E-ticaret nasıl e-ihracata dönüşür?
10 Eylül 2024
Yeni teknolojilerle birlikte hayatın örgütlenme biçimi ve bu arada meslekler de değişiyor. Yeşil ve dijital dönüşüm, hızlanan teknoloji yarışının sonuçları esasen. Bakın nasıl? 1960’ların başında, ben doğduğumda, hallaçlar ve santral operatörleri vardı. Sonra teknoloji değişti, yok oldular. Şimdi artık insansız hava aracı operatörleri, web sitesi tasarımcıları, yaşam koçları filan var. Ayrıca İfa merkezi (fulfillment center) yöneticisi, kategori yöneticisi, ürün geliştirici, son kilometre lojistiği yöneticiliği gibi meslekler ortaya çıktı. Bu sonuncular hep e-ticaret sayesinde hayatımıza giren yeni meslekler. Kocaman bir ekosistem oluştu.
[Devamı]
Çeşitlilik Türkiye’nin zenginliği
26 Mart 2024
Analiz nasıl yapılır? Önce verilere bakıp bir düzenlilik, bir örüntü ararsınız. Sonra o örüntünün neden öyle olduğunu anlamak için soru sormaya başlarsınız. Gördüğünüz örüntüye uyan bir “hikaye”, bir açıklama, bir nedensellik ararsınız.
[Devamı]
Ürün ve pazar çeşitliliği Türkiye’nin kuvvetli yanı
19 Mart 2024
Türkiye söz konusu olduğunda bugün nerede olduğumuza değil, belli bir zaman diliminde, nereden nereye geldiğimize odaklanmakta her zaman fayda vardır. Şu anda manasız bir iktisat politikası tecrübesi sonrası, kendi kazdığımız kuyudan çıkmaya çalışıyor olmamız sizi yanıltmasın. Bu olumsuz tecrübenin getirdiği karamsarlık sizi olumsuz etkilemesin çünkü Türkiye artık dünyanın en önemli tedarikçilerinden biri.
[Devamı]
İhracatçıyı anlamaya çalışan bir yazı - II
01 Mart 2024
TÜİK, dün Ocak ayı dış ticaret verilerini açıkladı. Bir yıl öncesine kıyasla, ihracatımız yüzde 3,5 oranında yükselirken, ithalatımız yüzde 22 oranında azaldı. İthalatın bu kadar azalmasında altın ve enerji ithalatındaki düşüş önemli rol oynadı. Ama bunlar hariç tutulduğunda da belirgin bir düşüş var: Yüzde 6,2. Son on iki aylık ihracatımız 256,2 milyar dolar oldu, ithalatımız ise 354,4 milyar dolar.
[Devamı]
İhracatçıyı anlamaya çalışan bir yazı
28 Şubat 2024
İhracatçılar açısından Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısında aldığı reel değer (döviz kurunun yurtdışı ve yurtiçi enflasyon farklarından arındırılmış hali) çok önemli. Kur yurtiçi enflasyonla yurtdışı enflasyon farkına kıyasla daha yüksek bir oranda artıyorsa, yurtiçinde üretilen malların yabancı para cinsinden fiyatları o denli düşük oluyor; mallarımız yabancılar açısından cazibe kazanıyor. Dolayısıyla, yerli paranın reel olarak değersiz olmasının ihracatı artırıcı etkisi, tartışılacak bir konu değil; açık.
[Devamı]
Dış ticarette çifte rekor: Küresel ihracat ve ithalatta Türkiye’nin payı arttı
04 Ocak 2024
Ticaret Bakanlığı geçici verilerine göre, 2023’te mal ihracatı yıllık yüzde 0,64 artarken mal ithalatı yüzde 0,51 azaldı. Neredeyse yatay seyreden ihracat ve ithalat değerlerine bağlı olarak 2022’de 109,5 milyar ABD doları olan dış ticaret açığı 106 milyar ABD dolarına geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 69,9’dan yüzde 70,7’ye yükseldi. Bu kuru veriler dış ticaret cephesinde çok az da olsa başarılı bir yıl geçirdik şeklinde yorumlanabilir. Ancak ortada alkışı gerektirecek bir performans olmadığını da kabullenmek lazım. Şimdilik yapmamız gereken, dış ticaretle ilgili yapısal sorunlarımıza odaklanıp cari açığı azaltacak bir dış ticaret yapısına nasıl ulaşabiliriz sorusuna cevap aramak olmalı. Bunu yapmadan önce de mevcut durumu iyice anlamak çok önemli.
[Devamı]
2007’de duraklama dönemine giren ihracatımız, 2012’den beri gerileme döneminde
15 Ocak 2018
Türkiye, bundan böyle, bugüne kadar yaptıklarını yapmaya devam ederek zenginleşemez. Bunu uzun bir süredir biliyoruz. Olası bir sanayi politikasının parametreleri üzerine yaklaşık 10 yıldır öyle telaşsız geniş geniş konuşuyoruz. İnsan hayret ediyor ama hal böyleyken böyle. Peki, bugüne kadar sanayi politikası ve yeni büyüme stratejisi konusunda ne yaptık? Hiçbir şey. Türk sanayisinin teknolojik yenilenmeye ihtiyacı olduğunu söylemekle yetindik. Bu süreçte çok alametler belirdi. Yapılan hesaplamalar, ülkemiz ihracatının niteliğindeki bozulmanın artık alarm verdiğini gösteriyor. İhracatımız 2007’de duraklama dönemine girmişti. 2012’den beri artık gerileme dönemindeyiz. El âlem yerinde durmuyor, Türkiye irtifa kaybediyor. Küresel rekabette geriliyoruz. Peki, bu ne demek? Neden böyle oluyor?
[Devamı]
Üretken kapasite
20 Eylül 2017
Uzun bir süredir makine ve teçhizat yatırımlarındaki sevimsiz gidişata dikkat çekiyorum. Makine ve teçhizat yatırımlarının ne denli önemli olduğu açık: Gelecek dönemlerin üretim kapasitesini belirliyorlar çünkü. Elbette o ürünlerin pazara taşınabilmesi ve satılabilmesi, ürünleri üretecek makine ve teçhizatların içine konulması ve gereken enerjinin sağlanması için inşaat yatırımlarına da ihtiyaç var (fabrika binası, yol, köprü, liman, havaalanı, baraj, elektrik santrali ve benzerleri). Ama tek başına inşaat yatırımlarını artırarak ne üretim kapasitenizi artırmanız ne de daha fazla ihracat yapmanız mümkün.
[Devamı]
Türkiye, neden yalnızca yakın ülkelere mal satabiliyor?
27 Mart 2017
Ben bugünlerde Türkiye’nin dış ticareti ile ilgili olarak TEPAV analistlerinin derlediği rakamlara bakıyorum. Doğrusu ya, bir örüntü görüyorum. Türkiye, Avrupa Birliği dönüşümü sayesinde yakın çevresine artık daha çok imalat sanayi ürünü satabiliyor. Ama ticaret menzili uzadıkça, uzaklardan gelenler bize mal satabilirken biz onlara satamıyoruz. Nedir? Türkiye’nin en çok dış ticaret açığı verdiği ülkeler listesinde uzak ülkelerin sayısı artıyor. Türk sanayiinin geleceğini tartışırken, ben, bu vakıa üzerinde dikkatle düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim doğrusu. Türkiye, neden sadece yakınındaki ülkelere mal satabiliyor? Neden uzaklara erişemiyor? Nedir bu, zenginleşme hayalimiz artık bir sınıra mı dayandı yoksa? Galiba evet.
[Devamı]
Yalnızca şekerlemeler değil artık şeker kutuları da Çin’den
20 Mart 2017
Geçenlerde Çinli DHgate’in alışveriş sitesini gördüğümde şaşırdığımı itiraf etmeliyim. DHgate, bir internet alışveriş merkezi (e-AVM). e-AVM’lerin şirketten halka satış yapanları (B2C) olduğu gibi, şirketten şirkette (B2B) satış yapanları da var. Amerikan e-AVM’si Amazon’u zaten tanıyordum. Üstelik alışveriş de yapıyordum. Çin’in Alibaba’sını da duymuştum. Ama doğrusu ya, Çinli DHgate’in e-AVM’sini görmek beni şaşırttı. Çin’in bu e-AVM’sini görünce, “Tevekkeli, Çin, Türkiye’nin bir numaralı ithalat partneri olmadı” dedim. Bugün e-AVM’yi görünce neden şaşırdığımı ve Türkiye için neden hüzünlendiğimi size anlatmak isterim doğrusu. Başkaları yapıyor, bize hep dedikodusu kalıyor. Eskiden Batılılar yaparken dedikodusunu yapardık. Şimdi Asyalılar yapıyor ve dedikodusu yine bize kalıyor.
[Devamı]
1 2