İmam Mâtürîdî’nin Mu’tezile ile hesaplaşması!
12 Temmuz 2020
Mu’tezile dendiğinde çoğu insanın aklına rasyonalist, Müslüman düşüncesinin aydınlık bir ekolü akla gelir. Özellikle de Türkiye’de Sünniliğin karşısından Mu’tezile’yi övmek, onu "akılcı bir düşünce ekolü" olarak göklere çıkarmak oldukça kabul görür. Buna karşılık ise Sünniliği statükocu, aklı dışlayan, düşünce ve tefekküre yer vermeyen bir ekol olarak suçlamak da âdeta moda olmuştur. Oysa akıl ve tefekküre önem veren Müslümanlık tarihinin en önemli ekolü olan Matüridilik de Sünni ekol içinde yer alır. Ve daha ilginci İmam Mâtürîdî hazretlerinin eleştiri yönelttiği ekollerin en başında da Mu’tezile bulunur. İmam Matüridi 10. yüzyılda içeride üç ekole karşı mücadele eder: Mu’tezile, Şii-Batinîlik ve Hariciler... Dolayısıyla Türkiye’de sıkça duyduğumuz bu kaba tasvirin oldukça hatalı ve kendi
[Devamı]
Balkanlar, Bektaşi-Alevilik ve FETÖ
28 Haziran 2020
15 Temmuz sonrası FETÖ’den ihraç edilen Prof. Dr. Osman Eğri, 3 yıllık suskunluğunu bozarak, Youtube kanalı aracılığıyla “Alevi postu”nda yeniden görüntü vermeye başladı. Osman Eğri, FETÖ’nün Alevi topluluğu içine soktuğu ve kendi ifadesinden anladığımız kadarıyla da Çorum, Tokat, Sivas, Amasya, Eskişehir gibi illerden sorumlu bir “FETÖ casusu”dur.
[Devamı]
Haberi doğrula, yalanı yayma!..
14 Haziran 2020
İftira attığımız insanın; Hristiyan, Yahudi ya da Müslüman olması önemli değildir. Çünkü, hepsi ahirette hakkını mutlaka alacaktır. Biz ise bugün sosyal medya üzerinden açtığımız sahte hesaplarla yaptığımız iftira, dedikodu vs. yalanların hesap defterine işlenmediğini düşünüyoruz. Unutmamalıyız ki, elimizin altındaki klavyeler ahirette aleyhimize şahitlik yapacaktır!..
[Devamı]
Namusun cinsiyeti var mıdır?
31 Mayıs 2020
Müslümanlar olarak ciddi bir ahlâk meselemiz bulunmaktadır. “Ben, ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” diyen bir Peygamber’in (aleyhisselam) ümmeti olarak yaşadığımız çağda iyi bir sınav veremiyoruz. Bu durumun yol açtığı kriz hızla derinleşiyor ve toplumsal çözülmeye doğru yol alıyor. Ahlâk, insan olmanın ve insanî ilişkilerin en temel kıymetlerinden birisidir. Ama maalesef bazen ahlâkî eylemlerin toplumda yalnızca bir cinse indirgendiğine de şahit oluyoruz. Neyi mi kastediyorum? Açıkça ifade edersem; hayâ, iffet ve namus gibi kavramların yalnızca kadına indirgenmesi ve cinsiyetçi bir yaklaşımla sadece kadın söz konusu olunca gündeme gelmesi bir Müslüman olarak beni rahatsız ediyor.
[Devamı]
Peygamber Efendimizi böyle tanırlardı: El-Emin
17 Mayıs 2020
Hazreti Muhammed'in (aleyhisselam) bir tasvirini yapmaya kalksaydık her hâlde “el-Emîn” sıfatını yazmak yeterli olurdu. El-Emîn sıfatı kadar onu tarif edecek, onu resmedecek bir başka kelime bulmak mümkün değildir. Hazreti Muhammed’in peygamber olmadan önce, “Muhammedü’l-Emîn” olarak anılması son derece manidardır. Rasûl-i Ekrem (aleyhisselam) hayatının her döneminde sadece müminlerin değil, düşmanlarının da kendisinden emin olduğu bir şahsiyettir. Mekke’de kendisine inanmayan ve inancını yaymasına müsaade etmeyenler “Ey Muhammed! Sen güvenilmez birisin” diyemediler. Düşünün ki; düşmanın bile güvendiği, her şeyini emanet edebildiği bir kimse olmak ne büyük şereftir.
[Devamı]
Kötülük teolojisine karşı tevhid teolojisi
03 Mayıs 2020
“Ne yani, kötülüğü veya şerri Allah mı yarattı demek istiyorsun?” diye soranlar olacaktır. Bu sorunun cevabını verecek olursak; tüm yaratılışın sebebi Allah’tır. Fakat bu durum rahmet ve merhamet sahibi olarak tanımladığımız Allah için bir problem oluşturmaz mı? İşte bu soru ile birlikte kadim bir meselenin de kapısını aralamış oluyoruz.
[Devamı]
Dua mı bilim mi?
19 Nisan 2020
“Modern insan” aşırı stres ve kaygı ile baş edebilmek için meditasyondan manevi rehberliğe kadar birçok yola başvuruyor. Meditasyon araçlarından biri olarak gördüğü yogayı yadırgamayanların namazı, duayı yadırgaması gerçekten makul olmaktan daha çok ideolojik bir saplantı olarak görülüyor.
[Devamı]
Koronavirüs salgını, Hanefilik ve Kamu Düzeni
05 Nisan 2020
Koronavirüs salgını yalnızca sağlığımızı değil inançlarımızı da tehdit ediyor. Örneğin; dinlerin en temel inançları arasında yer alan ve yüzyıllardır yapılan bazı dinî ibadetlerini şu an yapamıyorlar. Bunlardan biri olan, cemaat ile toplu ibadet dinlerin olmazsa olmazıdır. Cemaatsiz bir din ya da ibadet düşünülebilir mi? Oysa şimdi tüm dünyada kiliseler, havralar, camiler, Budist tapınakları kapanıyor. Bununla birlikte bu süreçte, dinlerin ve din adamlarının tepkileri de hayli ilginç örnekler oluşturuyor. Bu farklı tepkilerden birkaç örneği aktarmak istiyorum.
[Devamı]
Tedbir mi tevekkül mü?
22 Mart 2020
İslam inancında kader, sabır ve tevekkül anlayışları bugün karikatürize edildiği gibi asla tedbiri ihmal etmek anlamına gelmemektedir. Hazreti Gazâlî, “Eğer tevekkül, elini-kolunu bağlayıp hâdiselere karşı âtıl bir tavır takınmak demek olsaydı, bir taraftan çalışmamayı haram kılan şeriat diğer taraftan tevekkülü emreder, onu över ve iyi bir haslet olarak gösterir miydi?” der.
[Devamı]
Üçüncü Roma’dan Suriye’ye: Rusya’nın dinî jeopolitiği
08 Mart 2020
Her ne kadar uzun bir komünizm mazisi olsa da, Rusya’da yükselen dindarlık, geçmişin sembollerini de geri çağırıyor. Semboller geri gelirken geçmiş hedefler de yeniden canlanabiliyor. Bu durum ister istemez, Rusya’nın dış politika vizyonunda dinî jeopolitiğini önemli hâle getiriyor...
[Devamı]