Arşiv

  • Mayıs 2024 (1)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Piyasa faiziyle kurtarma planı olur mu
    Güven Sak, Dr. 04 Mayıs 2010
    Olmaz. Yunanistan'da iç borç stokunun milli gelire oranı yüzde 120 dolayında bulunuyor. Yunanistan'ın iç borç stokunu daha da artıracak olan bütçe açığının ise söylendiği gibi milli gelirin yüzde 6'sı düzeyinde olmayıp, yaklaşık yüzde 14'ü düzeyinde olduğunu ise Yunanistan'ın iç borcunu taşıyanlar daha yenilerde Papandreu hükümeti göreve geldiğinde öğrendiler. Şimdi öncelikle iki meselenin üzerinde açıklıkla durmak gerekiyor. Birinci soru şudur: Yunanistan neden yabancıların sorunudur? İkinci soru ise birincisi ile bağlantılıdır. Alman başbakanının değerli danışmanlarının ısrar ettiği gibi Yunanistan'a destek piyasa faiz oranlarına yakın bir düzeyden mi yapılmalıdır? Bu soruların cevapları nasıl bir mesele ile karşı karşıya olduğumuzu açıklıkla gösterecektir. Merak edenleri aşağ [Devamı]
    Et fiyatlarında mesele açıktır: Türkiye'nin bir hayvancılık politikası yoktur
    Güven Sak, Dr. 29 Nisan 2010
    Et fiyatlarındaki hareketi izliyor musunuz? Toptancıda satılan karkas etin kilosu geçen yıl martta 10 TL iken bu yıl birden 18 TL'nin üzerine çıktı. Kasaptan aldığımız etin kilosu ise 30 TL'yi geçti. Artış çoktu. Hayatlarımızı etkiliyordu. Ortada bir de seçim vardı. İşte tartışma da ondan sonra başladı. Ne oluyordu da et fiyatları artıyordu? Hükümetimiz 2 gün önce kolay yolu seçti: Et ve Balık Kurumu'na (EBK) et ve canlı hayvan ithalatı için izin verdi. Ama bakın sorun hâlâ çözülmemiştir. İronik olan ise şuydu: Karar açıklandığında, Tarım Bakanımızın daha geçenlerde yaptığı "Memlekette yeterince besi hayvanı var, ithalata gerek yok" açıklaması hâlâ hatırlardaydı. Şimdi gelelim tespite: EBK'ya canlı hayvan ve et ithalatı için izin vermek demek, esasen, gerektiğinde canlı hayvan [Devamı]
    Zenginler Listesi'nde bu yıl toparlanma rekoru kırıldı
    Güven Sak, Dr. 27 Nisan 2010
    İngiltere'nin Sunday Times gazetesi, 1989 yılından beri her yıl bir Zenginler Listesi yayımlıyor. Liste, ülkede yaşayan en zengin 1000 kişiyi servetlerinin büyüklüğü açısından sıralıyor. 2010 yılı Zenginler Listesi geçen hafta sonu yayımlandı. Buna göre 2009 yılından 2010'a, İngiltere'de yaşayan en zengin 1000 kişinin toplam servetleri yüzde 29.9 yükseldi. Bu liste hazırlanmaya başladığından beri karşılaşılan en yüksek yıllık artışa böylece ulaşılmış oldu. Toparlanma sürecinin ivmesi konusunda gösterge takip edenlere duyurulur. Zenginler cephesinden bakıldığında ekonomi tıkırındadır abiler. Zaten hep öyle değil midir? Merak edenleri aşağıya bekleriz. 2008 yılındaki zenginler listesinin toplam değeri yaklaşık 413 milyar pound'muş. Sonra küresel krizle birlikte en zenginlerin ser [Devamı]
