Türkiye’nin kurla imtihanı artık geçmişte mi kaldı?
Güven Sak, Dr.
26 Kasım 2015
Bu aralar ne zaman etrafa bakıp televizyonlarda konuşanları dinlesem Türkiye’nin döviz kuruyla imtihanı sanki geçmişte kalmış gibi bir izlenim ediniyorum. Ama bana öyle gelmiyor. Türkiye’nin döviz kuruyla imtihanı asıl şimdi başlıyor. Neden şimdi? Gelin anlatayım.
[Devamı]
Neden en fazla üretim kaybı Türkiye’de?
Fatih Özatay, Dr.
25 Kasım 2015
G-20 ülkeleri içinde ‘gelişmiş ülkeler’ sınıfına girmeyen on tane ülke var: Arjantin, Brezilya, Çin, Endonezya, Güney Afrika, Hindistan, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan ve Türkiye. Son yirmi yıl içinde Çin’in ve Hindistan’ın hiçbir zaman üst üste iki çeyrek yıl ya da daha uzun bir süre milli gelirleri eksi büyüme (küçülme) göstermedi. Farklı bir ifadeyle, bu ülkeler resesyon yaşamadılar. Arjantin ve Suudi Arabistan için veri kısıtı var (Arjantin önemli resesyonlar yaşadı ama son yirmi yılın sadece küçük bir kısmı için çeyrek dönemlik milli gelir verisi var. Suudi Arabistan’ın ise hiç çeyrek yıllık milli gelir serisi yayınlanmıyor).
[Devamı]
Düşen petrol fiyatı kredi maliyetlerini de artırıyor
Güven Sak, Dr.
23 Kasım 2015
2015 yılının ilk 9 ayında Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 28,7 milyon olmuş. Geçen yılın ilk 9 ayında da Türkiye’ye 28,7 milyon yabancı turist gelmiş. Ama bu arada Rusya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı 800 binden fazla azalmış. 2014 yılının ilk 9 ayında 4,1 milyon Rus turist gelmiş Türkiye’ye, bu yılın ilk 9 ayında bu rakam 3,3 milyona gerilemiş. Nedir? Her beş Rus turistten biri bu yıl Türkiye’ye gelmemiş. Ruslar bu yıl Türkiye’ye daha az gelmeye başlamışlar. Rusları, İtalyanlar ve Fransızlar takip ediyor. Şirketlerimizin döviz kazanma kapasitelerini olumsuz etkileyecek bir durum var ortada.
[Devamı]
İlk 100 gün programı fikri bana neden pek doğru geliyor?
Güven Sak, Dr.
09 Kasım 2015
1 Kasım seçimleri sona erdi. Şimdi artık bir süredir acil cevap bekleyen meselelerimize odaklanmaya başlamamız gerekiyor. Ben, yeni hükümetin kurulması için yürütülen çalışmalar çerçevesinde gündeme geldiği söylenen ilk 100 gün programı fikrini son derece doğru buluyorum. Bugünün konusu bu olsun. İlk 100 gün programı fikri bana neden doğru geliyor? İlk soru bu. Bir de ikincisi var elbette: Peki, işe böyle başlamak, başarının garantisi midir? El cevap: Hayır. Nedir? Zarf kadar mazruf da önemlidir. Bu da olsun üçüncü nokta. Gelin kafamdakileri bir anlatayım.
[Devamı]
İstikrar
Fatih Özatay, Dr.
04 Kasım 2015
Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘istikrar’ sözcüğünün karşısında ‘aynı kararda, biçimde sürmek, kararlılık’ açıklaması var. Şimdi bir tane grafik veriyorum. Düşsel üç ayrı büyüme oranının 20 yıl boyunca hareketleri yer alıyor bu grafikte.Dikkat ederseniz bu büyüme oranlarından iki tanesi Türk Dil Kurumu’nun ‘istikrar’ kavramına nerdeyse birebir uyuyor. En altta yer alan bize o düşsel ülkede 20 yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 2.4 olduğunu söylüyor. Pek sapma yok bu orandan. En yüksek yüzde 2.5, en düşük de yüzde 2.3. Acayip istikrarlı. Ortada yer alan ise 20 yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 4.8 olduğunu ifade ediyor. Zaten ilkini iki ile çarparak elde ettim o büyüme oranını. O da müthiş istikrarlı.Şimdi soru şu: Hangi büyüme oranını tercih edersiniz? “İstikrarlı olanını alayım” dersen
[Devamı]
Erdoğan, Putin, Obama ve Merkel Antalya’da ne konuşacaklar?
Güven Sak, Dr.
