Arşiv

  • Mayıs 2024 (6)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Millet ve vekilleri neden böyledir?
    Güven Sak, Dr. 13 Mart 2012
    Millet, Antalya'da, her konuyu tartışırken, vekilleri, Ankara'da, birbirlerini nasıl yumruklayabiliyor? Pazar günü Antal-ya’daydım. Anayasa Platformu’nun Türkiye Konuşuyor adı altında düzenlediği Anayasa Vatandaş Toplantıları’nın yedincisindeydim. Anayasa Vatandaş Toplantıları’nın ilki projenin pilotu olarak Ankara’da yapıldı. Daha sonra Konya ve Edirne toplantıları, yöntemin işlediğini gösterdi. Diyarbakır’da vites yükselttik. İzmir muhteşemdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara’da yalnızca kadın katılımcıların olduğu bir Anayasa Vatandaş Toplantısı yaptık. En sonuncusu Antalya’daydı. Gözümle gördüm: Millet, aklınıza gelebilecek her konuyu, sinirlense bile, inanılmaz bir olgunlukla tartıştı. Daha önce de, diğer illerde tartışmışlardı. Halbuki o arada, Ankara’da, milletin veki [Devamı]
    Diş hekimi göstergesi, Zagor göstergesi
    Güven Sak, Dr. 10 Mart 2012
    İlk olarak Mart başında, CNBC’nin sabah programında duyduk. Wall Street muhabiri Kelly Evans Amerika’da işgücü piyasasındaki olumlu sinyallerden bahsediyordu. Amerikan ekonomisi garip bir dönemden geçmektedir. [Devamı]
    4+4+4 adil değildir
    Güven Sak, Dr. 09 Mart 2012
    Çalışmalara göre, çocukları, erken yaşta, başarılarına göre birbirinden ayıran bir eğitim sistemi tasarlamak adil değildir. Almanya’nın 4+6+2 zorunlu eğitim sistemi adil değildi. 2000 yılından beri tam da o nedenle bir dizi değişiklik yapılıyor. 4+4+4 eğitim sistemi de adil olmayacaktır. Eğitim sistemi, yoksulların çocuklarını yoksul olmak zorunda bırakmamalıdır. Almanya’daki öyleydi. Gelin açıklıkla adını koyayım, yapılan çalışmalara göre, çocukları, erken yaşta, başarılarına göre birbirinden ayıran bir eğitim sistemi tasarlamak adil değildir. Eğitimde fırsat eşitliğine de aykırıdır. Eğitimle gelmesi gereken fırsat eşitliğine de aykırıdır. Alman eğitim sisteminde 2000 yılından bugüne yapılan reformlara böyle bakılmalıdır. Ben oradaki reform çalışmalarının Türkiye için de son der [Devamı]
    Bize çılgın değil, akıllı projeler lazım
    Güven Sak, Dr. 06 Mart 2012
    Revizyonda selamet vardır. Çılgın değil akıllı projeler devrindeyiz. Artık kaybedeceğimiz çok şey var. Sinop’un kadim projesi yine hortladı. Evvelki günkü gazete haberlerine göre, Sinop Valiliği, Boztepe Burnu’nu bir ada haline getirecekmiş. Diyeceksiniz ki, getirip de ne yapacakmış? Benim haberlerden anladığım, sonra da bir köprü vasıtasıyla yeni yaptıkları adayı tekrar anakaraya bağlayacaklarmış. “Madem yeniden bağlayacaksın, o vakit niye koparıyorsun?” diyebilirsiniz. Ben şimdi demeyeyim. Onun yerine şöyle diyeyim: Bu memlekette en zor iş öncelikleri belirlemektir. Sinop’un ‘çılgın’ yani hesapsız projesi budur. Bana kalırsa zorunlu eğitim süresini on iki yıla çıkarma hamlesi de çılgın projeler listesine dahil edilebilir. Ben, sekiz yıllık zorunlu eğitim süresini, on iki yıla çıkarma ham [Devamı]
    Bu hâlâ eğitim reformu teklifi değildir
    Güven Sak, Dr. 02 Mart 2012
    Yapısal sorunlara yapısal çözümler bulmak ve de karnından konuşmayı bırakmak gerekir. Bu hafta, Ankara’ya yıllardır yağmadığı kadar kar yağdı. Kar yağışının başladığı salı günü, ben TBMM’deydim. Milli Eğitim ve Kültür Alt Komisyonu, sivil toplum kuruluşlarının ‘İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ hakkında neler düşündüğünü dinliyordu. Aslında ortada bir değil, iki teklif vardı. İlk teklifin çok tartışma yaratan, ilk dört yılın sonundan itibaren zorunlu eğitim süresini açık öğretim ile evde oturarak tamamlamaya imkân veren ifadeleri daha sonra tekliften çıkarıldı. Kızlar eve kapanmaktan kurtuldu. Hatadan dönüldü. Benim anladığım, TBMM başta olmak üzere, memleketin bütün sorumlularının telefonları kilitlenince teklifte bir değ [Devamı]
    İsrail'de olup da burada olmayan nedir?
