Arşiv

  • Mayıs 2024 (11)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Soru işareti
    Fatih Özatay, Dr. 04 Ağustos 2011
    Bugün olağanüstü toplanacak olan Para Kurulu'nda öncelikle faiz koridorunun daraltılmasına yönelik karar alınabilir. Aralık 2009'da 'Finansal Krizler ve Türkiye' adlı bir kitabım yayımlandı ' (Doğan Kitap). Kitabın dördüncü bölümü küresel kriz üzerine. Başlığı şöyle: 'Küresel kriz: 2007-(?)'. Aralık 2009'da henüz kriz bitmediği ve ne zaman biteceği de belli olmadığı için bitiş tarihi yerine soru işareti var başlıkta. Nisan 2011'de kitabın üçüncü baskısı çıktı. Bu baskıya yeni bir bölüm eklememe ve diğer bölümleri gözden geçirmeme karşın dördüncü bölümün başlığını değiştirmedim. Küresel krizin bitiş tarihine ilişkin soru işaretini korudum. [Devamı]
    Nasıl oluyor da oluyor? Finansal krizler -1
    Fatih Özatay, Dr. 03 Ağustos 2011
    Kriz yine güncel bir sözcük haline geldi. Geçen hafta bu konuya girip Türkiye'nin mevcut durumunu değerlendirmiştim. Yeri gelmişken finansal kriz' bölümüyle 'Nasıl oluyor da oluyor?' dizisine devam ediyorum. Önce sözünü ettiğim yazımda verdiğim kriz tanımını küçük bir değişiklikle yeniden vereyim. [Devamı]
    Yazılana ve çizilene özen
    Fatih Özatay, Dr. 02 Ağustos 2011
    Ekonomik belirsizliğin arttığı dönemlerde yazılanlara, çizilenlere ve söylenenlere özen göstermekte yarar var. Kamu borcuna milli gelire oranla bakmayı kanıksadık. Ekonomi kitaplarında, bilimsel makalelerde, ekonomi basınında hep böyle ele alınıyor. Euro bölgesine geçmek için bile borcun milli gelire oranına ilişkin bir üst sınır var. Gerçi bu sınırın şimdi hiçbir anlamı kalmadı. Neyse bunun önemi yok bu yazı açısından. [Devamı]
    Krizden ne anlıyoruz?
    Fatih Özatay, Dr. 30 Temmuz 2011
    Mevcut kırılganlıklarımız, biz ekonomi politikasında garip işler yapmadıkça içeriden kaynaklanacak bir krizi tetikleyemez. 'Kriz' sözcüğünden ne kastediyoruz? Para krizinden kastedilen, dövize hücum seklinde bir spekülatif atak sonucunda kurun keskin biçimde sıçraması ve döviz kuru rejiminin çökmesi. Beraberinde keskin faiz artışları da yaşanıyor. Finansal krizden kastedilen ise finansal sektörde bir deprem yaşanması ve sonucunda bazı finansal kurumların batması, kalanların da sermayelerinin önemli ölçüde erimesi. Süreç içinde önemli mevduat çekilişleri de gerçekleşebiliyor bankalardan. Bu hareketlerden sonra ekonomi hızla küçülmeye başlıyor ve işsizlikte önemli bir artış eğilimi oluşuyor. [Devamı]
    Tetikleyici unsurlar neyi kanıtladılar?
    Fatih Özatay, Dr. 28 Temmuz 2011
    Ani psikoloji değişiklikleri olması halinde, keskin piyasa hareketlerine yol açabilecek kırılganlıklarımızın olduğu ortaya çıktı. Kısa dönemde ekonomimizin ne yönde hareket edeceği dışsal gelişmelerle yakından ilgili. Dışsal gelişmelerden kasıt, elbette Avrupa Birliği'nde (AB) ve ABD'de olacak bitecekler. Gerçekleşme olasılığı, diğer seçeneklere göre daha yüksek olan iki varsayım yapıyorum: Açıklandığında piyasaları rahatlatmasına karşın birkaç gün sonra bazı şüpheler dile getirilse de AB'nin geçen hafta sonuna doğru aldığı kararlar orada çözüm iradesinin ağır basmaya başladığım gösteriyor. Birinci varsayımım bundan sonra da bu yolda adımlar atılacağı şeklinde. Elbette bu varsayımın gerçekleşmemesi olasılığı var; ama bu varsayımla devam edeceğim. İkinci olarak ise ABD'deki kavganın 'tatlıy [Devamı]
    Türkiye; nereye?