    Glass-Steagal'dan 'Volcker Kuralı'na doğru: Finansal reform tartışmaları ne âlemde
    Güven Sak, Dr. 24 Nisan 2010
    ABD'nin gündeminde yine reform tartışmaları var. Reform tartışmaları dedikse, öyle kapsamlı, üzerinde düşünülmüş radikal ve de sistemli adımlardan söz ediyoruz. Siyaseten göz boyama amaçlı adımlardan değil. Bakın sağlık reformu bitti. Şimdi sıra finansal sektör reformuna geldi. Bizim buralarda konu fazla yankılanmıyor olabilir. Hatta ABD'de finansal sektör çalışanları da şimdilik konuya yeterince önem vermeden, göz ucuyla takip edip, işin ciddileşmesini bekliyor olabilirler. Ama bana kalırsa, bizim de buralardan olmakta olanları şöyle göz ucuyla da olsa izlemeye başlamamızda fayda var. Gelin isterseniz bugün meseleyi bir çerçeveye yerleştirmeye başlayalım. Önce çerçeve, haftaya daha ayrıntısına bakarız. Bakın Başkan Obama kısmi seçimlere doğru giderken, neler yapmaya çalışıyor? [Devamı]
    Kayıtdışılıktan haberdar olmak isteyen küçük ilanlara baksın
    Güven Sak, Dr. 22 Nisan 2010
    Kayıtdışılıktan haberdar olmak isteyenin Hürriyet küçük ilanlara bakması yeter. Türkiye'de yaygın bir kayıtdışı iktisadi aktivite vardır. Bunu görmek için öyle uzun uzun rapor filan yazmak gerekmez. Hele hele Sayın Başbakan'ın çıkıp 'biz zaten kayıtdışı işçi çalıştıranları biliyoruz' demesine de gerek yoktur. Esasen Hürriyet gazetesinin küçük ilanlar bölümüne bakan herkes memlekette sosyal güvenlik sistemine kayıt ve gerekli ödemeler yaptırılmadan işçi çalıştırıldığını bilir. Bu durum, memleketin ayıbı olmaya hâlâ devam etmektedir. Ancak ortada bir başka gerçek daha vardır. Toplam işgücünün her yıl artan bir bölümü artık Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamına dahil olmaktadır. 2002'den 2010'a kapsama alanına girenlerin sayısı yaklaşık yüzde 50 artmıştır. Türkiye ekonomisi son 8 [Devamı]
    Odalardan Başbakan'a yüzde 80 evet
    Güven Sak, Dr. 20 Nisan 2010
    Ben geçen perşembe Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) oda ve borsa yönetimleri ile yaptığı toplantıyı baştan sona izledim. Doğrusu ya benim toplantıdan edindiğim izlenim, gazete manşetlerinden farklıydı. Odalardan Sayın Başbakan'ın teklifine yüzde 80 evet vardı. Ama bakın nasıl bir evet vardı? Türkiye'nin en önemli meselesi işsizliktir. Peki, geldiğimiz noktada, bu alanda, ekonominin bir an önce ve hızla toparlanmasına dua etmek dışında alınabilecek somut bir tedbir, atılabilecek sürdürülebilir bir iktisadi adım yok mudur? Eğer ortada somut bir tedbir alternatifi yoksa o vakit, meseleye, artan ümitsizlik nedeniyle sosyal dayanışma açısından bakmaktan başka bir yol kalmaz. Yapılabilecek olan tek atımlık olur ama yine de bir yol bulunur. En azından seçime kadar bulunur. [Devamı]
    Sizce bu kur nereye gider?
