Arşiv

  • Mayıs 2024 (9)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Aç TRT Arapça'yı, al patlıcan musakka tarifini
    Güven Sak, Dr. 10 Mayıs 2011
    Arap sokağı karışık. Belki merhem olur diye açıyorsun TRT Arapça'yı, karşında Arapça patlıcan musakka tarifi. Fetih ve Hamas uzlaşmasına ilişkin mutabakat zaptı geçenlerde Kahire'de imzalandı. Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas daha yenilerde Hamas ile uzlaşma çağrısında bulunmuştu. Hamas daha önceleri kabule yanaşmadığı bu öneriyi bu kez kabul etti. Bugün, Kahire'de imzalanan anlaşmayı kendimce bir çerçeveye yerleştireyim müsaadenizle. Bence bu anlaşma, Abbas-Feyyat ikilisi ve Mısır için önemli bir başarı, Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in (İhvan) bölge politikalarına nasıl dahil olacağının izlenmesi açısından da önemli bir gösterge niteliğindedir. Neden? Gelin bakın neden? [Devamı]
    Türkiye İngilizce konuşamıyor
    Güven Sak, Dr. 06 Mayıs 2011
    Bir ülkedeki İngilizce yeterliliği vatandaşların beceri setinin kalitesi ile ilgili bir gösterge niteliğindedir. Education First (EF) özel bir İngilizce öğretim merkezi. 1965 yılında kurulmuş. Her yıl ülkeleri İngilizcede yeterlilik sırasına koyuyor. Bir yeterlilik indeksi yayımlıyor. 2011 yılı English Proficiency Index değerleri geçenlerde yayımlandı. Buna göre, 44 ülke arasında Türkiye 43. sırada yer alıyor. İngilizce yeterliliği açısından bir tek Kazakistan'ı geride bırakmış görünüyoruz. Ben, yine de EF'ye güvenmeyeyim diye, daha büyük bir listeye, TOEFL puan sıralamalarına da baktım. Galiba hakikat bu! Gelin kabul edelim: Türkiye İngilizce konuşamıyor! Peki, bu kötü müdür? Evet, çok kötüdür. Hangi açıdan kötüdür? Türkiye bu problemini halletmeden dünyanın on büyük ekonomisinde [Devamı]
    Sayın ÖSYM Başkanı'nı hasseten tebrik ederim
    Güven Sak, Dr. 03 Mayıs 2011
    Değişim süreç işidir. Dikkatli yönetilmeli. 37 yıllık birikimin Türkiye'nin birikimi olduğunu görmezseniz hata yaparsınız.Aslında yazıya başlarken ilk başlığım 'ÖSYM, pes yahu'ydu. Ama sonra yazıyı yazarken Sayın Ali Demir yönetiminde Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Kurumu'nun (ÖSYM) ulaştığı beceriksizlik düzeyinin manasını daha bir açıklıkla gördüm. Kendisine emanet edilen iş sürecinin her aşamasını eline yüzüne bulaştırmanın 'büyük bir başarı hikâyesi'(!) olduğunu düşünüyorum. Daha önce hiç böylesi olmamıştı. Ayrıca Sayın Başbakan'ın "Başkan işi iyi yönetemedi" başlığıyla gazetelere yansıyan açıklamasını da 'yılın understatement'ı olarak okudum. Tayyip Bey, ortadaki kepazeliği hafife aldı almasına da ama bakın, o bile "Yok artık!" demek zorunda kaldı. Ne diyeyim? Tebrikler Sayın B [Devamı]
    Kötü yönetim maliyetlidir
    Güven Sak, Dr. 29 Nisan 2011
    Küresel ölçekte, iç pazarı büyük ülkelere gösterilecek ilgiden Türkiye de nasiplenebilir. Birleşme ve devralmalar artabilir. Dunder Mifflin, The Office TV dizisindeki kâğıt şirketinin adıdır. Olaylar orada geçer. Eskiden 'Emret Başbakanım' vardı. Şimdilerde 'The Office' dizisini izliyoruz. Sizi bilmem ama ben John Cleese'in 1970'lerden kalma 'Fawlty Towers' dizisini hâlâ zaman zaman yeniden izliyorum. Konu hep aynı: Yönetici son derece önemlidir. Yönetimin becerisi, bir şirketi ya da ülkeyi vezir de eder, rezil de. Bir bütün olarak ülkemizdeki yönetim becerisi konusunda neler düşündüğümü epeydir yazıyorum. Yakında dün açıklanan pek çılgın proje konusunda ne düşündüğümü de anlatacağım. Bana pek hüzün verici geldi. Bugün ülkemizdeki yönetim becerisi eksikliğini önümüzdeki dönemde hı [Devamı]
    Türkiye, 3G içinde neden yok?
    Güven Sak, Dr. 26 Nisan 2011
    2006'dan sigara yasağı dışında AB ile ilgili başlayıp da biten bir reform ben hatırlamıyorum.En son yazıya "Dünyada ülkeler ikiye ayrılır: Ağırlıklı olarak içinde bulundukları yüzyılın meseleleri ile uğraşan ülkeler ile geçmiş yüzyılların meselelerinden başını bir türlü alamayan ülkeler" diye başlamıştım. Küresel şirketler artık yalnızca ucuz işgücünü değil, iyi müşterileri de takip etme eğilimindeydi. Şimdi bu durumda, bizim şirketlerimize yönelik hızlı bir birleşme ve devir alma atağı beklemek gerekir miydi? 19. yüzyıl gündemini bir türlü halledemeyen Türkiye'nin küresel şirketler için hedef konumuna yerleşebilmesinin zor olacağının altını çizmeye çalışıyordum. Geçen yazıda, kısaca "hayır" demiştim. Bugün müsaadenizle yola devam edeyim. [Devamı]
    21. yüzyılda 19. yüzyılı yaşıyoruz
    Güven Sak, Dr. 22 Nisan 2011
    Küresel şirketlerin performansı çok farklılaştı. Artık ucuz işgücünü değil, iyi müşteriyi takip ediyorlar. Dünyada ülkeler ikiye ayrılır: Ağırlıklı olarak içinde bulundukları yüzyılın meseleleri ile uğraşan ülkeler ile geçmiş yüzyılların meselelerinden başını bir türlü alamayan ülkeler. Türkiye ne yazık ki ikinci gruba ait bir ülke olmaktan çıkamadı. Dünya 21. yüzyılı yaşıyor. Türkiye'nin gündeminde ise 19. yüzyıla ait meseleler var. Kürt meselesi bunlardan yalnızca bir tanesi. Buyurun işte, meseleyi değil çözüme kavuşturmak, nasıl ele alacağımızı bile daha bilmiyoruz. Ne zaman bilmiyoruz? 21. yüzyılın ilk çeyreğinin neredeyse yarısı biterken bilmiyoruz. Ortada bir keşmekeştir gidiyor. Yüksek Seçim Kurulu, bu hükümet tarafından, 2006 yılında, kim bilir hangi nedenle, Ceza Kanunum [Devamı]
    Cumhurbaşkanı seçimi bu anayasa ile kriz çıkartır
    Güven Sak, Dr. 19 Nisan 2011
    Mevcut anayasa çerçevesinde yapılacak bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapısal bir istikrarsızlık kaynağı olacaktır. Türkiye'de sorunları bir garip tartışıyoruz. Her konu amuda kalkmış bir biçimde ortaya atılıyor. İşe düzünden değil, tersinden başlıyoruz. Sonunda tartışma bir türlü normal mecrasında ilerleyemiyor. Konuşuyoruz, konuşuyoruz ama bir arpa boyu yol alamıyoruz. Alın mesela başkanlık sistemi tartışmasını. Bana kalırsa, Türkiye'nin, kimin cumhurbaşkanı olmayı istediğinden bağımsız olarak, bir cumhurbaşkanlığı meselesi vardır. Ama bakın yokmuş gibi yapıyoruz. Peki, başkanlık sistemi tartışması nasıl ayaklarının üzerine oturtulur? Günün istikrar sorusu bence buradadır. Siyasi istikrarın sürdürülebilirliği ve iktisadi istikrar ile de yakından alakalıdır. [Devamı]
