Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    CHP reformlarda AKP'ye destek olmazsa, ana muhalefet partisi rolü MHP'ye geçer
    Hasan Ersel, Dr. 20 Ağustos 2007
      Sayın Soli Özel, 16 Ağustos 2007 tarihinde Sabah gazetesinde yayınladığı yazısında "ana muhalefet görevinin fiilen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından yapılmasından" söz ediyor. Benim de bir süredir kafama takılan bu olasılığın hangi yolla ortaya çıkabileceği üzerinde biraz durmak istiyorum. [Devamı]
    Enflasyon ve küreselleşme
    Hasan Ersel, Dr. 16 Ağustos 2007
    Geçen yazımda enflasyon olgusunu anlamaya çalışırken ulusal ekonomiyi dünyanın kalanından yalıtarak ele almak yerine, küresel ekonomi içinde ele almanın daha yararlı olacağından söz etmiştim. Bu konu üzerinde biraz daha durmak istiyorum. Her şeyden önce sorunun özü değişmiş değil. Yine bir ulusal ekonomideki (doğal olarak benim aklımda Türkiye var) enflasyonu anlamaya çalışıyor, enflasyonu düşürmek ve/veya istikrarlı tutmak için hangi önlemlerin alınması gerektiği üzerinde duruluyor. İkinci olarak, farklı bir bakış açısı getirmek, daha önceki düşüncelerin tümüyle yanlış olduğu anlamına gelmiyor. Ülke ekonomisini temel alarak konuyu inceleyenler elbette küreselleşmenin farkındaydılar. Olayı derinlemesine inceleyebilmek için küresel ekonomiden gelen etkileri dışsal kabul etme yol [Devamı]
    Yeni bir enflasyon hesabı şart
    Hasan Ersel, Dr. 13 Ağustos 2007
    Küresel ekonominin  getirdiği farklılıklar hesaba katılınca bir ülkedeki enflasyonu ele alırken izlenecek yol da değişiyor. O zaman da  enflasyonu anlayabilmek ve uygun para politikası geliştirebilmek için küresel ekonomiyle olan ilişkilerin ortaya konulup, kavranması gerekiyor. 1990'ların ikinci yarısından itibaren bütün dünyada enflasyon düşmeye başladı. Türkiye bu yola dünya ortalamasının üstünde bir değerden başlayarak ve biraz geç girdi. Şimdi de enflasyonumuz geçmişe göre düşük ama dünya ortalamasından yüksek. [Devamı]
    İhracata dayalı büyümeyi sürdürmek
    Hasan Ersel, Dr. 09 Ağustos 2007
    İhracatımız, tablodan da görüldüğü üzere, hiç de küçümsenmeyecek bir hızda artıyor. Bu yılın ilk yarısında ise ihracatımızın artış hızı yüzde 23,9. Tablodaki rakamlar 2003 sonrası dönemin yıllık ihracat artış hızı ortalamasına, yüzde 24,4 yakın. Ama daha önemlisi, son iki yıldaki ihracatımızın artış hızının da epeyce üstünde. [Devamı]
    Fakirlikle mücadeleyi devlete bırakmak çözüm değil, mikro finansa destek şart
    Hasan Ersel, Dr. 06 Ağustos 2007
    'Fakirlikle mücadele devletin görevidir' biçiminde tok ve müzikal bir cümleye sığınmakla rahatlıyoruz. Neden toplumda birçok farklı örgüt varken (şirketler, bankalar, sivil toplum kuruluşları) bu işi devletin üstlenmesi gerekli? [Devamı]
    Cari açık ve döviz varlıklarındaki artış
    Hasan Ersel, Dr. 02 Ağustos 2007
