymadım ben. Merkez Bankası belki istisna olarak tutulabilir; ancak o da sadece potansiyel büyüme hızı ile gerçekleşebilecek büyüme hızı arasındaki farkın süreceğini belirtiyor. Enflasyon açısından önemli bir bilgi elbette, ama büyüme hızının ne olacağını söylemiyor bize, sadece yüzde 5'in önemli ölçüde altında kalacağı bilgisini veriyor.

    Tüm bu tahminlerin IMF ile bir anlaşma yapılacağı bilgisinden önemli ölçüde etkilendikleri anlaşılıyor. Bu etki iki nedenle ortaya çıkıyor. Birincisi, bu anlaşmanın dış kredi gereksinimine bir ölçüde çare olacağı düşünülüyor. Ayrıca o çok gereksinilen güveni sağlayacağı varsayılıyor. İkincisi, muhtemelen 2001 krizinden sonraki başarılı deneyim de dikkate alınıyor.

    Bu durumda bayağı iyimser olunduğunu belirtmek gerekir. İyimser, çünkü birincisi, ocak ayının ortasına geldik, yeni bir ekonomik programın sonuç vermesi için zamana gereksinim var. İkincisi, küresel krize karşı IMF kendi geleneksel çizgisinin oldukça dışına çıkan reçeteler yazıyor. Ancak bu reçetelerin bizim gibi ülkelerde olduğu gibi uygulanması zor. Mesela kamu harcamalarını fazla artırma lüksümüz yok. Bunun yerine belli bir harcama sınırı altında, iç talebi en fazla uyaracak harcama kalemlerine öncelik vermemiz gerekiyor. Oyun alanımız dar kısacası.

    Üçüncüsü, küresel krizin ne zaman ya da ne şekilde şiddetini azaltmaya başlayacağını kimse bilmiyor. Kriz yeni biçimler alabilir. Bu yeni biçimlere karşı yeni politikalar tasarlamak gerekir. Oysa sorumlu kişiler, bırakın önlem almayı, bir süre krizin bizi etkileyeceğini kabul bile etmediler. Bu performans, yeni kriz biçimleri karşısında yeni politikalar oluşturmak açısından umut verici değil.

    Dördüncüsü, 2001'den çok farklı bir ortamdayız. O dönem ihracatı hızla artırmak şansımız vardı, çünkü dış talep açısından bir sorun yoktu. Oysa şimdi öyle değil. Dış talep yok, bu nedenle, mesela, otomotiv sektörü üretimi baş aşağıya gidiyor. Kısacası, azalan iç talebi dış talep ile ikame ederek büyüme hızını artırmak öyle kolay değil. Yine 2001'den farklı olarak, uluslararası sermaye akımlarında önemli bir azalma var şimdi.

    Bir diğer önemli farklılık da işbaşındakiler açısından. O dönemde, krize neden olmanın 'mahcubiyetiyle', çok tartışsalar da eninde sonunda programda yazılanlara uyuyorlardı. Kriz onları son derece korkutmuştu. Oysa şimdi anlaşılmaz bir 'küçük dağları biz yarattık' havası var. Yaşanabileceklerden arada sırada korkabilirler, ama yaşanabilecekler yaşanmadı, sadece birer ihtimal olarak ortadalar. Bu da edilgenliğe itiyor onları.

    Bu yazı 12.01.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır