Arşiv

  • Mayıs 2024 (6)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Yunanistan nasıldı?
    Güven Sak, Dr. 17 Şubat 2012
    Ortada siyasetçi bolluğu var ama bir devlet adamı eksikliği fark ediliyor. Nitekim millet de bunun farkında. Ben geçen pazartesi akşamı Atina’daydım. İstikrar paketi Elen meclisinden geçeli daha 24 saat olmuştu. Bir gece önce yakılan Starbucks’ın resmini, Brüksel’de yatmadan önce bilgisayarımdan görmüştüm. Ama bir gece sonra, Atina, akşam karanlığında pek sessizdi. Akropol, her zamanki gibi muhteşem duruyordu. Atina-Pire yolu üzerinde, Plaka’da, etraf yangın yeri filan gibi de değildi. Atina öyle birkaç gösteri ile yangın yerine dönmek için çok kocaman. Bu günlerde “Yunanistan, Avrupa Birliği içinde nasıl mahvoldu?” üzerine çok yazı okuyorum. Müsaadenizle, bugün size kısa Yunanistan izlenimlerimi anlatayım. Avrupa Birliği’nin üyesi olmanın, bu süreçte, Yunanistan’a faydaları üzerinde de az [Devamı]
    Papademos'un işi zordur
    Güven Sak, Dr. 14 Şubat 2012
    Bu günlerde Lucas Papademos'un yerinde olmak istemem. Sayın Ecevit'i de hayırla anmak isterim. Bu aralar galiba en çok Yunanistan Başbakanı Lucas Papademos’un yerinde olmak istemem. Diyeceksiniz ki, neden? Bakın, Yunan parlamentosu, ülke çapındaki gösterilere rağmen kemer sıkma paketini kabul etti. Başbakan bu hafta 130 milyar euroluk tahsilatını yapacak. İşte işler yoluna girmeye başladı. Gelin bakın neden Papademos’un yerinde olmak istemem. Bugün size gördüğüm üç temel zorluğu anlatayım. [Devamı]
    Birinci dünya ekonomisi, üçüncü dünya bütçesi
    Güven Sak, Dr. 11 Şubat 2012
    Geçtiğimiz hafta üç hastanın AIDS’li kan yüzünden ölmesinin ardından Türk Kızılayı Başkanı sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştı. “Toplumumuzdan ne alıyorsak onu dağıtıyoruz” dedi. Türk Kızılayı ile ilgili “Hiç işim olmaz” kabilinden, insanı çileden çıkaran bu açıklama aklıma Maliye Bakanlığı’nın düsturunu getirdi. Gelin bakın neden böyledir. [Devamı]
    TTK'yı zora sokan KGB'dir
    Güven Sak, Dr. 10 Şubat 2012
    Her KHK ötekinden kötü çıkıyor. Ne yapmaya çalışıldığını anlamakta, doğrusu, güçlük çekiyorum. Hatırlar mısınız, bir süre önce “Bu ne TTK, bu ne KHK?” diye sormuştum. Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile ticaret hayatına ilişkin düzenlemeleri çağdaşlaştırmaya çalışan hükümetimizin, kanun hükmünde kararname (KHK)merkezi vesayeti arttırmaya çalışmasını, piyasa dostu kazanımlardan uzaklaşmasını hayretle izliyorum. Her KHK ötekinden kötü çıkıyor. Ne yapmaya çalışıldığını anlamakta, doğrusu ya, güçlük çekiyorum. Her bir KHK ile “Türkiye aynen Çin oluyor”. KHK’lar vasıtasıyla Türkiye 1930’ların devletçiliğine, merkezi vesayet rejimine doğru kararlı adımlarla ilerliyor. Yalnızca o kadar da değil, bu günlerde, şirketlerden, yeni TTK’ya ilişkin çığlıklar yükseliyor. Çığlıkların kaynağında da, 6 [Devamı]
    İran fena halde Sovyetler oluyor
    Güven Sak, Dr. 07 Şubat 2012
    İran'ı eski Sovyetler Birliği'ne fena halde benzetiyorum. Tek alana odaklanmış buluşlar etrafı sarıyor. İran’ın atom bombasına sahip olmasını engellemek için uluslararası kamuoyunun bu ülkeye karşı uygulamaya başladığı yaptırımlar İran ekonomisini olumsuz etkiler mi, etkiliyor mu? Etkiler ve de etkiliyor zaten. Üstelik de bana kalırsa, yaptırımlar ve de atom bombası sevdası İran ekonomisi üzerinde yapısal ve uzun dönemli bir hasar da bırakıyor. Bana sanki bu yaptırımlar İran’ı bir nevi son dönem Sovyetler Birliği haline dönüştürüyor gibi geliyor. Umarım yanılıyorumdur. İran’a yazık olduğunu düşünüyorum. Gelin bakın neden böyle düşünüyorum? [Devamı]
    Mesele iç taleple ilgilidir, kardeşim
    Güven Sak, Dr. 04 Şubat 2012