    Oldu, gözlerim doldu
    Güven Sak, Dr. 15 Nisan 2011
    1970'li yıllarda Kore ile Türkiye aynı seviyedeydi. Bugün bizden çok daha ileri bir sanayi ülkesi. Geçen gün ülkeleri ikiye ayırmıştım. Ortada 'yalnızca herkesin ürettiği malları üretebilecek imkânlara sahip vasat ekonomiler ile kendine özgü malları da üretebilen potansiyeli yüksek ekonomiler' vardı. Hatırladınız mı? Bir ekonomi ne kadar vasatsa o ülkede kişi başına düşen gelir de o kadar düşük oluyordu. Kendine özgü malları üretebilecek kapasiteyi geliştirmeyi başarmış olan ülkeler, aynı zamanda, mesela üniversite seçme sınavlarında da daha az saçmalıyorlar. Bir ülkenin hastanesi neyse postanesi de öyle oluyor. Askeriyesi ne kadar beceri sahibiyse siyasi partileri de o kadar beceri deposu oluyor. Gelin bakın nasıl oluyor? [Devamı]
    Neden Gao Ka işlemektedir de ÖSYM aha böyledir?
    Güven Sak, Dr. 12 Nisan 2011
    Burası Türkiye'dir. Bu yüzden Gao Ka 19.5 milyona sınav yaparken ÖSYM 1.5 milyona sağlıklı hizmet verememektedir. Dünya ekonomileri ikiye ayrılır. Yalnızca herkesin ürettiği malları üretebilecek imkanlara sahip vasat ekonomiler ile kendine özgü malları da üretebilen potansiyeli yüksek ekonomiler. Bir ekonomi ne kadar vasatsa, o ülkede kişi başına düşen gelir de o kadar düşük olur. Türkiye ekonomisi ihracat pazarlarını çeşitlendirdikçe vasatlaşıyor. Ama bakın Çin'e, orada öyle olmuyor. Hem onların Gao Ka'sı, bizim ÖSYM gibi üniversite seçme sınavı işini eline yüzüne bulaştırmıyor, hem de ülkelerinde ürettikleri mal sepetinin kalitesi her daim yükseliyor. Çinlilerin becerip de bizim beceremediğimiz acaba nedir? Merak edenleri aşağıya beklerim, efendim. [Devamı]
    Dünyanın ağırlık merkezi İzmir'den Diyarbakır'a kayıyor
    Güven Sak, Dr. 08 Nisan 2011
    Kürt açılımından üniversite sınavına diz boyu beceriksizliklerle uğraşırken, bizim dışımızdaki dünya jet hızıyla değişiyor. Dünya ekonomisinin ağırlık merkezi sürekli değişiyor. Bugünlerde İzmir civarında, ama bekleyin, 2016 civarında Diyarbakır'da olacak. Dünyanın iktisadi çekim merkezi, "Aman Allahım, Türkiye'de bir şeyler oluyor" diye buraya kaymış değil. Yarın bize özgü bir nedenle de burayı terk etmeyecek. Biz burada Kürt açılımından üniversite sınavına diz boyu beceriksizliklerle uğraşırken, bizim dışımızdaki dünya jet hızıyla değişiyor. Biz burada masal dinliyoruz. Bugün size "Avrupa Birliği'ndeki iktisadi kriz bizim krizimizdir" diye bir anlatmaya başlamak istiyorum. Gözleri olup görenlere elbette. [Devamı]