Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Irak neden önemlidir?
    Güven Sak, Dr. 18 Ağustos 2012
    Bağdat ile Ankara arasında artan gerginlik hayra alamet değildir. Tarih bize siyasi istikrarsızlık ve gerginliklerin iş dünyası için kötü olduğunu göstermektedir. Özellikle de piyasa ekonomisi bulunmayan bölgemizde… Türkiye’yi çevreleyen coğrafyada, komşu ülkelerin pazarlarına erişmek için başkentleriyle iyi geçinmeniz gerekir. [Devamı]
    Türkiye kaç madalya kaçırdı?
    Güven Sak, Dr. 17 Ağustos 2012
    Dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde, madalya sayısına göre yapılan sıralamada, Türkiye 17'nciliği aldı. Önce maçın sonucunu vereyim. Kim Jong-Un, Recep Tayyip Erdoğan’ı yendi. Kuzey Kore, Londra 2012’den dördü altın, ikisi bronz tam altı madalya ile döndü. Türkiye ise ikisi altın, ikisi gümüş ve biri bronz toplam beş madalyada kaldı. Sonuç, Kuzey Kore 6-Türkiye 5 oldu. Türkiye, sıralamada 32’de kalırken, Kuzey Kore ilk 20’ye girdi. Dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde ise madalya sayısına göre yapılan sıralamada, Türkiye 17’nciliği aldı. İlk 20 ekonominin topladığı 652 madalyanın sadece 5’i, yani binde 8’i, Türkiye’nin oldu. Bu ülkelerin toplam milli gelirleri içinde Türkiye’nin payı ise yaklaşık yüzde 1,5. Türkiye’nin olimpiyatlardaki performansı, ekonomik büyüklüğüne bakınca [Devamı]
    "Sana ne ulan benim İran'la ilgili işlemlerimden"
    Güven Sak, Dr. 14 Ağustos 2012
    Amerikalılar, Amerikan mahkemeleri vasıtasıyla küresel ölçekte işlem yapan herkese ceza kesebilecek durumdalar. Aslında Sayın Ertuğrul Özkök’ün o nefis yazısının başlığı olmasaydı herhalde ben böyle bir başlık atmaya cesaret edemezdim. Hani o, Sayın Başbakanımızın, manasız mı manasız, “Üniversitede bira mı olurmuş?” lafı üzerine yazılmış “Sana ne ulan benim biramdan” başlıklı güzel yazıyı hatırladınız mı? Geçenlerde İngiliz Standard Chartered bankasının finans işlemlerinden sorumlu üst düzey yetkilisinin işte tam da böyle dediği konuşuluyordu. Amerikalı savcının, bankanın İran’la yaptığı işlemler hakkında, bankasına ambargoya aykırılıktan soruşturma açacağı söylentileri üzerine, İngiliz Richard Meddings’in Amerikalıya önce “Sana ne ulan benim ve dünyanın kalanının İran’la yaptığı işlemlerd [Devamı]
    İki şehrin kaderi: Halep ve Gaziantep
    Güven Sak, Dr. 11 Ağustos 2012
    Son zamanlarda iki şehrin kaderi üzerine düşünüyorum: Halep (Aleppo) ve Gaziantep. Biri şimdilik Suriye sınırları içerisinde, diğeri Türkiye’de. Yoğun sokak çatışmalarının sürdüğüne dair söylentileri duydukça, Halep’in çalışkan vatandaşları için sadece üzülebiliyorum. Aslında, Halep ve Gaziantep ikiz şehirler. İki şehrin pazaryerlerini gezerseniz benzerliği siz de göreceksiniz. Daha doğrusu, Halep ve Antep birbirinden ayrılmış ikiz şehirler… Osmanlı döneminde İmparatorluk ekonomisinin üç ana merkezi vardı: İstanbul, Kahire ve Halep. Halep’in ekonomik merkez olduğu bu dönemde üç çevre uydusu vardı: Antep, Antakya ve Urfa. Şimdi bu ikiz kentlerin kaderini düşünmenin vakti gelmiştir. Bu kentlerden birini doğrudan etkileyen şiddet, diğeri için de dolaylı sonuçlar doğurur mu? Bu soruyu cevaplam [Devamı]
    Otoriter olunca da madalya alınabilmektedir
    Güven Sak, Dr. 10 Ağustos 2012
    Beşeri sermaye yatırımının başlangıcı insana, onun her düşündüğüne, her ne olursa olsun inandıklarına önem vermektir. Memlekette iyi şeyler de oluyor. Ankara Belediyesi ilk kez beni şaşırttı. Kaldırımlar değişiyor. Ne var bunda, hep oluyor demeyin. Çankaya’da görme özürlü vatandaşlarımızın bastonları ile rahatça gezinebilmeleri için kaldırımları elden geçirmeye başlamışlar. Sadece 30 metre için olsa da Bülten Sokak’ta sanırım pilot uygulama yapmışlar. Kaldırımlara sarı oluklu ve de kabartmalı, görme özürlülerin izleyebileceği taşlar döşemişler. Aynı tür taşlardan oluşan kulvarlar Esenboğa ve İstanbul Atatürk havaalanlarının içinde de görülmeye başlandı. Ben bunun insana ve yayaya değer verme yolunda ilk adım olduğunu düşünmek istiyorum. Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulmak [Devamı]
    Kuzey Kore: 5 Türkiye: 0
    Güven Sak, Dr. 07 Ağustos 2012