    Ülkeler büyüme deneyimlerine göre ikiye ayrılır: İç talep temelli büyüyenler ve dış talep temelli büyüyenler. Türkiye ilk grupta, Çin ise ikinci gruptadır. Çin gibi yurtiçi tasarruf düzeyi yüksek olan ülkelerde ihraç edilebilir fazla (exportable surplus) oluşurken, Türkiye gibi ülkelerde yurtiçi tasarruf oranı giderek düşer ve ihraç edilebilir fazla azalır. Dolayısıyla, bu gruptaki ülkeler için büyüme, yüksek cari açık anlamına gelir. Türkiye’nin yabancı fon akımlarına olan bağımlılığı da buradan gelmektedir. Peki, bu kötü müdür? Kesinlikle öyledir. Zira bu bağımlılık Türkiye’nin kırılganlığını artırmaktadır. [Devamı]
    Türkiye aynen Çin oluyor
    Güven Sak, Dr. 03 Şubat 2012
    Yeni Sermaye Piyasası Kanunu taslağı, 'Türkiye aynen Çin oluyor' algısını biraz daha pekiştirecektir.Oluyor vallahi. Aynen öyle oluyor. Etrafta hoş tartışmalar cereyan ediyor. Türkiye aynen Çin oluyor. Alametler arka arkaya belirmeye başladı. Önce 2011 yılı büyüme rekorunu Çin’in elinden aldık. Türkiye, 2011 yılının ilk üç çeyreğinde, büyüme rekorunda adını Çin’den önce yazdırdı. Pek sevindik. Ortada sevinilecek bir durum yoktu. Bu ilk alametti. Sonra ikincisi geldi. Amerikalı yazar Paul Auster ilk kez Türkiye’de yayımlanan yeni kitabı için Türkiye’ye gelmedi. Neden gelmedi? “Çin ve Türkiye gibi yazarların içeri atıldığı, basın özgürlüğünün kısıtlandığı yerlere gitmem. Hiç işim olmaz” dedi. Nedense evvelki gün Sayın Başbakanımız pek sevinmiş gibi bu konudan bahsediyordu. Çin ile Türkiye’ni [Devamı]
    İnternette hızlı dolaşamayan eziktir
    Güven Sak, Dr. 31 Ocak 2012
    "Düşük hızlı internet erişimi olan, yerli otomobil değil, olsa olsa, mesleksiz, ezik nesiller üretir." Türkiye internete hızlı erişimde hala geridedir. Hızlı internet erişimi hem yeterince yaygın değil, hem de pahalı. Geçmişe göre iyi ama hala kötü. Hızlı internet erişimi olmaması demek ne demektir? Hiç düşündünüz mü? Bu çağda, hızlı internet erişiminden yoksun olan ülkenin yerli otomobili olmaz. Hızlı internet erişiminden yoksun olan yerde inovasyon olmaz. Lafı olur da kendi olmaz. Hızlı internet erişimi toplumları ve ülkeleri birbirine bağlar. İnternette hızlı dolaşamayan eziktir ve ezik kalır. Bugün azıcık bu konuya takılayım. [Devamı]
    Zenginleri koruyalım, lütfen
    Güven Sak, Dr. 27 Ocak 2012
    "Bazı kesimlerin çağın nimetlerinden yoksun kalması acil bir mesele haline geldi."Bu günlerde zenginleri korumak ve de kollamak lazım. Nesilleri bir nevi tehlikede. Bir süreden beri dünyanın her tarafında sayıları giderek azalıyor. Sayıları azalıyor, ancak servetleri artıyor. Servet artık giderek daha az kişinin elinde toplanıyor. Maddi yoksunluk çekenlerin maddi yoksunluk çekmeyenlerden giderek daha fazla olduğu dünyada yaşıyoruz. Hal böyleyken şimdi bir de Başkan Obama’dan başlayarak millet bir nevi “zengin avı”na çıktı. Bir nevi, kıyamet alametleri belirdi. ABD Başkanı, “Nasıl askeri operasyonlarda hiçbir askeri cephe gerisinde terk etmemek esas ise, toplumda da hiç kimseyi geride, tek başına bırakmamak gerekir” dedi. Davos toplantılarının özü baktık ki gelir dağılımı oldu. Zenginler ot [Devamı]
    Metro olsa kadınlar çalışır mıydı?
    Güven Sak, Dr. 24 Ocak 2012
    "Kentlerdeki kadınlarımızın işgücüne katılmamasında metro eksikliğinin rolü vardır." Türkiye’nin iktisadi gündemi inanılmaz ölçüde fakirdir. Neden öyledir? Ben gündemdeki sığlığın, hükümetimizin, Türkiye ekonomisinin geleceğine yönelik bir iddiası ve projesi olmaması ile yakından alakalı olduğunu düşünüyorum. Sanki iddia imiş gibi ortaya atılan, İstanbul’un imarı ile ilgili projeleri ise yalnızca hüzün verici buluyorum. Bana “pathetic” geliyor. Yerli otomobil üretimi gibi bazı iddialar ise, dibi olmadığı için, pek bir balon duruyor. Son günlerde, merkez bankasının aleni politika hatalarını eleştirmeyi “faiz lobisi iş başında” adı altında yıldırtma girişimlerini ise pek bir “cin olmadan adam çarpma” numarası olarak görüyorum. Bence bu numaralar olsa olsa geleceğe yönelik iddia or [Devamı]