    Güven Sak, Dr. 28 Şubat 2012
    Ülkemizdeki içi boş yenilikçilik tartışmasını manalı kılabilmek için, İsrail'de olup da, Türkiye'de olmayanı anlamak gerekiyor. Türkiye’de uzunca bir süredir içi boş bir yenilikçilik (inovasyon) tartışması yapıyoruz. Önemlidir diyoruz, geliştirmek lazım diyoruz. Ama aslında bir şey demiyoruz. O tartışmanın içi boş kalınca, girişimcilik tartışmasının da içi boş kalıyor. En azından bana öyle geliyor. Bugün müsaadenizle konuyu somutlaştırayım. Meseleyi şöyle bir tahayyül edebilmenize yardımcı olayım. Son günlerde, İsrail Savunma Kuvvetleri (İSK) ile Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) yenilikçilik performansı açısından karşılaştırmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Ülkemizdeki içi boş yenilikçilik tartışmasını manalı kılabilmek için, İsrail’de olup da, Türkiye’de olmayanı anlamaya çalış [Devamı]
    İhtiyacımız olan bu değildir
    Güven Sak, Dr. 25 Şubat 2012
    Mecliste yeni eğitim reformuna ilişkin kanun teklifi görüşülüyor. Yoksa güzel ülkemizde sıkça kullanılan şekliyle, “sözde” eğitim reformu mu demeliydim? Görüşülen tasarının “sözde” olması eğitim sisteminde herhangi bir değişikliğe yol açmayacak olmasından kaynaklanmıyor. Bilakis, kabul edilirse yasa sistemi radikal biçimde değiştirecek. Sorun şu ki, söz konusu yasa, Türkiye’nin zaten düzensiz olan eğitim sisteminin daha da acizleşmesine yol açabilir. Mevcut sistemin getirdiği az sayıdaki kazanım da kaybedilebilir. Bütün bunlar, velilere seçme hakkı sunma kisvesi hakkında yapılmaktadır. Kanun teklifine göre, eğitimin ilk dört yılı yine zorunlu olacak; ancak çocuklar ikinci dört yıllık dönemde evde oturabilecektir. Uzmanlar, seçeneklere sahip olmanın kimi zaman olumsuz sonuçlar doğurabileceğ [Devamı]
    Türkiye aynen Çin olmuyor
    Güven Sak, Dr. 24 Şubat 2012
    Benim gördüğüm kadarıyla, Başbakan Yardımcısı Sayın Babacan'ın da devreye girmesiyle vahim bir hatadan döndük. İyi de yaptık. Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) müstakbel lideri, Şi Cinping Türkiye’deyken altını çizeyim: Türkiye öyle aynen Çin gibi olmuyor. Memleket, 1930’ların devletçiliğine öyle sistemli bir biçimde ilerlemiyor. 3 Şubat’ta yayımlanan “Türkiye aynen Çin oluyor” başlıklı yazıda, Sermaye Piyasası Kanunu değişiklik tasarısına dikkatlerinizi çekmiş ve kurumsal yönetim ilkeleri kapsamında, bağımsız yönetim kurulu üyelerine ilişkin düzenlemenin, sonuç itibariyle, şirket yönetimlerini merkezi idarenin vesayeti altına alacağını söylemiştim. Benim gördüğüm kadarıyla, Başbakan Yardımcısı Sayın Babacan’ın da devreye girmesiyle vahim bir hatadan döndük. İyi de yaptık. Bugün bun [Devamı]
    Tinerciler yoksul çocuklardır
    Güven Sak, Dr. 21 Şubat 2012
    Türkiye'de her dört çocuktan biri yoksul bir ailede yetişiyor. Çocuk yoksulluğunda OECD ortalaması % 12,6 düzeyinde. Türkiye, OECD verilerine göre, çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ülkelerin başında geliyor. Sayın Başbakanımız geçenlerde “Bu gençliğin tinerci olmasını mı istiyorsunuz?” diye muhaliflerine sesleniyordu. Ben istemiyorum. Sayın Başbakan’ın da istemediğini biliyorum. Ama gelin görün ki, veriler ortadadır. Tinerciler, yoksul çocuklardır. Sokaklarda yaşarlar. Çocuk yoksulluğu ise OECD verilerine göre Türkiye’de, son on yılda artmıştır. Gelin bugün, size bu rakamlardan ne anladığımı anlatayım. Ortaokul münazaralarındaki gibi, boş konuşup, ortaya atılmak yerine, bu rakamlara bakıp, politika üretmek lazım. Ben de yardım edeyim. “Biliyordun da, neden söylemedin” demesin [Devamı]
    Dünyanın bir numarası
    Güven Sak, Dr. 18 Şubat 2012
    Gelin itiraf edelim: Biz Türkler listenin başında olmayı seviyoruz. Ne listesi olduğu önemli değil; Türkiye birinci sıradaysa sorun yok. Öyleyse, haberler iyidir: Türkiye cari açığın milli gelire oranında dünya birincisidir. Daha derin bir analize gerek yok, The Economist’in son sayısını alın, ekonomik ve finansal göstergeler bölümüne bakın. Rakamlar orada durmaktadır. [Devamı]