    Dünyanın ilk yirmi ekonomisi arasında olimpiyatlarda halen madalya kazanamamış bir tek Türkiye kaldı. Bu yıl Londra’daki Olimpiyat Oyunları’na 205 ülkeden 10 bin civarında atlet katılıyor. Oyunlar devam ediyor. Türkiye dünyanın en büyük ilk yirmi ekonomisi arasında yer alıyor. Dün dünyanın on yedinci büyük ekonomisiydik. Bu günlerde bir sıra aşağı indik. Artık on sekizinci sıradayız. Endonezya ekonomisinin büyüklüğü bizi bu yıl geçti. Dünyanın ilk yirmi ekonomisi arasında Londra Olimpiyat Oyunları’nda halen madalya kazanamamış bir tek Türkiye kaldı. Herhangi bir biçimde madalya kazanmış 56 ülke vardı ben dün akşamüstü baktığımda. Türkiye, spor söz konusu olduğunda, dünyanın ilk 56 ülkesi arasında yer almıyor. [Devamı]
    Türkiye bir ergen çocuk gibidir
    Güven Sak, Dr. 03 Ağustos 2012
    Dönüştürücü olabilmenin yolu, öncelikle farklı olduğunuzun farkına varabilmektir. Geçenlerde Tunus’ta bir işadamı, “Sizin bakanların yanlarında yüzlerce iş -adamı ile ziyarete gelmeleri tüylerimi diken diken ediyor” dedi. Ona göre, kendi yaptığına benzer iş yapanların Tunus’a mal satayım diye gelmesi son derece rahatsız ediciydi. Rakiplerini ordular halinde etrafta dolaşırken görmek, moralini bozmuştu. Tunus bugüne kadar dışa kapalı bir ülkeydi, hatırlatayım. Bizim 1980’lerdeki halimize benziyorlar. Ama bakın onlar daha bizim geçtiğimiz yolları bilmiyorlar. Türkiye’nin bu bölgeye yönelik dönüştürücü bir dış ekonomik ilişkiler stratejisine ihtiyacı vardır. 1980’de lazım değildi. Bugün lazımdır. Artık bakanlarımızın her ülkeye giderken, yanlarına bir uçak dolusu işadamı götürme st [Devamı]
    Kentler, köylülere mi emanet kalacaktır?
    Güven Sak, Dr. 31 Temmuz 2012
    Dün sorunumuz merkezin yerel üzerindeki vesayeti idi. Korkarım, yarın problemimiz köyün kent üzerindeki vesayeti olacaktır. Türkiye’nin tartışma gündemi, Türkiye’nin gündemi değildir. Kürtaj, sezaryen ve en son üniversitede bira muhabbeti ayıplı gündem maddeleridir. Ayıplıdır çünkü Türkiye’nin geleceğine ve zenginleşmesine ait değildirler. Böyle bakıldığında, Türkiye’nin güncel tartışma gündemi bir nevi “cambaza bak cambaza” gündemidir. Hani eskiden kente panayır geldiğinde, yankesicilere gün doğarmış. “Aaa, cambaza bak cambaza” diye etrafta dolaşıp, cüzdanları toplarlarmış. İşte aynen öyle.. Ben kentlerini idare edemeyen, kentin örgütlenme ve işleyiş yapısını değiştiremeyen bir Türkiye’nin yüksek gelirli bir ülke olamayacağını düşünüyorum. Böyle bir Türkiye’nin orta gelir tuzağı [Devamı]
    Bu dönemde en kötüsü tasarrufçu olmak
    Güven Sak, Dr. 24 Temmuz 2012
    Ben sarsılan tasarrufçu güveninin bu dönemin en önemli kaybedeni olacağını düşünüyorum. 2008 krizi inançlarımızı yıkmaya devam ediyor. Sisteme olan imanımız zorda. Geçenlerde, sistemimizin taşıyıcı kolonlarından biri daha gitti. Londra bankalar arası referans faiz oranı (libor)belirlenmesinde hile yapıldığı ortaya çıktı. Yok artık. O libor ki, yüzlerce trilyonluk günlük işlem, o referans faiz oranına bakılarak fiyatlandırılıyordu. İngiliz Barclays bankasının, görevinden bir nevi merkez bankası başkanının zoruyla, ayrılan genel müdürü, “biz libor için zamanında olmayacak düşük faiz oranlarından borçlanabileceğimizi söylemiştik. Zamanın merkez bankası idaresi de hilemizin farkındaydı. Hatta zaten öyle istiyordu” deyiverdi. Sonra ortalık karıştı. Bu Barclays işi hiç iyi olmadı. Sist [Devamı]
    Türkiye’nin umutsuz ev kadınları
    Güven Sak, Dr. 21 Temmuz 2012
    Türkiye’nin ve Güney Kore’nin işgücünün büyüklüğü aşağı yukarı aynı: 25 milyon kişi. Öte yandan, iki ülkenin nüfusu arasında ciddi bir fark var: Türkiye’nin nüfusu 73 milyon, Güney Kore’ninki ise 50 milyon. Yani, bizim nüfusumuz daha büyük, işgücümüz ise daha küçük. Neden? Kadınların işgücüne katılım oranı bizde yüzde 30’un altındayken, Kore’de yüzde 50 civarında. Kadınların işgücüne katılım oranı Türkiye’den yüksek olan tek ülke Kore de değil. Türkiye’de oran nüfusun büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkelere kıyasla da düşük. Avrupa ülkelerini saymıyorum bile… Yani, bir nedenden Türkiye’de kadınlar benzer ülkelerde yaşayan kadınların aksine evde oturmayı tercih etmektedir. [Devamı]