Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    OVP üzerine bazı gözlemler
    Fatih Özatay, Dr. 18 Ekim 2011
    2014 yılında gerçekleşecek beş yıllık cari açık Türkiye ekonomisinde şimdiye değin hiç gerçekleşmemiş bir cari açık olacak. Geride bıraktığımız perşembe günü 2012-2014 dönemini kapsayan yeni Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. OVP'de takıldığım temel nokta program dönemi için öngörülen cari işlemler açığının düzeyi. 2010 ve 2011 yıllarında gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranla yüksek cari açık verdik: Yüzde 6,5 ve yüzde 9,4 (2011 yılı değeri programda verilen tahmin). OVP bu yüksek cari açık oranının üç yıl daha süreceğini öngörüyor. 2012: Yüzde 8,0. 2013: Yüzde 7,5 ve 2014: Yüzde 7,0. Böylelikle 2014 sonunda son beş yıllık dönemin cari açık oranı yüzde 7.7 olacak. Üstelik 2014'te verilmesi öngörülen cari açık-GSYH oranı, sermaye hareketlerini serbestleştirdiğimiz 1990'dan 2010 sonuna [Devamı]
    Tarihten bilimler akademilerinin yapılarının değiştirilmesi örnekleri
    Fatih Özatay, Dr. 15 Ekim 2011
    Napoleon, Fransız Bilimler Akademisi'nin yapısını değiştirmek için Laplace'ın 'toplumsal tercih kuramı'na ilişkin eleştiriyi kullanmış. Türkiye Bilimleri Akademisi'nin (TUBA) yapısı değiştirildi. Bu değişiklik 27 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kanun hükmündeki kararname ile gerçekleştirildi. Buna göre TÜBA'nın üyelerinin üçte biri hükümet, üçte biri de YÖK tarafından atanacak. Bir süredir TÜBA'nın yapısında yapılan değişikliğe dair bir şeyler yazmak istiyordum. Buna gerek kalmadı, Sayın Hasan Ersel, İktisat ve Toplum dergisinin eylül sayısında (on birinci sayı), konu hakkında o kadar güzel bir yazı yazmış ki, benim sorunu daha güzel anlatacak yeni ve daha derinlemesine bir şeyler yazmam mümkün değil; vazgeçtim. Yerine, Sayın Erselin yazısından kısaca söz etmek istiyorum. Y [Devamı]
    Ödemeler dengesine ilişkin iki saptama
    Fatih Özatay, Dr. 13 Ekim 2011
    Merkel ve Sarkozy ipe un serme 'becerisini' gösterdikçe ağustos ayında gözlediğimiz gelişmenin eğilime dönme olasılığı var. Bir süredir ödemeler dengesi verileri ile ilgilenmiyordum. Salı günü ağustos ayına ait veriler açıklandığında ekonomi kanallarından geçen altyazılar ve bazı yorumlar dikkatimi çekti: Cari işlemler açığının ağustos ayında çok belirgin biçimde azaldığından söz ediliyordu. Temmuz ayında cari açığımız 5.3 milyar dolarken ağustos ayında 3.9 milyar dolar olmuştu. Gerçekten de yüzde 25lik bir azalma söz konusuydu. Oysa cari işlemler hesabının ithalat, ihracat ve turizm gelirleri gibi önemli alt kalemleri mevsimlere bağlı olarak önemli oynamalar gösterebiliyor. Mesela Türkiye'nin turizm gelirleri yazın artıyor, kışın azalıyor. Dolayısıyla, çoğu makroekonomik veriye olduğu gib [Devamı]
    Nasıl oluyor da oluyor? Finansal krizler -5
    Fatih Özatay, Dr. 12 Ekim 2011
    Dizinin son yazısını üç hafta önce yazmışım; dizi, dizi niteliğini yitirmeden devam etmekte yarar var. Finansal krizlerin oluş biçimini açıklamaya çalışan kuramlardan söz ediyordum. Dizinin finansal krizlere ilişkin bölümünün bu beşinci ve son yazısında krizlere karşı hassasiyeti azaltmak için neler yapılabileceği üzerinde durmak istiyorum. [Devamı]
    Sürat her zaman kötü değildir
    Fatih Özatay, Dr. 11 Ekim 2011
    Ekonomi politikalarının karşılaşabileceği en sevimsiz durum, içinde bulunduğu koşulların aniden tam tersine dönmesidir. Ağustosa ait sanayi üretim endeksi verileri dün açıklandı. Bir ay öncesine kıyasla sanayi üretiminde yüzde 2,6 oranında düşüş var. Temmuzda ise aynı oranda artış vardı ve bu artış şubattan bu yana gerçekleşen tek artıştı. Bir yıl öncesinin aynı ayma göre ise ocakta yüzde 19 artmıştı sanayi üretimi, Sonra artış hızında sürekli bir azalış yaşandı ve temmuza gelindiğinde üretim artışı yüzde 6,9'a geriledi. Ağustostaki yıllık üretim artış hızı ise yüzde 3,7 açıklandı. Kısacası, yıllık büyüme hızında hemen herkesin beklediği gibi düşüş var. Daha fazla rakama gerek yok; nasıl olsa sanayi üretimindeki son gelişmelere ilişkin ayrıntılar ekonomi sayfalarında kapsamlı biçimde ele a [Devamı]
    Hangisi?
