G-20 ve Türkiye
25 Eylül 2009
G-20 toplantısına ilgi çekmeye yönelik çabalar yoğun. Özellikle de ABD'de. G-20 toplantısında hangi kararların alınacağı ya da alınması gerektiği konusunda kafa yoran, kalem oynatanların sayısı epeyce fazla. Ancak olayın ilginç bir yönü daha var: G-20'nin resmi hiçbir kimliği yok. Özüne bakarsanız, bazı ülkeler, kendi aralarında dünyanın ekonomik sorunlarını görüşüp tartışmakta yarar görmüşler. Onu yapıyorlar. Olup biten bu. Aslında G-20 adı bile pek doğru değil. "G-20 küsur" demek gerek. Çünkü bu grubun üyeleri 19 ülke, Avrupa Birliği ve bazı uluslararası kuruluşların yöneticileri. Peki kim seçmiş bu üyeleri; özellikle de ülkeleri? 1999'da G-7 toplantısında kararlaştırılmış. Ölçüt dünya ekonomisinde GSYH ile ölçüldüğünde en büyük ağırlık taşıyan 31 ülkeden birisi olmak. Bu durumda akla bu
[Devamı]
G-20'den çözüm beklemek hayalkırıklığına uğratır
30 Mart 2009
G-20 toplantısında 4 temel konu üzerinde konuşulacak. Ancak gelecek haftasonu yapılacak toplantıda küresel krize küresel çözüm bulmuş olacağımızı beklersek sadece büyük bir düş kırıklığına uğrarız. G-20 toplantısına ilişkin kaygılarımı nasıl dile getireceğimi düşünüyordum. Büyük Britanya Başbakanı Gordon Brown'un cuma günü yaptığı açıklama işimi kolaylaştırdı. Başbakan Brown, uluslararasındaki bölünmelerin G-20 toplantısından somut bir sonuç çıkmayacağı biçimindeki görüşe karşı çıkmış ve "Ülkelerin liderlerine bir bildiri yayınlayacağımızı söylemek için dünyayı dolaşmadım. Olumsuzcu (sinik/kinik) olmak, [bundan] hiç bir şey çıkmaz demek kolaydır... [A]ma bizler eyleme geçtik" demiş. Bana sayın Brown diplomatik bir dille "işimiz zor, fazla bir şey beklemeyin" dedi gibi geliyor.
[Devamı]