23 Ekim 2015
Bu yıl Kasım ayının ortasında G20 Türkiye’ye geliyor. Biliyorsunuz G20’nin başkanlığını bu yıl Türkiye yapıyor. Dünya liderleri üç hafta sonra Antalya’da buluşacak ama ben hala etrafta bir heyecan filan görmüyorum. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Amerikan Başkanı Barack Obama da Antalya’da olacak. Almanya Başbakanı Angela Merkel de üç hafta sonra Türkiye’ye yeniden gelecek. Onları Cumhurbaşkanı Erdoğan ağırlayacak. Peki, ne yapacaklar Türkiye’de? Ne konuşacaklar?
[Devamı]
Düşük büyüme, yüksek cari açık vadisine hoş geldiniz
Güven Sak, Dr.
22 Ekim 2015
Türkiye ekonomisi artık yeni bir döneme girdi. Hala haberiniz yoksa bugün size ben anlatayım. Bundan bir süre önce düşük büyüme, yüksek cari açık dengesinde daha önce hiç yaşamadığımızı söylemiştim. Sene 2012 idi. O zaman mesele TEPAV Finans Enstitüsü raporlarında bir eğilim olarak dile getirilmişti. Şimdi artık vakıa olarak izleyebiliyoruz. Hadise somut bir olgu olarak karşımızda. Biz daha önce hiç böyle bir ortamda şirket yönetmemiştik. Ama hayatta her şeyin bir ilki vardır. Türkiye ekonomisi bir süredir istikrarlı bir düşük büyüme, yüksek cari açık sarmalına girmiş bulunuyor. Nereden çıktı bu? Bu sürdürülebilir bir durum mudur? Kur böyle bir ortamda ne olur? Buradan çıkmak için şans nerededir? Vakıa ile kavga edilemeyeceğine göre, bu durum nasıl idare edilir?
[Devamı]
Evlerimizin fiyatı arttı ve biz zenginleştik!
Ozan Acar
23 Nisan 2013
Türkiye’nin yıldız sektörü nedir sorusuna cevap vermek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Etrafınıza bir bakın. Evinizin ya da işyerinizin yakınında boş bir arsa vardı hani. Ona ne yaptıklarını hatırlasanıza. Önce bir kulübe koydular üzerine. Ardından etrafını çevirdiler. Sonra iş makineleri getirildi. Zemin kazıldı, çıkan toprak kamyonlara yüklendi. Beton mikserleri yanaştı, bina yükselmeye başladı. Siz, “bu fiyata burada ev olur mu?” diye düşünürken, inşaat tamamlandı ve mahallenin yeni sakinleri, ismi gayet havalı olan o siteye taşındılar bile. Yanıldınız. Müteahhit iflas etmedi. Çoktan yeni bir arsa buldu ve başka bir projeye kazmayı vurdu. Kentlerimizde bir sürü yeni bina yükseliyor ve evlerimiz değerleniyor. Ama bu arada Türkiye’nin cari açığı da artıyor. Konut piyasası ve cari açık arası
[Devamı]
Büyüme açısından son durum
Fatih Özatay, Dr.
09 Ocak 2013
Kasım ayında sanayi üretiminde bir yıl öncesinin aynı ayına göre yüzde 11.3 oranında artış gerçekleşti. Ekim ayında ise yüzde 5.7 oranında düşmüştü üretim. Öte yandan, ondan bir öneki ay artmıştı. Aylık verilerde bu tür oynamalar olabiliyor. Üçer aylık ortalama üretim verilerine bakılınca ortaya çıkan tablo ise şöyle: 2011 yılında, yıllık sanayi üretimi artış oranı hep düşerek son çeyrekte yüzde 6.5'e kadar geriledi. 2012'de ise yatay bir seyir izlediği belirtilebilir: İlk çeyrekte yüzde 2.8, ikincide yüzde 3.5 ve üçüncü çeyrekte yüzde 2.7. Kasım ayı ile biten son üç ayda ise yine bir yıl öncesinin aynı ayına kıyasla üretim artışı yüzde 3.6 oldu.
Kasım ayındaki yüksek artıştan sonra, aralıkta da yüksek bir üretim artışı gerçekleşmiş ise, ekonomimizin belirgin biçimde toparla
[Devamı]
Kasım ayı sanayi üretimi artışı, toparlanmanın başladığına işaret ediyor mu?
Fatih Özatay, Dr.
08 Ocak 2013
Kasım ayında sanayi üretiminde bir yıl öncesinin aynı ayına göre yüzde 11,3 oranında artış gerçekleşti. Bu oldukça yüksek artış, ekonomimizin nihayet toparlandığının bir göstergesi mi? Hayır, değil. Birden fazla nedeni var bu olumsuz yanıtın.
[Devamı]