    Fatih Özatay, Dr. 27 Temmuz 2011
    'Kriz' sözcüğünü bugünlerde yine çok duymaya başladık. 'Kriz' denildiğinde ne kastedildiği üzerinde durmak gerekiyor; bol miktarda kavram kargaşası var. Kriz başlığı altında tartıştıklarımız çoğunlukla bankacılık krizi, ödemeler dengesi krizi ve para krizi ile ilgili. [Devamı]
    Neden daha kötü etkileniriz?
    Fatih Özatay, Dr. 26 Temmuz 2011
    2008'deki koşulların geçerli olması halinde o döneme kıyasla daha kötü etkilenecek olmamızın nedeni, artan kırılganlığımız. küresel krizin tüm şiddetiyle patlak verdiği günlerdeki dış koşullar şu anda yaşanıyor olsa Türkiye o döneme kıyasla daha kötü etkilenir. Neden? Sorunun yanıtına geçmeden önce o günleri kısaca hatırlamakta yarar var. [Devamı]
    Gereksiz demeçler
    Fatih Özatay, Dr. 23 Temmuz 2011
    Kafakarıştırıcı demeçler yerine, bu küresel koşullarda göze çok batarı kırılganlığımızı ortadan kaldıracak adımları atın. 1993'ün sonlarına doğru. Hazine, her hafta farklı vadede bono satmak için ihale yapıyor. Bir hafta üç ay, sonra altı ay, daha sonra da dokuz ay vadeli bono. Dördüncü haftada ise bir yıl vadeli tahvil. Kamunun borçlanma gereği oldukça yüksek. Bu nedenle yıllık ortalama enflasyon yüzde 66 düzeyindeyken bu ihalelere bankalardan gelen teklifler sonucunda ortaya çıkan borçlanma faizi % 80-90 aralığında geziniyor. [Devamı]
    İşsizlik, bütçe ve kapıdaki kriz
    Fatih Özatay, Dr. 21 Temmuz 2011
    Ekonomik ısınmaya karşı alınan önlemleri, bazı tüketim mallarına yönelik vergi artışlarıyla destekleyebiliriz. Çeşitli ülkelerde yaşanan finansal krizlerden elde edilen bulgular, krizle birlikte artan işsizlik oranının eski düzeyine inmesinin, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) kayıplarının telafi edilmesinden oldukça sonra gerçekleştiğini gösteriyor. Tanınmış bir çalışmaya göre, bankacılık krizleri ile para krizlerinin birlikte gerçekleştiği finansal krizlerde, GSYH'nin kriz öncesi düzeyine gelmesi ortalama olarak 3.8 yılda gerçekleşiyor. İşsizlik artışı ise bu süreden en az bir yıl daha fazla sürüyor. [Devamı]
    Hızlı yurtiçi talep artışı ve yüksek cari açık
    Fatih Özatay, Dr. 20 Temmuz 2011
    Ekonomimiz, 2008'in ilk çeyreğinden itibaren her çeyrek potansiyeline yakın bir hızla büyüseydi ortaya çıkacak gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), şu andaki GSYH değerinin belirgin biçimde üzerinde olacaktı. İki hafta önceki yazımda bu noktaya dikkat çekmiş ve "Gerçekten potansiyel büyüme hızımız yüzde 4.7 ise, potansiyelimizin hala altında olmamıza karşın neden bu kadar cari işlemler açığı veriyoruz?" diye sormuştum. [Devamı]