Terörist Göçü: PKK ve Yabancı Savaşçılar
20 Ekim 2019
Türkiye’de tüm göçün Batı’daki Selefî gruplardan veya yeni din değiştirmiş mühtedilerden DEAŞ’a doğru olduğu varsayılır. Evet, Yabancı Savaşçı göçünün ciddi bir yekûnu önceleri DEAŞ saflarına katılımla ilgiliydi. Ama sahada PKK/YPG’nin alan kazanması, silahlandırılması ve desteklenmesi ile PKK/YPG saflarına katılan yabancı savaşçı sayısı da azımsanamayacak kadar artmıştır.
[Devamı]
The Şehvetiye: Osho
06 Ekim 2019
Şehevi arzularını gidermek için insanların dinî duygularını sömürmek isteyen birçok sahtekâr var. Ancak bu tür istismar yapılarının sadece İslam’a, tasavvuf kültürüne veya dinlere ait olduğu gibi bir kanaat oldukça sorunlu gözüküyor. Zira asıl büyük sorun kitabi dinlere alternatifmiş gibi gösterilen kült yapılardan gelmekte. OSHO da onlardan biri...
[Devamı]
Suudi Arabistan nereye koşuyor?
22 Eylül 2019
Suudi Arabistan’ın “Vizyon 2030” adını verdiği hedefleri gerçekleştirebilmesi için Vehhabilik ve terörü destekleyen ülke konumundan hızla çıkması gerekmekteydi. Son yıllarda ortaya konulan “Ilımlı İslam” söylemleri bunun bir sonucu olarak okunmalıdır. Peki, Vehhabilikle uzun yıllardır ittifak yapmış bir Suudi Arabistan için bu kolay başarılabilir mi?
[Devamı]
Bağdat’ta İlk Medrese: Nizamiye mi? Meşhed-i Ebû Hanîfe mi?
08 Eylül 2019
İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin türbesinin içinde bulunduğu mescit, medrese ve türbeden oluşan yapılar topluluğu Âzamiye Külliyesi diye adlandırılmaktaydı. Fakat resmî belgelerde kütüphane, imarethane ve dersliklerden oluşan eğitim komp-leksinin asıl adı “Meşhed-i Ebû Hanîfe” olarak geçmekte...
[Devamı]
Alevi-Bektaşilik neden Şiilikten farklıdır? | 2
25 Ağustos 2019
Alevi-Bektaşilik ile Şiilik arasındaki en temel benzerlik kuşkusuz Hazreti Ali (radıyallahü anh) ve Ehli Beyt sevgisi ve Kerbela yani Hazreti Hüseyin’in şehit edilmesi mateminin devam ettirilmesidir. Bu üç özellik Anadolu ve Türkler arasında yaygındır.
[Devamı]
İmam Matüridi’nin Bâtınî ve Gnostik Kült akımlarla mücadelesi
28 Temmuz 2019
Bâtınî ve Kült inançlar gerçeğin yalnızca seçkin ve söyleneni anlayacak kişilere verilebileceği anlayışına dayanır. Bu Bâtınî ve Kült yapıları tasavvufi mistik yapılardan ayıran en önemli unsurdur. Bu yüzden Bâtınî ve Kült gruplar kapalı, tasavvufi gruplar açık toplumlardır. Halkın içinde Hak ile beraber olmak ilkesini benimseyen tasavvufi öğreti, yapısı gereği seçkinci olamaz.
[Devamı]
15 Temmuz’un 3. yılında Herkül’ü yenebildik mi?
14 Temmuz 2019
FETÖ'nün iktidarı talep ettiği ve güce taptığı konusundaki kanaatim "Herkül" sitesiyle kesinlik kazanmıştı. Öyle ya neden Herkül? Siz bugünlerde onların "sitenin ismi Herkül değil, Her-Kul" demelerine bakmayın! Kendi kitaplarında açıkça sitenin adının Herkül olacağını kendileri duyurmuştu: “Evet, işte bu ve buna benzer sözleri, hakikat derslerini, hikmet incilerini bulabileceğiniz Kırık Testi’yi bir kitap hâlinde sizlere arz etmenin uygun ve yararlı olacağını düşündük. Kırık Testi’nin bir bölümü daha önce www.herkul.org adresinden ulaşılabilen Herkül İnternet Dergisi’nde neşredilmişti." Kırık Testi kitabında kendi ifadeleri bunlar…
[Devamı]
Uygarlıktan zulme Kaşgar’ın hikayesi
30 Haziran 2019
İslam’ın en hüzünlü çağını yaşıyoruz... Ebu Hanife hazretlerinin mezar taşları Bağdat’ta elleri böğründe dertleniyor, Hazreti Peygamber’in "meleklerin kanatlarının altındaki şehir" buyurduğu Şam, kahrından selam bile vermiyor, Kaşgarlı Mahmud’un ders verdiği Kaşgar’da Uygur Türkü Müslümanlar 1944’ü yaşıyor... Müslümanlar uğradıkları insanlık dışı zulmü ne kardeşlerine ne de dünyaya anlatabiliyor...
[Devamı]
Bir din adamı, silahlar ve DEAŞ’ın çocukları...
16 Haziran 2019
İnsanın anlam arayışı, yaşadığı evrende cevaplanamayan birçok sorusu ve muhtemelen ruhunda aşkın olana duyduğu özlem onu kutsal olana yönlendiriyor. Kutsal olanı tanımaya, anlamaya yönelik yolculuğu ise her zaman mutlu sonla bitmiyor. İnsanlığa rahmet olarak indirilen din, bazen dünyevi hırslar adına ölümcül bir araca dönüşebiliyor.
[Devamı]
Toplumların çöküşü: Câhiliyye ve Asabiyye
02 Haziran 2019
Siyasal ve ideolojik tartışmalara kurban verdiğimiz kavramlarımızdan biri de “Câhiliyye” ve “Asabiyye” kavramlarıdır. Çok fazla ideolojik ve siyasal içerik yüklenerek gerçek anlamlarını kaybetmişlerdir. Özellikle Seyit Kutup ve Kutupçuluğun câhiliyye kavramını ahlaki bağlamından kopararak siyasallaştırması, ideoloji adına ahlakı unutmamıza ve modern toplumda her yol mübahmış gibi bir anlayışın kök salmasına yol açmıştır. Asabiyye kavramının ise milliyetçilikle karşılanması bir başka garabettir. Oysa her iki kavram da siyasal olmaktan daha çok ahlakidir.
[Devamı]