    Ülkemiz cari açık veriyor. Demek döviz kazancımızdan fazla döviz harcıyoruz. O halde dövizlerimizin azalması gerekmiyor mu? Oysa durum hiç de öyle değil, döviz biriktirmeye devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) ödemeler dengesine ilişkin verdiği bilgilere göre bankalarımızın döviz varlıkları 2007'nin ilk beş ayında 7.5 milyar dolar artmış. Demek ki, bankalarımız kendilerine gelen dövizlerle müşterilerinin ödeme talimatlarını yerine getirmişler ama yine de ellerinde döviz kalmış. Hatta o kadar ki, bu artan miktarın bir kısmını da ellerinde tutmamayı tercih ettiklerinden TCMB'ye satmışlar. Bunun sonunda da TCMB'nin döviz rezervleri (resmi rezervler) de 6.8 milyar dolar artmış. [Devamı]
    Başkalarının aldığı risklerden en az etkilenmenin yolunu bulmak gerekiyor
    Hasan Ersel, Dr. 30 Temmuz 2007
    1.4 trilyon dolara hükmeden Hedge fonlar girdikleri mali sistemleri küçük olan gelişmekte olan ülkeleri epeyce sarsabiliyor. Türkiye geçen hafta böyle bir durumla karşılaştı. Türkiye'nin bu tür sıkıntıları atlatmanın yolunu bulması gerekiyor. Piyasada iş yapacaksanız risk alacaksınız demektir. "Hem risk almayayım, hem de kazanç sağlayayım" diye beklerseniz, ilkini başarırsınız. Mali piyasalar da bu riskin alınmasının yollarını çerçevesini oluşturur. Mali sistemin kurumları piyasa oyuncularının risk üstleneme iştahlarını tatmin edecek araçlar geliştiriyorlar. Mali piyasaların serbestleşmesi yolu açıldığından bu yana mali sistemin bu yaratıcı gücü çok daha belirginleşti. Tabii, bu arada geliştirilen araçlar da giderek daha karmaşıklaştı, öyle herkesin anlayıp kullanabileceği şeyl [Devamı]
    Durumdan memnun olmamak ve iktidara oy vermek
    Hasan Ersel, Dr. 26 Temmuz 2007
    "İktidar yıpranır" sözü tüm demokrasiler için geçerlidir. Ama herhalde bu sözü ortaya atanlar demokrasilerde tüm iktidarların beceriksiz olup, milleti kızdıracağını söylemek istememişlerdir. Söylenmek istenen şudur: İktidarda olanlar pek çok karar alırlar. Bunların bazıları bazı insanları rahatsız eder, bazıları da yeterince tatmin etmez. İnsanlar da şikâyet ederler. Bu şikâyetçilerin bir kısmı da bu tutumlarını oylarına yansıtırlar ve iktidara oy vermezler. Dikkat edilirse, bu görüşün dayandığı nokta "iktidarın yanlış yapmış olması" değildir. İktidar, o koşullar altında belki alınabilecek en doğru kararı almış ve uygulamış olabilir. Ama bu yine de herkesi tatmin etmeye yetmeyebilir. [Devamı]
    Politika arayışları ve belirsizlik
    Hasan Ersel, Dr. 23 Temmuz 2007
    Seçim geçti. Artık ileriye bakabiliriz. Bakmalıyız da. Üstelik sadece kısa döneme değil, orta döneme de. Türkiye'yi orta dönemde bekleyen epeyce sorun var. Her ne kadar bu sorunların önemi ve çözümü için neler yapılması gerektiği konusunda görüş farklılıklarımız olsa da bunları tanımlamakta o kadar zorluk çekmiyoruz. Bu iyi. [Devamı]
    Siyasal yaşam tek bir boyuta sığar mı
    Hasan Ersel, Dr. 19 Temmuz 2007
    Pazartesi günkü yazımda belirttiğim üzere sağ/sol kavramlarını, görüntüleri ile değil, özleri ile ele aldığımızı düşünelim. Acaba, seçmenlerin ve siyasal partilerin davranışlarını anlayabilmek için sadece bu kavramların ifade ettiği boyuta bakmak yeterli olabilir mi? Seçmen sağ/sol ekseninde kendi konumunu saptadıktan sonra, kendisine bu eksen üzerinde en yakın konumda olan partiye mi oy veriyor? Siyaset kuramcıları bu soruya [Devamı]