Ekmek almak için fırıncının ailesini tanımak gerekmez, fiyatını bilmek yeterlidir
29 Ekim 2007
2007 Nobel İktisat Ödülü'nü kazanan mekanizma tasarımının temelini, gereksiz bilgilerin ayıklanması oluşturuyor. Örneğin ekmek almak istediğinizde ne kadar alacağınıza karar verebilmek için bilmeniz gereken ekmeğin fiyatıdır. Fırıncının kayınvalidesinin onu ziyarete gelip gelmediği bu kararınız için önemli değildir.
[Devamı]
Bütçe üzerine düşünceler
26 Ekim 2007
2008 bütçe taslağını, açıklanan ana çizgileri ile düşündüğümde, bende düş kırıklığına yol açtı. Bunun nedeni, verilen rakamları gerçekdışı bulmam ya da hedefleri düşsel olarak değerlendirmem değil. Benim karamsarlığımın başkalarının iyimserliğinden daha gerçekçi olduğunu da ileri sürecek değilim. Öne sürülen varsayımlar ve tahminler konusunda takıldığım noktalar varsa da bunlar ikincil sorunlar. Beni asıl tedirgin eden bu bütçenin, hükümetin "istikrar zemininde ilerleyen ekonomik ve sosyal gelişme sürecimizde bir 'sıçrama dönemi' programı uygulama" amacıyla uyuşmuyor olması.
[Devamı]
Doktorası olmayan 90 yaşındaki iktisatçının geç gelen Nobel zaferi
22 Ekim 2007
Bu yılki Nobel İktisat Ödülü ABD'li üç iktisatçıya verildi. Bu iktisatçılar Leonid Hurwicz , Eric Maskin ve Roger Myerson. Mekanizma Tasarımı Kuramı'nın babası 1917 doğumlu Leonid Hurwicz'in ilginç bir özelliği iktisat doktorasının bulunmaması.
[Devamı]
Faiz indirimi istekleri ve faiz indirimi
19 Ekim 2007
İlginç bir haftaydı. Önce TİM, TİSK, TÜRK-İŞ, TUSKON, HAK-İŞ, İSİDEF, TÜM-MER, TURSAB faizlerin düşürülmesini istedi. Gerekçe de "Yeter artık indirin. Üretim ve istihdam ölmesin" başlığında özetlendi. Herhalde bu çağrı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na (TCMB) yapılıyordu. TCMB faizi indirdi indirmesine ama daha önce yaptığı açıklamalar doğrultusunda indirim yapmanın ötesine geçmedi. Yani TCMB'nin faizleri indirmesi bu ilan nedeniyle değil, belki de bu ilana rağmen oldu.
[Devamı]
Anayasa değişikliği mi anayasayı yenilemek mi?
15 Ekim 2007
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Deniz Baykal'ın önerisini uygun bulup kurucu meclis kurmaya karar verir ve kendisini kurucu meclis olarak kabul ederse ne olur? Mevcut Meclis'in 'kurucuların iradesini yansıtıp yansıtmadığına' kim, nasıl karar verecek?
[Devamı]
Görüş birliğine varmanın bir yolu olarak 'görüşmeci demokrasi'
12 Ekim 2007
Geçen yazımda (Referans, 8 Ekim 2007) iç kararttığımın farkındayım. Aslında kabahat benim değil. Yazımı dayandırmaya çalıştığım toplumsal tercih kuramının böyle karamsar bir havası var. Bu kuramın ortaya çıkmasına yol açan büyük bir iktisatçı: Kenneth J. Arrow. Bu zat, 1950'de makul varsayımlar altında bireylerin tercihlerine dayanarak, tutarlı bir toplumsal karar kuralı bulunamayacağını kanıtlamıştı. O zamandan bu yana bu alan hep bu tür olanaksızlık teoremleriyle uğraştığı için şaka yollu "olanaksızlığın bilimi" olarak tanımlanır hale geldi. Hatta 1972'de Arrow, Alfred Nobel adına İsveç Merkez Bankası'nın verdiği iktisat ödülünü aldığı zaman, önde gelen bir ABD gazetesi "Demokrasinin çalışmayacağını kanıtlayan akademisyene Nobel ödülü verildi" diye başlık atmıştı. Oysa, Arrow'
[Devamı]
Çoğunluk kuralı anayasa tartışmasında işe yaramayabilir
08 Ekim 2007
Deneysel bir yaklaşımla anayasa tartışmasında görüş birliği sağlanmasının zor, çoğunluk kuralının da o kadar güvenilir bir toplumsal karar alma yöntemi olmadığı görülüyor.
[Devamı]
Daha adil sağlık hizmeti sunmak
05 Ekim 2007
Hükümet programında Türkiye'de (2003 yılı öncesinde) sağlık sisteminin, hakkaniyetten uzak olduğu ve yapılan çalışmalar sonucunda "daha kaliteli, daha adil ve daha kolay ulaşılabilir sağlık hizmeti sunma yolunda hayal edilemeyen başarılar" sağlandığı ifade ediliyor. Bu ifadenin "durum saptayan" ilk kısmına katılmamak olanaksız. 2003-2007 döneminde yapılanları değerlendiren ikinci kısmı için ise farklı yorumlar yapılabilir. Bana, bizlerin hayal etme yeteneği küçümsenmiş gibi geldi.
[Devamı]
Sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı mı, sağlıklı yaşam hakkı mı?
01 Ekim 2007
Her sağlık sorunu ile karşılaşan yurttaşına ambülans ve doktor tahsis edip onu hastaneye yatıran, buna karşılık çevre kirlenmesi konusunda kılını kıpırdatmayan bir düzen 'sağlık hizmetlerinden yararlanma' hakkının gereklerini sağlamış olur ama 'sağlıklı yaşam hakkını' ihlal eder.
[Devamı]
Yangın, itfaiyeci ve merkez bankacı
27 Eylül 2007
Her erkek çocuğu gibi itfaiyeyi çok severdim. 1950'lerin başında, Eskişehir'de, babamın görevli olduğu hava üssü dışarıda bırakılırsa, benim ilgimi çeken iki yer vardı: İtfaiye ve istasyon! İtfaiyenin oradan geçerken kapıların açık olmasını ve itfaiye arabalarını görmeyi umardım. Umudum her zaman gerçekleşmezdi. İstasyonda durum biraz daha garantiliydi. O kocaman lokomotifi görmek için Anadolu Ekspresi'nin Eskişehir'e geleceği saatte babam beni istasyona götürürdü. Çok beklemezdik.
[Devamı]