    Güven Sak, Dr. 15 Nisan 2010
    IMF'nin Küresel Finansal İstikrar Raporu'nu (Global Financial Stability Report) gördünüz mü? Raporu ve raporla ilgili değerlendirmeleri IMF'nin web sitesinden bulabilmek mümkün. Raporun öne çıkarılan tarafı ise, içinde bulunduğumuz süreçte, sermaye hareketleri ve döviz kurları konusunda içerdiği uyarılar, esas olarak bakıldığında. Söylenen esas itibariyle şu: Bugünlerde dünyamız kriz sonrası asimetrik bir toparlanma süreci ile karşı karşıya, bazı ülkeler diğerlerinden daha önce toparlanıyorlar. Bu durumda, normal dışı koşullarda ortaya çıkan likiditenin önceden toparlanan ve faiz oranı göreli olarak daha yüksek ülkelere doğru yönelerek, hızlı bir kur değerlenmesi ihtimaline karşı hazırlıklı olmak gerekiyor. Mesaj aşağı yukarı böyle. Bir süre önce benzer bir noktanın üzerinde dur [Devamı]
    Sanal meselelerle ilgilenmeye devam ediyoruz hâlâ
    Güven Sak, Dr. 13 Nisan 2010
    Müsaadenizle bugün Sayın Başbakanımızın geçen hafta 'yapısal değil sanal' bir mesele olduğunu iddia ettiği işsizlik meselesi üzerinde durmaya devam edelim. Çıkan kısmın özetinden aklınızda ne kaldı? Birincisi, "Türkiye'nin en önemli meselesi işsizliktir" demiştik ve hâlâ da öyledir. İkincisi, "İşsizlik yapısal bir problemdir" demiştik ki hâlâ da öyledir. Şimdi gelelim bir üçüncü noktaya işsizlik doğrudan eğitim sistemimizle alakalıdır: Türkiye'de artan orta yaşlı ve eğitim düzeyi düşük insanlarımızın işsizliğidir. Bu yapısal değil de nedir? Yapısaldır. Rakamların gösterdiği budur. Peki, Sayın Başbakanımızın dediği doğru değil midir? Doğru değildir. Sayın Başbakanımız siyaseten öyle konuşmaktadır. Rakamların söylediği ile siyasetin gerektirdiği her zaman birbirine uymayabilir. İş [Devamı]
    Ekonomideki negatif ayrışma süreci iyi değildir
    Güven Sak, Dr. 06 Nisan 2010
    Zaman yine zamanların en iyisi ve de zamanların en kötüsüdür. Kimileri için ekonomi acayip tıkırındadır. İçinde bulunduğumuz iktisadi toparlanma sürecinin temel özelliği, sergilediği ikili yapıdır. Bir yanda iktisadi toparlanma varken öte yanda derin bir depresyon havası hüküm sürmektedir. Ortada sözde bir 'iyi' ve 'kötü' şirket ayrımı vardır. Ekonomimizdeki bu negatif ayrışma süreci iyi değildir. Kredi faizleri en düşük düzeyindedir. Bankaların elinde dağıtacak nakit kaynak vardır. Şirketlerimizin bir bölümü ise nakde açtır. Ama bunlar birbirlerini bulamamaktadırlar. Ne demiştim, sizlere bir süre önce? "Faizlerin düşüşü hayra alamet olmayabilir" demiştim. Nitekim onun 'ekonomideki ikili ayrışmaya', yani bu negatif ayrışmaya alamet olduğu artık daha iyi belirginleşmeye başladı. [Devamı]
    2154'te Dünya Nasıl Olur? (2) 'Bizim damat korsan olarak çalışıyor'
    Güven Sak, Dr. 03 Nisan 2010
    Geçenlerde lafa şöyle bir başlamıştım sonra araya başka konular girdi. Gelin bıraktığımız yerden bir devam edelim. Soruyu hatırlıyor musunuz? Soru şuydu: "2154'te dünya nasıl olabilir?" (http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=137046&YZR_KOD=6) Soru, doğrudan Avatar filmi kaynaklıydı. Bu yıl Oscar Avatar'a gitmedi ama soru benim kafamdan silinmiş değil. Siz de etrafımızdaki dünyada neler olup bittiğini izlemiyor musunuz? İzlemekte fayda var. Bugün azıcık Somali taraflarına bir bakalım ve başlattığımız muhabbete devam edelim: Sizce bu gidişle 2154 yılında dünya nasıl olur? Geçen sefer, size "Madagaskar'ı biliyor musunuz?" diye sormuştum. Bugünün konusu ise Somali olsun isterseniz. Sahi, Somali'den haberdar mısınız? Somali, kız annelerinin "Vallahi, bizim damat kors [Devamı]