    Fatih Özatay, Dr. 08 Ekim 2011
    Kredi genişlemesini frenleme amacı yerinde ama işe yaraması için gerekli BDDK kararlan neden alınmadı? [Devamı]
    Döviz kuru hareketi: Şimdi neden farklı?
    Fatih Özatay, Dr. 06 Ekim 2011
    Küresel risk algılaması yüksek düzeyde ve sermaye giderek azaları sayıdaki güvenli limanlara doğru yelken açıyor. Döviz kuru uzun zamandır yükselme eğiliminde. Salı günü bir ara yarısı dolar, yarısı da eurodan oluşan döviz sepeti 2.21 lira oldu. Aynı sepetin bir yıl önceki değeri 1.70 liraydı. Dolayısıyla, bir yılda yüzde 30 artmış oldu döviz kuru. Bu artışın kürenin temmuzun sonunda yeniden karışmasından önceki kısmı, Merkez Bankası'nın kamuoyuna önceden açıkladığı biçimde izlediği politika sonucu gerçekleşti. Temmuz sonundan bu yana gerçekleşen artış ise -ki döviz sepetinin değeri o zamandan bu yana yaklaşık yüzde 11 arttı- Merkez Bankası'nın yine kamuoyuna açıkladığı gibi arzusu dışında gerçekleşti. [Devamı]
    Hangi pencereden bakmalı?
    Fatih Özatay, Dr. 05 Ekim 2011
    Türkiye ekonomisine ilişkin yapılan övücü konuşmaların yerinde olup olmadığı hangi pencereden baktığınıza bağlı, iki pencere özellikle önemli, ilki 'istikrar', ikincisi ise 'uzun dönemli büyüme performansı' penceresi. Sadece istikrar penceresinden bakmayı tercih ediyorsanız ortada başarılı bir Türkiye var. İkinci pencereden bakmayı yeğlediğinizde ise görülen Türkiye manzarası pek iç açıcı değil. Önemli olan ilk penceredeki güzel manzarayı ikincisine de taşımak. [Devamı]
    Yıldız gibi parlamak
    Fatih Özatay, Dr. 04 Ekim 2011
    Gelişmiş ülkelerin kişi başına geliri ile Türkiye'ninki arasındaki fark, ortalama % 4,8 büyümemize karşın değişmedi. Meclis'in açılışında yaptığı k konuşmada Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önemli bir saptamada bulunmuş: Kişi başına gelir düzeyimiz, 2023'e kadar her yıl kesintisiz yüzde 10 oranında büyürsek, Avrupa Birliği'nin ortalama gelirinin yüzde 80'ine ulaşacak. [Devamı]
    Riskleri azaltmak için geliştirilen öneriler
    Fatih Özatay, Dr. 01 Ekim 2011
    IMF, Avrupa'dan öncelikle 21 Temmuz'da alınan kararların tam anlamıyla yürürlüğe konulmasını istiyor. Kürenin başının üzerinde iki t tane büyük risk dolaşıp duruyor. Birinci risk Avrupa, ikinci risk ise ABD ile ilgili. Bu risklerin gerçekleşmesini engellemek amacıyla bazı öneriler var. İki tanesine değineceğim. İlk öneri IMF'nin geçen hafta içinde yayımladığı 'Dünya Ekonomik Görünümü' adlı raporunda yer alıyor. İkinci öneri pazartesi günü internete düştü. Avrupa'ya ilişkin ve bu konudaki çalışmalarıyla tanınan bir akademisyenden geliyor. IMF'nin Avrupa için önerileri şöyle: Öncelikle 21 Temmuz'da alınan kararların tam anlamıyla yürürlüğe konulmasını istiyor. Bu gerçekleşirse Avrupa İstikrar Fonu'nun kaynakları kullanılarak zor durumdaki bankalara sermaye desteği verilmesi ve devlet borçlar [Devamı]